27 Şubat 2013 Çarşamba

MUSTAFA NECATİ


Kamera; Seferihisar  - İzmir

Dinginliğin güzel adresi; zeytinlerin,mandalina ağaçlarının
arkeolojinin, insan üretkenliğinin,denizin insan olan
insana "gel" dediği yer...

MUSTAFA NECATİ

  Bu milletin övüneceği çok şey var. Övünmenin yanında öz eleştiri yapacağı upuzun bir tarihi var. Ne olursa olsun, nasıl yaşanmışsa yaşansın, ister yaslı, ister kutlu olsun; geçmişimizi yok saymak, ona ilgisiz kalmak, aklın, bilimin işi değildir. Tarihine sahip çıkmasan, tarihine sahip çıkarlar ve bize ait olmayanları da tarihimiz gibi bize kabul ettirirler.

  Mustafa Necati, geçmişiyle övüneceğimiz en önemli insanlardan birisidir. Yılların pasını, karanlığını aydınlatan, onurlandıran bir insan; Kuva-yı Milliyeci’dir o… Öğretmendir… Gazetecidir… Avukattır… Milletvekilidir… Bakandır…

  Mustafa Necati, ölmeden önce Milli Eğitim Bakanı görevindeydi. Yene kurulmuş Cumhuriyetin en heyecanlı, en bilgili genç insanlarından sadece birisiydi. Hatta en iyilerinden birisiydi. Daha 35 yaşında, içi içine sığmayan, kendini milletine çoktan adamış muhteşem bir idealisttir Necati.

  Onun ardından kimler ağlamadı ki, 35 yaşında ölen bakanı için Atatürk’te ağlıyordu; aydınlanma yolculuğunda genç bir idealisti, önemli bir beyni kaybettiğine ağlıyordu; tıpkı yüzyıllarca savaştan savaşa, cepheden cepheye, muhacirlikten muhacirliğe koşmuş halkım; halklar gibi…

  Mustafa Necati İzmir’in işgalinden sonra İstanbul’a geldi. Halide Nusret (zorlutuna) lerin Feneryolu’ndaki köşklerinde Kuva’yı Milliye’nin çekirdeğini kurdular. Daha sonra “ İzmir'e Doğru” gazetesini Vasıf ve Esat’ın desteğini de alarak çıkardılar.

  Necati, yazılarında, büyük devletlerin ihtiras ve çıkarlarının dünya barışının, nasıl tehlikeye attıklarını dile getirmekten bir gün geri kalmadı. Yazdı, konuştu ve direndi; gidilen yolun kendisi esaretin en hakikisiydi. Aydınlar bu esarete, bu boyun eğişe sessiz kalamazdı ve kalmadılar.

  Mustafa Necati, 18 Nisan 1920’de Saruhan (Manisa) Milletvekili seçildi. Kastamonu İstiklal Mahkemesinde görev yaptı. Necati, ikinci dönemde İzmir Milletvekili seçildi. Muallimler Birliğinin kurucu başkanıdır. Lozan Antlaşmasının “tazminat”la ilgili maddesine karşı çıkan insanıdır.

 Mustafa Necati'nin asıl mucizesi Milli Eğitim Bakanı olduğunda çıktı ortaya. Talim ve Terbiye Kurulunu kurdu. Bakanlığı örgütledi. Dil, Güzel Sanatlar, Sağlık, Yayın, İstatistik, Müze, Teftiş Kurulu yaşama geçirildi. Bütün bu örgütlerin başına çok değerli insanları getirdi. Bu insanlardan bazıları;

Nafi Atay (Kansu), Mehmet Emin (Erişirgil) Rıdvan Nafiz (Edgür), Namık İsmail, İsmail Hakkı (Tonguç), Faik Reşit (Unat), Hilmi Ziya (Ülken)

 2 Ocak 1929 günü Mustafa Necati daha 35 yaşında bu dünyadan ayrılış töreni yapılıyordu. Büyük bir kalabalık eşliğinde ağlayanlar arasında Atatürk'te vardı. İsmet Paşa'nın bu acılı, hisli günde tarihi konuşması şöyle bitiyordu;

 “ İnkılaplar ölürken kalanlardan ve yeni yetenlerden bir tek dileği vardır; cansız bileklerinde sallanan vazife bayrağının kavranıp daha yüksekte dalgalandırılması dır.

  Necati aziz Necati, dileğin yerine getirilecektir.”  

  Acaba bugün, Mustafa Necati’ye verilen söz tutulmuş mudur? O tarihi konuşmadan sonra, cansız bileklerinde sallanan bayrak alınıp daha yükseğe taşındı taşınmasına ama ya sonra? Yavrularımızı robot insanlara çevirmiş olmanın farkına ne zaman varacağız? Oyun oynamadan, gönüllü fikirlere gönül vermeden alınacak yolun, uygarlık yolunda bizi ne kadar ileriye getireceğini sanıyoruz? Bu büyük eğitim kargaşası, büyük koşturma ve büyük harcama işine döndü; yavrularımız ezilir, büzülürken büyük kazanç ve kâr peşinde olanların elleri para saymaktan dolayı mutlu oluyordur; kösnül, hayvani bir mutluluk…

 Güven Serin






2 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Geçmişte önemli kademelerde görev yapmış bazı isimleri hiç hatırlamayız.Oysa tam tersine bazı isimler de belleklerden hiç silinmez. Bazılarıyla her zaman gurur duyarız, ancak bazıları en yüksek perdeden haykırılmasına rağmen hiç de gurur duyulacak işler yapmamışlardır.
Onca Milli Eğitim Bakanı arasında dört yıl görev yapan Mustafa Necati, "Unutulmayanlar" arasında çoktan yer almış.

GÜVEN SERİN dedi ki...


Haklısınız Makbule Hanım, bazı insanlarla her zaman;zaman ve makanın dışında onur duyarız; Mustafa NECATİ de öyle bir insan; insan...