EY GENÇLER
Öyle bir ilginç
ülkede yaşıyoruz ki sormayın! Gençliğe adanmamış yok gibidir. Ebeveynlerden
tutun da öğretmenine, imamına, politikacısına; konu komşusuna kadar… İş lafta
böyledir de gerçekte nasıldır bilmek için dünya gençliğine bakmalı!
Bakmak dedim de; bu
ülkede ki “moral” bakışları, hep en alttaki, en mağdura göre olur… Garip,
yoksul, çirkin büyük bir iştah, iç kaynağı yaratır kendi gidişatımızın
bilinmeyen hengâmelerinde…
İngiltere’den gelen
dostum anlata anlata bitiremiyor medeniyetin diyarı olan yeri. Mimariye,
mühendisliğe, çevreye, şehirciliğe ve her şeyden önce insan istikrarına,
dürüstlüğüne verdikleri önemi; gençliğe; yani çocuklara da verdiklerine tanık
oluyor…
Ülkemizde yaşayan
İngilizlere bakarak; çocuklarıyla rahat ve huzur içindeki diyalogları izleyerek
de bir şeyler görebilir, anlayabiliriz…
Prof. Dr. Hasan
Şimşek’de “ Kolaycılıktan ve çakma gurulardan uzak durun! “ diyor.
İstanbul Kültür
Üniversitesi Dekanı bu ACİL uyarıyı boşuna yapmıyor. Guru, Hindu felsefesine
göre “yaşam gösterici” işte sorun tam da burada başlıyor. Sahte yaşam
göstericileri cirit atıyor bu güzel diyarda-ülkemizde. Prof. Dr. Hasan
Şimşek’de bu sahte gurulara kanmayın, aldırmayın uyarısını yapıyor.
Sahte gurular ve
kirlenmiş bilgiler çağlar boyu alabileceği yoldan daha fazla yol alıyor. Oluk
oluk akıyor. Neredeyse her an her yerde karşımıza çıkabilecek kadar
yakınlarımızda. Tene ruhtan sonra yapışıyor; aman dikkat! Dikkat, ey sevgili
gençler; yeşermeden, solacak olma tüneline girmeyin; izin vermeyin avucunuzdaki
o güzel taze yaşamın elinizden alınışına…
Peki, ama ne
yapacağız? Y ve Z Kuşağı teknolojiyle büyüyor büyümesine yeterli mi, yoksa
oldukça fazla bir şeyler mi var ilk önce ona bakacağız. Yani, yaşam
öğretilerinden en önemli olanın üzerinde duracağız.
Yaşamın her
ortamında, koşulunda bilenecek en güzel şey; İNCE ÇİZGİLER… Nasıl ki cimrilik
ile savurganlık arasında ki ince çizgi; harika bir yaşam hakkı, paramızı,
zamanımızı, emeğimizi en doğru kullanmak anlamına geliyorsa; tıpkı diğer
seçenekleri de bu ince çizgi içinde yakalamak zorundayız…
Gençliğe,
gençlerimize; çocuklarımıza sadece doğma hakkı vermek. Yedirmek, içirmek ve
onları ömür boyu kollayacağımızın teminatını vermek yetmez. Asla ve asla
yetmez… Asıl olan ince çizgi; onların kendileri olmasıdır; ey büyük
ağabeylerim, ablalarım… Ey, guruluğu bir türlü yakalayamamış ama oradan oraya
savrulan bilgilerle gösteri yapma, çalım satma peşinde olan efendiler…
Gençler; gerektiğinde
em yakınınızın gereksiz iltifatını, öğretisini bile reddetme hakkına
sahipsiniz. Nazikçe, aklı ilimle besleyerek…
Sizi uygarlığın
yeşerdiği yerlere taşıyacak, dereler, ırmaklar, patikalar çok yönlüdür. Prof.
Dr. Hasan Şimşek’ten aldığım öğreti yardımıyla birkaçını burada paylaşıyorum;
“ 1-Kendiniz ve gelecekte yapacağınız mesleklerle ilgili
öğrenme ve uzmanlaşma için akademik eğitiminize önem verin.
2- Ancak, tek başına bu yetmez. Eğitim sürecisince çeşitli
sektörlerde iş deneyimi kazanın, staj yapın, sosyal sorumluluk projeleri
kazanın ya da bir kulübün faaliyetlerinde çalışın.
3-Mümkün olduğu kadar erken evrelerde uluslar arası
ortamlarda bulunun ( örneğin Erasmus, yurtdışı staj olanakları) farklı
kültürlerle tanışmaya başlayın.
4- Başta İngilizce olmak üzere, en az bir dünya dilini iyi
bilmek uluslar arası şirketlerde çalışabilmek için önemli bir tercih nedenidir.
5- İş dünyasını ve rekabet koşullarındaki değişimi en iyi
şekilde anlamak e değişime uyum sağlamak için, günceli, trendleri ve yeni
teknolojileri yakından takip edin.
6- Sabırlı olun, kolay pes etmeyin. Hemen olmaz demeden önce
mutlaka denemeye önem verin.
En önemlisi de şu;
Siz siz olun…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder