KAMUSAL ALANA, SUSAN MELOO TEBESSÜMÜ
Yanılmıyorsam Portekizli bir kadın; aklımıza hangi kamusal alanlar gelirse hemen hepsinde bir tiyatro, opera sanatçısı duruşu içinde, dans ve müzik ile bir gösteri yapıyor. İlk görüp izlediğimde sıradan, kendisini çok çabuk tüketecek uğraşlardan biri sandım. Müziğin ritmi, dans eden kadının beden dili karşısında geri adım attım.
Yetenek, hüner ve yaptığı işi seven insanın gözlerindeki pırıltıyı hiç kimse sürekli taşıyamaz, etrafa sunamaz. Geçici ve çok yapay dünyada kim bilir kaç milyon iltifat, pırıltı ve renk dönüyor. Bununla birlikte bu kadar çok iletişim, etkileşim ve pırıltı; kadın erkek veya komşuluk ilişkilerini daha ötelere taşıyamıyor.
Kendi ülkemizdeki gelir dağılımı ve diğer adli sancılar, eğitimsel eksiklikler düşününce; bu tür hünerlerin, doğal sunumların, sanatsal, sosyal ve kültürel gösterilerin istikrarlı olması mümkün görünmüyor.
Susan Meloo, bu küçük gösterilerini, danslarını bazen küçük kızı, bazen de eşinin de katkılarıyla sürdürüyor. Sosyal alanda, özelikle video paylaşımlarında çok az vakit geçirdiğimi bilmeme rağmen, Susan Meloo’nun yaptığı ve neredeyse bütün hücreleriyle benimsediği bu işe epey vakit ayırdım.
Yukarıda da dediğim gibi akla gelecek her türlü kamusal alanda bu kadın dans ediyor. Uçağa biniyor, yanında taşıdığı müzik aletinden hep aynı ezgi duyuluyor. Ve uzun boyu, sarı saçlarıyla bir kadın dansa başlıyor. Bu dansı, Susan’ı gören herkes ilk önce şaşırarak bakıyor. Sonra bir tebessüm ve bazıları da dansa eşlik ediyor.
Uçakta, yürüyen merdivenlerde, parklarda, halk otobüslerinde, alışveriş mekânlarında, sahilde, kafeteryada, aklınıza gelebilecek her yerde Susan Meloo var…
Özellikle insanların olduğu yeri seçmesi, şaşırtmaktan öte, bir kadının dans ve müzikle, bir yerde o mekânın, kamusal alanın ve izleyenlerin bir parçası; evrensel bir boyut, aile rolü getirdiğini düşünmeden edemiyorum…
Susan Meloo için tiyatro veya opera sanatçısı diyebiliriz. Ama tiyatro opera sanatçıları önceden hazırlanan bir sahneden seslenip mesajını verirler oraya gelmiş seyirciye. Susan Meloo ise, seçmiş olduğu kamusal alanlarda, orada bulunan insanların hiçbir şekilde haberi olmadan ve izleyenlerin neredeyse tamamının bir tebessüm içinde, yaşamın ritmi olan dansı, heyecanı, mutluluğu da hatırlayan bir ana şahitlik yapmalarını da sağlıyor…
Sosyal medyanın deryaları içinde şunu yapın, bunu izleyin diyemem. Görünen o ki herkesin elinde, cebinde bir AKILLI şey…
Bunca kötü, kara haber, olay içinde kavrulur, savrulurken, bizlere sağlam duruş verecek en önemli besinlerden birisi de dans, müzik ve edebiyat olacaktır diye : -Her ortamda not düşecek ve sözümü de esirgemeyeceğim; bellidir…
Susan Meloo, kendi iradesiyle mi, yoksa bir ekip içinde mi bu faaliyetleri sürdürüyor bilmiyorum. Bildiğim, gördüğüm şey; kendi karakterini yaratıp, on binlerce insanın kalbine; duruşu, dansı ile çoktan girmiş. Onu izleyince; çok rahat; “ Bizden birisi, bir tanıdık, bir arkadaş, bir akraba” deme hissiyatını da söylemekten geri durmuyor insan…
Susan Meloo’yu takip edenlerin bazı yorumlarını paylaşmak ihtiyacı duydum;
“ Tanrı her zaman yanında olsun.” ; “ Bu benim bir dakikalık stres atma yöntemim.” “ Videolarını seviyorum.” , “ Çok güzel bir terapi-tedavi.” , “ Günümü güzelleştiriyor.” , “ Yüz ifadesini çok seviyorum”
Güven SERİN
2 yorum:
Susan Melo'nun dansları ve enerjisine bayılıyorum. Komedi ve sosyal etkileşimi çok güzel harmanlıyor. Bu arada portekizce konuşuyor o yüzden Portekizli sanabiliriz ama Brezilyalı aslında. Portekizcenin dünyanın en çok konuşulan 4. dili olduğunu ben de Portekiz'e gidince öğrenmiş ve şaşırmıştım. Böyle yaratıcı işler yapanlara hayranım. Bahsetmeniz ne güzel olmuş, kaleminize sağlık.
Katkılarınız,duyarlılığınız için çok teşekkürler....
Yorum Gönder