GROGAN ANANIN ÇİŞ KABI
------------------------------
Grogan ana, yaşlı
bir kadın. Öyle geçmiş efsanelere ve hikâyelerin içine. Bir kahraman mı; yoksa
sıradanlığa katkı yapan bir abide, anıt, yüksek duruş mu?
Bu arada, Grogan
ananın çiş kabı, başlığıma, yazı etiği adına küçük bir uyarı geldi. Bilirsiniz,
imla konularında programların uyarıları oluyor. Altı yeşil çizgiyle
işaretleniyor hemen. Üzerine geldiğinizde, niçin yeşille işaretlediği hakkında
bir küçük not; “ Argo Sözcük” İşemeyi, işeme kabını daha nasıl anlatabilirim?
Argoysa argo;bu bir iletişişim olayı ise;öyle olduğu gibi.
Üstelik”çiş”
sözcüğü, küçük çocukları büyütülürken de sıkça, masumhane bir şekilde
kullanılır; öteden beri; “ Çişin geldi mi?” bolca duyduğumuz bir soru cümlesi
değil midir?
Y ve Z Kuşağı, “Çiş
Kabı” ne olduğunu bilmemesi çok doğal. Eskiden, bu diyarlarda da evlerin
tuvaletleri dışarıdaydı. Geceleri, özellikle soğuk kış geceleri dışarı çıkmanın
problem olduğu zamanlarda, çocuklar, yaşlılar için çiş kapları; hemen bir köşecikte,
üstü örtülü bir şekilde beklerdi.
İrlanda diyarında da
öyle; birçok ülkede de; insan ihtiyaçları, evrensel bir bütünlük, birliktelik
doğurduğu belli oluyor.
Biliyorum; aklınız
Grogan ana da kaldı. Onun çiş kabında. Oraya nereden girdim tam da oraya gelmek
üzereyim. Yaşlı Grogan ana aynı zamanda çok iddialı bir insan; nasıl desem;
alfa bir karakter. Ayşe Ninem gibi… Ne varsa içinde, duygularının karşılığı
sözcüğü çok iyi bilir ve kesinlikle rotasına sağlam ve kararlı bir iradeyle
yürüyen insanlardın bunlar.
Yaşlı Grogan ananın
bir iddiası da, sıkça övündüğü bir söylemi de şöyleymiş; “ Ben çay yaparsam çay,
çiş yaparsam çiş yaparım.”
Muhteşemlik tam da
burada başlıyor. İşini, çok iyi yaptığı, sağlam ve kararlı olduğunu, çayından da,
çişine ait düşüncesinden de anlamak mümkün…
Yine böyle bir
söyleyişi; Grogan ana ile komşusu arasında geçerken; “ Ben çay yaparsam çay,
çiş yaparsam çiş yaparım.” İfadesi üzerine komşusu, bin bir rica ile yalvarmış;
“Allah rızası için Bayan, ikisini de aynı kabın içine
yapmayın da!”
Sanırım bütün mesele
bu; her iki aziz eylemi; ikram ve ihtiyaç giderimi en iyi şekilde yapmanın
yanında, aynı kaba yapmamak ayrı bir zanaat… Belki de yüce bir sanat olayıdır;
yaşama dair, güzel, estetik, var edici buluşlar yapmak…
Güven Serin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder