16 Mayıs 2023 Salı

TEKİRDAĞLI İKİ KADIN

 

İnternet

                                         TEKİRDAĞLI İKİ KADIN

  

  İzninizle, Tekirdağlı iki kadından söz edeceğim siz değerli okuyuculara. Aralarında 20 yaş fark olan iki kadından…

   Daha genç olan, Tekirdağ'ın en öne çıkan, gözde okullarından mezun oldu. Diğeri ise ilkokulu ancak bitirdi. Erken atıldı yaşam denen durmadan akan zaman nehrinin içine.

   Genç olanı Türkiye'nin öne çıkan en eski üniversitelerin birisinden mezun olmakla kalmadı, yüksek lisans ve daha ötelere uzandı. Bir yabancı dil bitmez, ikincisi de olsun dedi.

  Diğeri, bildik yolun yolcusu olmuş, halkın dilinde rütbelerini kurumlardan değil, yaşamın kendisinden almış… Genç olan Tekirdağlı kadın, iyi huyunun, öğrenmeye ve başarıya olan açlığın ödülü olan işi bulup yuvasını çoktan kurmuş.

  Daha yaşlı olan kadın da öyle; durup bilmeyen koşusu, nota dizilimini bilmese de, evrenin gezegene yayılan ritmini, ahengini her daim yürür, koşar halde ve diğer insanlarla iç içe yaşarken hissetmiş…

   Günümüze uzandığımızda her iki Tekirdağlı kadın, kendi yolunda-yolculuğunda: BAŞARILILAR…

   Onları birbirinden ayıran sadece yaş-nesil farkı, daha eğitimli veya daha eğitimsiz oluşları değil. Onlar, Tekirdağlı iki kadın; aralarında çok ince bir çizgi var. Daha yaşlı, eğitimi az olanın rütbelerini tamamıyla halkın içinde oluşu belirlemiş. Daha genç olanın diplomaları ise kurumlarımız tarafından takdim edilmiş; takdirler içinde…

   Halkın içinde doğup, pişen ve yetişen ilkokul mezunu kadınımızın esnekliği ne psikologlarda, ne de sosyologlarda var. Çalışmanın, doğruluğun erdemi, kazancı yetiyor ona. Ne bir giysi seçenek derdi, ne de yaşamın içinde, uygar dünyanın peşinde koşup, ayak uydurma sancısı var üzerinde.

  En iyi okullarımızdan mezun olmuş daha genç kadının da doğruluğu, çalışkanlığı diplomaları gibi takdir alacak derecede. Dedim ya aralarında bir ince çizgi gizli. Genç kadının esnekliği, mükemmeliyetçiliği düşkün oluşundan dolayı yara almış bir kere. Daha iyisini yapacağım, en kusursuz olanı yaşayacağım düşüncesi ve düşleri onu zorluyor.

  Daha yaşlı olanın ise böyle bir derdi yok. Zaten, yaşamın içinde tökezleyerek, düşüp kalkarak buralara gelmiş. En sevdiği hobilerden birisi, yolcu olduğu yolun hareketi içinde cep telefonuyla konuşmak…

   Daha bu sabah gördüm onu; telefonu kulağında, günün en taze vaktinde, tanıdığı birisiyle her zaman olduğu gibi, bahar heyecanı ve sevgisi içinde konuşuyor. Tekirdağ’ın ünlü çorbacı dükkânına girince kapadı telefonunu. Söyledi her zaman söylediği kelle çorbasını. Üstelik “ Bol sirkeli bol sarımsaklı olsun” dedi.

   Mükemmeliyetçiliğin içinde olan genç kadınsa, bir başına çorbacıya gidip kelle çorbası içmesi düşünülemez. Hor görür böyle şeyleri kendisine. Halktan kopuk olduğundan, sokağı, caddeyi sevmediğinden değil; mükemmeliyetçiliğin yakasına yapışıp onu bırakmadığından…

   Tekirdağlı iki kadın; iki değer… Çalışkan mı çalışkanlar… Hani bir laf var ya; “ Her eve lazım olan” değerlerimizden…

   Ne güzel şey, yaşadığın şehrin insanlarını bilmek ve onları evrensel bir zekânın ve güneşimizin izdüşümü içinde izlemek, anlatmak ve tanıtmak…

 Güven SERİN 

 

 

  


6 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Aynı coğrafyada olup da birbirlerini yeterince tanımayan , değerlerinin farkında olmayan, ancak uzaktan uzağa hüküm yürüten ne çok insanımız var. Ve bu insanları yakınlaştırmaktan öte ayırmaya, uzaklaştırmaya çalışanlar.
Oysa ortak değerler bir potada eritilebilir, farklılıklar içinde bütünlük, beraberlik sağlanabilir. Paylaşılan çorbalar daha da güzelleşir. Önemli olan ortak sofrada farklı tatlardan zevk alabilmek değil midir?

GÜVEN SERİN dedi ki...


Olması gerekeni,gelişen,dönüşen kültürel bir enerji haline gelen zenginliği çok güzel izah etmişsiniz Makbule Öğretmenim; teşekkür ediyorum...

Klio'nun Şarkısı dedi ki...

Yazınızdaki kadınlar gibi iki kişinin zamanın şartlarıyla şekillenen farklılıkları vardır. Gözleminize katılıyorum. Ancak ben bir de yaş almanın getirdiği farklılığı eklemek isterim. Kadınlar, erkeklere kıyasla, yaş aldıkça daha eyvallahsız olmaya başlıyorlar. 20 yaş büyük olan istediği yere girmekte, istediğini yapmakta, söylemekte daha rahat hissedebilir. Genç kadın da ileride daha umursamaz olacak:)
Sevgiler Güven Bey...

GÜVEN SERİN dedi ki...

İdealist ve mutlu olmayı çoktan hak etmiş genç kız ve kızlar adına umut verici yazınız için teşekkürler Sezer.Teşekkürler:))

gizlipencere06 dedi ki...

Tekirdağ güzel şehir. Sahil şeridini beğenmiştim. Ama iç tarafları biraz yokuş :)

GÜVEN SERİN dedi ki...

Yorumunuz,duyarlılığınız için teşekkürler gizlipencere...