8 Ocak 2014 Çarşamba

BASUR VE KABIZLIĞINIZ VARSA!





BASUR ve KABIZLIĞINIZ VARSA

  Eczanenin camına yapıştırılmış reklâm insanoğlunun bitmeyen dertlerinden iki tanesi için çözüm yolu sunuyor;

Basur unuz; kabızsınız varsa, sorununuz vardır demek! “

 Basur ve kabızlık bugünkü tıbbın en kolay çözdüğü sorunlardan iki tanesi! Sadece derdinizi anlatma erdemine sahip olup doktorunuza herhangi çekince ve utanma duymadan bu işi anlatın; gerisi, merhemlere, ilaçlara kalmış…

 Asıl anlatacağım hikaye, yaşamın taptaze kokularıyla ve günlük hayatın bayatlamış yaşamlarına bir nebze gülümseme, hatırlatma düşüncesi adınadır.

  Akşam karanlığı henüz çökmüştü günün üstüne. Soğuktu gün; insanı, insanlığı ve diğer canlıları hissedecek kadar soğuk. Bir korna sesi ve yanıma yanaşan aracın açılan kapısı;

9 no.lu sağlık ocağı nerede biliyor musunuz; onun yanındaki nöbetçi eczaneyi arıyoruz.
—Burası 1 no.lu sağlık ocağı; aynı zamanda Orta Cami Mahallesi; 9 no.lu sağlık ocağını bilmiyorum.
 
 Aracından inmeye üşenen araç şoförü ve aracın içindeki kadın, çocuklar doğru cevabı alamayışın hüznü içinde bana (ne biçim adamsın bir adresi bile bilemiyorsun) düşüncesi içinde baktılar.

  Elli metre ötede duran eczaneyi gösterdim; onun camında nöbetçi eczanenin yazdığını söyleyince; araç içindeki insanlar;

 “ Adres yazmıyor; sadece 9 no.lu sağlık ocağının yanında, diyor!”

 Bilmediğim adresi; “bilmiyorum” demenin huzuru içinde gecenin içinde, garip şehrimin sessiz sokaklarında ilerledim. Halkın, özellikle orta yaşlı insanların gidip gönlünce dinlence yaşayıp, keyif içinde müzik dinleyip, kitap okuyacağı yerlerin olmayışını bir kez daha gecenin soğuğu ile irdeledim.

 Adres sorulduğunda birçok defa bilmediği halde yanlış yere yönlendiren insanları eleştirdiğim, artık aynı hatayı yapmaktan korktuğum için, “bilmiyorum” sözcüğüne kutsal bir düşünceye sarılır gibi sarılıyorum.

  Nöbetçi eczanenin adresini arayanlar muhtemelen sora sora Bağdat’ı bile bulmuşlardır. Gece bitiminde eve dönerken aklımda 9 no.lu sağlık ocağı ve yanındaki eczanenin nerede olduğu ve arayanların baktıkları yerde niye adresi göremedikleri vardı. Karşılaştığım ilk eczanenin camına baktım. Camında o geceki nöbetçi eczanelerin adresi, krokisi bütün açıklığı ile gözüküyordu; 9 no.lu sağlık ocağı ve yanındaki eczane Yavuz Mah. Çeşme Sokak üzerindeydi.

 Bu bilgiden sonra şaşkınlığım ve merakım daha da arttı. Evin yakınlarına gelince bana 9 no.lu sağlık ocağının yerini sordukları yere gelince orada bulunan kapalı eczaneni camındaki nöbetçi eczane tabelasına baktım. İnanılmaz bir görüntü; sadece 9 no.lu sağlık ocağı yanı görünüyor; geri kalan adres bölümü ise Basur ve Kabızlık sorunu için tanıtım reklâm afişiyle örtülmüştü;

 Basur unuz, kabızlığınız var mı? O zaman eczanemize uğrayın!

 İki saat içinde ve biraz merak, biraz bilgilenme ile Basur, kabızlık ve işin esas özünü öğrenme insana küçük bir ödül gibi geliyor. İki saat önce adresi bulamayan, yanlış yerde arayan insanlara ne gözle bakmıştım; meğerse baktıkları yerde adres bulamayınca telaş ve panikle başka eczane camına bakmak bile akıllarına gelmemiş insanlar sadece 9 no.lu sağlık ocağı aramaktaydılar.

 Sakinlik, merak ve irdeleme; aydınlığın, huzurun sevdiği şeyler; kaybetme ve yüzleşme yaşansa bile…

   Güven Serin  


Hiç yorum yok: