Ingmar Bergman'ın Yedinci Mühür filminden
KENDİNLE İFTİHAR
EDEBİLİRSİN ÖLÜM
------------------------------------------------------
Ölüm için ne çok öyküler,
destanlar, şiirler üretildi. Hiç şüphemiz olmasın ki, insanın yaşamı devam
ettiği sürece, günün gecesi gibi her daim bizi tamamlayan bir kavram; korku,
neşe olarak, bizle olacaktır.
Kaçınılmaz bir sonun
başlangıcıdır ölüm. Dönüşüm onla başlar ve onla sonlanır insanın öyküsü.
Otuz altı eserinin
26’sı başyapıt kabul edilen Şekspir’in ölümü anlatan, ölümle sonlanan; Julıus
Caesar ve Antonus ve Kleopartra oyunları, ölümün ölümcül ve acılı tarafını bize
bırakırken, bu büyük oyunun, yaşam oyunlarımızın sönük çaresizliği içinde
açıklaması çok sığ kandırmaca oyunlarına kurban gidişimizin yüzleşmesi de
Şekspir zekâsının oyunlarında, apaçık ortadadır.
İşte; Sezar’ın 33
bıçak darbesiyle ölürken dahi, bir sürü tanıdığının bıçaklarının bedenine
açtığı yara ve acılara önemsizmiş gibi bakarken, sadece en sevdiği arkadaşının
bıçak yarasını, derin acısını, ancak bu basitlikte bir sözle en yüce hale
getirir; “ Sende mi Brutüs”
Bu büyük acının ölümcül safhasında görmesi
gereken şunu görür; geriye kalan, yaşamın içinde bulunan Brutüs, ölen Sezar’dan
daha yaralı ve acılıdır…
Ya Kleopartra’nın, onun
zehirli yılanı koynuna alarak, Antonıus’un ardından yapmış olduğu ölüm dalışı?
Yardımcı kadın arkadaşı; insan olan herkese; bütün dünyaya, çok ötelerden; tüm
zamanlara seslenir;
“Bu viran âlemde, değil mi? Güle güle.
Kendinle iftihar edebilirsin ölüm,
Eşsiz bir sevgilidir aldığın. Kadife pencereler, kapanın.”
Arkadaşı Antonius ve
Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın ölümleri üzerine, Sezar’ın birkaç sözcüğü; ölüm
ile yaşam arasında ki o ince farkı, ancak Şekspir gibi bir dehanın fark edip
sunabileceğini düşünmeden edemedim;
“ Ah soylu zayıflık!
Eğer zehir içmiş olsalardı, şişerdi vücutları.
Ama sanki uykuda gibi görünüyor kraliçe,
Büyülü tuzağına bir başka Antonius düşürecekmiş gibi.”
4 yorum:
Ölüm, baştacımız. Salt ölümün kendisi de değil üstelik, ölüm gibi olan her şey.
Bloğumda iki film yayınladım, tavsiye ederim.
Teşekkür ederim Sevgili Momentos;izlerim..
Her acı sağnağında, her sevinç ışığında sonsuzluğun dilini anlamak, hayata daha varsıl ve güçlü bakabilmek için;sözlerin yolculuğunda sevincin, aşkın,tutkunun, tenin, tinin, bilincin, bilginin anlamını kavramaya çalmak; ölmek ve yaşamak zamanının gizemini nakşetmek yüreğe; yeryüzünü kucaklar gibi kucaklıyorum iki çekiç gibi tenimi döven ölümlü insanın öyküsünü...
Teşekkürler sevgili yazar.
Teşekkürler;edebi dünyanın sonu gelmeyen sonsuz etkilerini anlamak,algılamak ayrıcalıklı bir ödül gibi...
Yorum Gönder