GÜN DÖNÜMÜ
----------------------------
En uzun gün ve gece;
Kuzey Yarımkürede 21 Aralıkla beraber gün döngüsü yaşanmaya başlar. Kış
geldiğini hatırlatır; dünya yol alırken o büyü boşlukta ki yörüngesinde.
Oğlaktan Yengece, ekinokslardan ekinokslara doğru…
Şimdi; bizim
yarım küremizde gün döngüsü yaşanırken; Zemheri günleri de gelip çattı. Kırk yıl
öncesinin Zemheri günleri yok artık. En azından bizim yaşadığımız Trakya
bölgesinde…
Kar yolları
kapatmıyor! Elektrikler sıklıkla kesilmiyor! Ninelerimiz sobalar üzerinde
torunları üşümesin diye sular ısıtmıyor. Döngü her yıl aynı yolu izlerken;
insan döngüsü, akıl almaz değişimlerle; modadan modalara; hissiyatlardan
hissiyatlara; kıtlık ile bolluk arasında; gün dönümleri gibi dönümlere tanıklık
ediyor.
Gün dönümü dedik ya;
bundan sonra günler uzamaya başlayacak; tekrar ve tekrar olan bir tekrarın
ışıklı şarkılarını söyleyecek görünmez periler. Ganoslarda ki Karatavuklar,
çobanaldatanlar, keklikler daha kuytu köşelere çekilecekler. Yazdan kalma
tohumların daha bir önemi olacak yaşamak adına…
Gön döngüsü
yaşanıyor; ey ahali! Her gün, birkaç saniye derken, birkaç dakika uzayacak gün
ışığından söz ediyorum. Sevinelim mi; yoksa üzülelim mi? Işığı duyup da üzülen
var mı ki? Belki, kuytuluklarda kalmaya mecbur olanların haricinde!
Sırf gün
dönümlerinde bile bayram şenlikleri, festival çığlıkları atabilir insan.
Coşkuların selleri doğanın besleyici mineralleri gibi; o kadar çok çeşitli ki…
Güven Serin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder