OKULLAR
AÇILIYOR SORUNLAR BAŞLIYOR
Neredeyse varımızı
yoğumuzu adadığımız çocukların 2016–2017 okul sezonu başlıyor. Beraberinde bir
sürü yükü de peşinden sürükleyecek; geleceğimiz olan eğitim ve öğretim ordusunu
yetiştirmek, yarınlara hazırlamak hiç de göründüğü gibi bir şey değil…
Ailelere binen yük
sadece ekonomik değil! Sosyolojik tarafı, ekonomik tarafından daha da önemli
görünüyor. Çocukların okul yollarında, eğitim ve öğretim sürecinde ülkesine iyi
insan olma rüyalarına birçok engel, kötülüğün en hakiki hilelerini oynayacak.
Sayın VALİM, Sayın
Emniyet Müdürüm; Sayın çocuk anne ve babaları; işte tam da bu yüzden Valiler
Toplantısında okullara dikkat çekildi. Hem Başbakan Binali Yıldırım, hem de
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan tarafından.
Bu dikkat boşuna mı?
Hayır! Asla…
Okulların önünde
sadece göstermelik polisin hiçbir işe yaramayacağı anlatıldı. İstikrarlı bir
güvenlik gerektiği gün gibi ortada… Gelen şikâyetler; öğrenci, veli ve
öğretmenler tarafından durumun pek iç açıcı olmadığını gösteriyor.
Birçok okulun çıkış
kapılarına yakın olan esnafların kuytu köşelerinde çocukları bekleyen kötülük;
yine çocuk kılığında; sigara, hap ve okuldan koparmak adına her türlü cazip
sunumu, cesareti, ısrarı ve tehdidi yapmaya devam ediyor.
Canlı bir örnek; 50
Yıl İlköğretim Okulu çıkış kapılarına yakın, halk arasında “Serseri” diye
adlandırılan çocuk grupları, okuldan çıkan çocukları bekliyor.
Ne acı bir yazı
kaleme alıyorum. Çocukları korumak adına, yine diğer çocuklardan korkuyoruz;
onların yaptığı çocukça gidişatın, ne büyük felaketlere yol açacağının üzerine
durmak istiyorum.
Bir kereden bir şey
olmaz felsefesi, hapa, sigaraya, alkole bağımlı kılınan küçük bedenler doğrusu
oldukça cazip insanlar. Kandırılmaya, paralarını ve bedenlerini kuytu köşelerin
kötülüğüne teslim etmeye çok çok uygunlar…
Okulları koruyacak
polislerin çocuk gelişimi konusunda ciddi bilgileri olmak zorunda. Çocukların
iletişimleri, davranışları, onlara pusu kuran diğer çocukların başlangıç
yerleri; yani yaşadıkları yerlerin bu hastalığı niçin ve nasıl ürettiğine kadar
gidecek bir emniyet gücü gerekiyor.
Sadece korku vermek,
çocukları diğer çocuklardan korumak için “ SERT” görünmek görüntüyü kurtarmaktan
ibaret…
Hep söylenen şey;
çocuk ilk önce evde, sonra okulda yetiştirilecek. Biri aksıyorsa, çocukları
kaybetmek işten bile değil. Çünkü onları koruyacak olan öğretmenler de kendi
yorgun dertleriyle meşguller.
Annenin, babanın veya
öğretmenin görmediğini okul dışında, okul kapılarında veya onlara yakın olan
bazı sorunlu iş yerlerinde emniyet mensupları olmalı!
Ülke geleceğini
sağlıklı kılmak için, yapılacak en iyi yatırım; daha çocukken, iyinin, güzelin,
sevginin yanında; ilimin, sanatın, sporun yanında gerçek bir Cumhuriyet çocuğu
yetiştirmek; çocuklara adanmış bir Cumhuriyetin kurucu komutanı Mustafa Kemal’i
anlamış olarak anlatmak…
Değerli çocuklar;
eğitim ve öğrenim yılınızı kutluyorum. Kendi kendine yeten bireyler olmanın
harika yoluna çıkmış bulunuyorsunuz. Asalaklıklardan kurtulmanın
en iyi kalkanı-ilacı; eğitim, öğretimdir.
Solon; yani antik
Yunanistan'ın yedi bilgesinden birisi, hem şair hem de devlet adamı olan o
bilge 2600 yıl öncesinden şöyle bir haykırış yapar size;
“ Güçlü ve genç
kalmanın tek sırrı var, her gün yeni bir şey öğrenmek.”
Öğrenmekten
korkmayın! Görünmeyeni, puslu ve karanlık düşünceleri görünür kılan şeydir
öğrenmek, eğitimin içinde olmak.
Sevgili
öğretmenlerim; hiçbir mazeret, size teslim edilen çocukları yok sayacak kadar
yorgunluğu, bıkkınlığı anlatamaz. Bu iş, sıradan bir iş-meslek olmaktan çok
ötedir; bir zanaat, bir sanat işidir; bu becerilere sahip değilseniz; sahip
olmanın yollarını asil vicdanınız için öğreniniz!
Güven Serin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder