Hoşköy Tekirdağ Yolu...
Hoşköy-HORA FENERİ
Neredeyse iki yüzyıl yaşa ilerleyen,tarihi niteliği
resmi hale gelen fenerimiz;oldukça hasta...
NE GÜLÜYORSUN?
-------------------
Kim bilir kaç zaman
oldu Horatıus’un bu seslenişi yaptığı andan beri! Nasıl da içlenmiş, büyük
evrimsel zahmet içinde düşüncenin dehlizlerinde dolaşırken, en yorgun, belki de
bir parça kırgın bir halde seslenmiştir zamanlara;
“ Ne gülüyorsun?
Anlattığım senin hikâyen.”
Kaç yazar, kaç şair anlatıp durdu; insanın olduğu her yerde;
nice hikâyeyi; insana dair… Peki, ama hikâyecinin, hikâyeye kurban olan insana
çıkışma hakkı nereden geliyor? İnsan olduğundan; tahammül sınırlarının koptuğu
anda; sözcüklerin sanatına sığındığından…
Hikâye anlatıcısı
mıyım ben? Sanmam… Denediğim, bu işe hazırlandığım yalan mı? Değil… Bunca sesin
arasında, büyük evirilme yaşanırken; her şey kıyamet gibi çokken; hikâye
anlatıcı gibi, kırılmam, içe kapanmam doğru mu? Katiyen, değil…
O zaman; yazgının
bize hazırladığı yola dürüstçe koyulmalı; insan dürüstlüğü nasıl oluyorsa; hem
kurban; hem de anlatıcı olarak… Montaigne benzeri veya Nietzsche uykusuzluğu
hissedercesine; Belki Yunus Emre kabullenişi…
Hiç kuşkusuz, yeni
bir yol yaratıyoruz 21.yüzyılın kâbusları arasından, o büyük karmaşanın içinden
sıyrılacağız;100. Maymun teorisini, gerçekmiş diyerek şarkılar söyleyeceğiz;
biz de Horatıus gibi seslenirken zaman, boyut aralıklarına; hikâyesini
yazdığımız, anlattığımız insanları gizlice dürteceğiz; hadi diyeceğiz; bu sefer
olacak…
Güven Serin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder