Kamera, Güven Pera Müzesi
ŞANS TALİH KISMET…
Ülkenin büyük bir
kısmı, yani bu ülkenin topraklarında yaşayan, havasını soluyup suyunu içenler,
ümitlerini, hayallerini şans oyunlarına bağlamışa benziyor. Çoktandır
uğramadığım Şans Oyun Büfesine, tam bir acemi şans oyuncusu gibi seslendim; “
Neler var, hangisi ne zaman çekiliyor, ben bilmiyorum.” Dememe kalmadan şans
oyun büfe çalışanı, tam bir iştah içinde cevap verdi; “ Neler yok ki, Şans
Topu, Sayısal Loto, On Numara” diye saymaya başladı. Neredeyse haftanın her
gününe şans oyunları, onlar yoksa At Yarışları, şans, talih ve kısmet elini
uzatmaya devam ediyor.
Uzun zaman önce şans
oyunlarına şans vermeyi bırakmış bir adamın, şansa ihtiyaç hissedişine boyun
eğerek iki kuponda ben aldım. Kuponlara acemice bakarken ne zaman geldiğini
görmediğim taksici tanıdığım yardım sever bir sesle;
Birinci kupona, yani
elinde tuttuğun on numara kâğıdına on tane rakam yazacaksın dedi. Peki diğerine
ne yazacağım? Ona da altı tane sayı işaretleyeceksin. Peki, kolaymış, diyerek
şansın göklerden yere inmesine ve akıldan, bilimsellikten, çalışmaktan, büyük
uykudan uyanmamış güzel halkıma ve bana biraz yardım etmesini rica ile istedim.
Taksici tanıdığım, bana nasıl oynanacağını göstermekle kalmayıp, hangisinin ne
kadar devrettiğini, hangi oyunda bu hafta ne kadar para kazanıldığını, hangi
kente çıktığını bile söyledi. Bu kadar olur dedim, kendi kendime; bu kadar usta
işi takip edilir bu işler…
Birkaç günlüğüne
bende şans ve kısmetimi değiştirecek kuponlarla dolaşacağım. Hayallerim birkaç
günlüğüne daha da renklenecek. Fakat hayal kurmanın büyük başarısına sahip
olmama rağmen bu dünyada, yaşadığım bu büyük dalgalanmalar, büyük
dengesizlikler, adaletsizlikler yaşayan bu ülkede, kendi şansımı yakalayıp
büyük zenginliğe ulaşsam dahi, mutlu olamadığımın hayalinin sonuna gelmem beni
rahatsız ediyor.
Ne kadar zengin
olursam olayım, zenginliğimi koruyacak kale gibi eve ve korumalara ihtiyacım
olacak. Ve hayatın borçlarıyla pençeleşen bir sürü arkadaş, akraba… Onlara
yardım etsem, zenginliğim bitecek ve hazıra alışmış bu güzel insanların yardım
sonrası yine aynı tasla, aynı hamama döneceklerini de biliyorum. Sonra,
vermesem, zenginliğimin safhasını sürsem; büyük uygarlıkları istila etmeye
bekleyen büyük barbar orduların büyük gücü gibi beni de aşağı çekmek isteyen
güçlerin olacağını biliyorum.
Şans, talih ve
kısmet, denemesi bedava olmasa da az parayla da bu işler yapılıyor gibi; ilk
önce azar azar başlıyor ve sonra evin ekmek parası bile verildiği anlar oldukça
fazlalaşıyor. Fala da inanma, falsız da kalma felsefesi güzel olmasına güzel ama
asıl mesele, hak edilmemiş zenginlikler ile hak edilmemiş fakirliğimizi,
çaresizliğimizi değiştirecek şey;
ŞANS değil,
insanların hakkıyla, inanarak isteyecekleri uygar ülke yaşam biçimleri
olacaktır.
İmam istediğimiz
kadar, öğretmen, doktor istemeyi öğrenmek zorundayız. Açlığımızın,
sefaletimizin, aldanışlarınızla gerçek sebeplerini bulmak, irdelemek ve bize
düşen suçu ve günahı elimize alıp başımızın üzerinde dolaştırmak zorundayız.
Ondan sonra diğer insanlara tepkiler, eleştirileri getirme özgürlüğüne,
inancına ve korkusuzluğu-na sahip oluruz.
Şans, talih ve
kısmet dağıtmak devletin işi haline dönüşmüş; sanırım devletin güzel, erdemli
yöneticileri de bu işin böyle olacağını biliyorlar. İnanmak isteyen insanlara,
milyonlarca insanın içinden çıkacak birkaç zenginin diğer insanlara bırakılacak
harika bir masal ve destan olacağını görmüş olacaklar ki, her güne bir şans
oyunu seçme ve oynama imkanı yaratmışlar.
Öyleyse ne
duruyoruz; ŞANSI, KISMET ve TALİH, belki size de çıkabilir, benim gibi yapıp
birkaç kupon oynayıp, hayallerinizi çantanızın, cebinizin en kıymetli yerine
koyun. Sonra geriye zenginliğinizi nasıl yöneteceğiniz kalıyor. İyi
niyetliyseniz, eş-dost ve akrabalar sizi bir anda başladığınız yere, yani
hayallerin merkezine çekecektir. Yok, iyi bir para yöneticisiyseniz, eşten,
dosttan, akrabadan kaçıp bu işin tadını çıkaracağınız birkaç yıla doğru yola
çıkmanın planlarını yapın.
Bol şanslar
dostlarım, şansa muhtaçlık içinde, hazır göklere açtığımız ellerimize düşecek
banknotlar için şimdiden antrenman yapın; ne olur ne olmaz, büyük heyecan,
büyük bir düş kırıklığı yaşamamak adına…