10 Eylül 2018 Pazartesi

NE OLACAK ŞİMDİ




NE OLACAK ŞİMDİ?
-------------------------------------

Ingebrog Bachmann, sorup durur kendi diliyle; göremediği ağaçları merak eder. O ağaçlardır rüzgârla birlikte yelken açan uzak denizlere; onların yapraklarının dalgalı sesleri, rüzgârın nefesiyle birlikte; yemiş verdiği zamanların tatlı düşlerini bilir ve tükenen zamana ve yabancılaşmaya bir ah çeker…

  O gürültücü rüzgârın, ağaçların, dalların, yaprakların, görünmez olan her şeyin; ormana dair ne varsa, bütün kuşların, hayvanların neşesinin hüzne, varlıklarının yokluğa süzülüşünü hisseder. Öyle bir histir ki, kendi ruh ve bedeninin demirlemiş limanında, çürümeye yüz tutmuş, kimsesiz tekneler gibidir; kendi dalgasında, rüzgârında sağa sola çarpar durur; ta ki, dağılana kadar…

“ Ağaçları göremiyorum artık ağaçları/Rüzgâra yelken açmıyor dalların yaprakları/Ne olacak şimdi?”

 Bu yüzden Hilal Bebek, YAŞAMANIN İNKÂRDAN geldiğini anlatır. Anlamıştır kendisi; bir ışık yanıp sönmesi kadar geçen zamanın bize ait olduğunu. Ve bütün bu hiçliği, herkes bilir de inkâr ederek dengeler, sendeleyecek, kayıp gidecek olan düşleri…

“ Hepimizin yaşamı, bir dolu inkâr etme hali içerir. Öleceğimizi bilir ve kısmen inkâr ederiz. Gençliğin gideceğini, güzelliğin biteceğini, sevdiklerimizin öleceğini bilir ve tüm bunlar olmayacakmışçasına devam ederiz. Yediğimiz etle sevdiğimiz canlıların aynı şey olduğunu bilir ve inkâr ederiz.”

Güven Serin







4 yorum:

deeptone dedi ki...

hilal bebek kim kiii.

GÜVEN SERİN dedi ki...



Bir yazar;düşünür sevgili Deep...

adamkarga dedi ki...

“Ağaçları göremiyorum artık ağaçları
Rüzgâra yelken açmıyor dalların yaprakları
Ne olacak şimdi?”

Aklıma Hasan Ali Toptaş'ın Ben Bir Gürgen Dalıyım kitabını getirdi dizeler.

"Öleceğini bilerek yaşayan tek canlı insandır ama hiç ölmeyecekmiş yaşar." diye bir söz vardı. Sanırım hâlimiz bundan ibaret.

GÜVEN SERİN dedi ki...


Haklısınız adamkarga;insan;inkar ederek yaşıyor;belki de evrimsel bir formül bu;kabulleniş...