ÖLÜMSÜZ SEVGİLİYE
Dehaların kaderidir
yalnızlığın sert rüzgârları. Çekilmez olurlar, üretmedikleri zamanlar.
Beethoven de böyle dehalardan sadece birisidir. Bunca eserin insan kulaklarını
altüst edişinin, klasik müziğin tahtına kurulmanın bedelidir, yalnızlığın
çılgın hali ve çıldırışı…
Bir sevgili; ah dokundu,
ah dokunacak derken, yeryüzünden çok kendi içinde var edip yaşattığı; hem çok yakınında,
hem çok uzağında bir kadını sever.
Ölümün ardından
bıraktığı bütün mal varlığı ismi yazılmayan;Ölümsüz Sevgiliye
adanmış,bırakılmıştır. Bir günahın karşılığı, bir utancın ve aşkın
dokunulmazlığı içinde yaşayan bir sevgili…
Neşeye Övgüyü de
böyle sıkıntılı zamanlarda, içinin görkemli acılarının kapılarını yumrukladığı
anlarda yazmış olmalı. Yaratıcılığın susamış olduğu şeydir; büyük kaos,
utanmazlığı terbiye edecek sanatsal tınılar; bütün davullar, borazanlar bu anda
vurmaya başlar; borular öter; kemanlar, çellolar bir tümen askerin ayak sesleri
gibi disiplinli bir haykırış içinde akıverir yer çekiminin hüküm sürdüğü
dünyanın bütün ırmaklarının aktığı gibi; her yöne…
Beethoven; büyük dahi!
Büyük eserlerin yaratıcısı! Yarı tanrı olmanın o büyük korkunç yalnızlığının kralı.
Öyle an olmuştur ki en yakınında evlat edindiği çocuk bile; “ Yüzünü bir daha
asla görmek istemiyorum.” Der.
Görünüşte kardeşinin
çocuğudur; özde, kendi öz çocuğu, bu seslenişle uzaklaşır ondan. Büyük sanatsal
baskısına katlanamaz çocuk ve sıradan insanların haykırışını; nefretini kusar…
Onun için onun
seçtiği yol, yalnızlığın yoludur. Ruh eşini arayıp da bulamamanın hiç
sıkıntılarını dağıtmak için “neşeye övgü”
bestesini, Schiller’in şiirini, besteleyerek armağan etti; iç sıkıntısından
hiçbir zaman kurtulamayacak insanlığa;
“Kardeş olun ey insanlar
Bunu ister tanrımız
Bu dünyada her şey geçer
En son, sona dost kalır”
4 yorum:
Yazınızın üzerine, dahi olmak ister miydim diye sordum kendi kendime ve verdiğim cevap HAYIR oldu. Çünkü her insan yalnızlığı kaldıramaz. Dört duvar arasına, sayfalara, tuvallere, bestelere sığdıramaz yalnızlığını. O yüzden Beethoven olmak zor bir iş. Ama her dahi de yalnız kalıyor ya da kalacak değil sonuçta. Belki de bu Beethoven'ın kendi iç dünyasında, kendi kendiyle olan bir kavgasıydı. Müzik için aşkı, aşkı için müziği seçmek, bilemiyorum ama dedim ya Beethoven olmak zor iş... Teşekkürler paylaşımınız için..
Merhaba Şairane,söylediğin şey;Zor şey;Beethoven olmak...Katılıyorum;"Dahi olmak ister miydim?" Asla...Sıradanlığın,basitliğin işçi arısı olup,süzüle süzüle bilinç kazanmak o kadar değerli bir şey ki...Teşekkürler.
ne inssnlar hayatlar var işte yaa :)
Renklerin,seslerin haddi hesabı yok Deep:))
Yorum Gönder