İnternet
SON SÖZÜ GENÇ KADIN SÖYLEDİ
Karlı, buzlu bir
Tekirdağ Süleymanpaşa gününde, bir faaliyet, bilgi için birkaç km uzaklıkta
bulunan özel hastaneye gittim. Doktor hanımın ameliyatta olduğunu, yarım saat
beklemem söylendi. İsteyip de bulamayacağım bir fırsat; hastaneler, insana dair
çok şeyleri anlatır ve ben bunları oturduğum yerde gözleme, izleme ve irdeleme
fırsatı bulmuşken, heybeme doldurmaz mıyım hiç?
Temiz, düzenli ve
tıkır tıkır işleyen hastanenin personeli oldukça genç insanlardan; doktor ve
hemşirelerden oluşuyordu. Üst katta bekleme salonu, genç evli çifter töreni
yapılan podyum gibiydi; kimi küçük çocuğu, kimi bebeği, kimi de eşiyle birlikte
gelmiş olan genç çiftler; aynı salonda bulunan üç dört kadın doktoru muayenehaneleri
önünde bekliyorlardı sıralarını.
Uzun yıllardır yazı
sanatıyla yoğrulduğum için, insanları rahatsız etmeden gözlem yapmayı da
öğrendim zamanın akış sürecinde. Önümdeki duvarda asılı duran tabloda;
yapbozlardan yapılmış dokuz bebek resmi vardı. Hepsinin başında kral tacı bulunuyordu.
Her bebeğin bir kral olduğunu düşünürseniz; Hamlet’in babasının başında da o
tacın olacağını, yaşasaydı, Hamlet’in de o tacı giyeceğini bilirsiniz…
Bebekler, görünen
manzaranın bir yüzüydü; asıl olan genç çiftlerin bekleme esnasındaki davranışlarıydı.
Koltuklara oturur oturmaz, akıllı telefonlarına sarılanları mı istersiniz;
yoksa küçük çocuklarıyla bir psikolog gibi oyalananları mı? Hepsinin bedenleri
dimdikti…
Neden diyecekseniz,
henüz olgunlaşmamış toplumların en büyük gösterisidir; bir tarafta sıradan bir muayeneye,
ilaca muhtaç durumda olanların ulaşamadığı yerlerde olmanın gururu; onurla yer
değiştirecek kadar değerlidir; uzun ömür yaşama garantisi gibi bir şey
hissettirir; karnı tok, sırtı pek insana-insanlara…
Asıl komedi karşıma
oturan genç çift ailesinde saklıymış meğer… Genç erkek benim yanımdaki koltuğa oturdu.
Genç kız ise tam karşıma. Yanında da orta yaş bir kadın; belki genç kadının,
belki genç erkeğin annesiydi.
Ailenin oturmasının
üzerinden bir dakika geçmişti ki; Kadın; “ Sağ bacağım çok ağrıyor” dedi. Bunu
fırsat bilen genç adam da; “ Sağ dizim çok acıtıyor” dedi. Kadın, gündemin
değişmesinden bir parça rahatsız olsa da ağrısını vurgulamak için; “ Bacağım
hem ağrıyor hem de dizimin altı şişti” demesine rağmen, genç adam kendi
ağrılarını allayıp pullayıp anlatmak istedi…
Onları duyan ama
hiçbir şekilde konuya dâhil olmayan genç kız, Şekspir karakterleri gibi kendi
sırasını bekliyordu. Genç erkeğin karşısında oturan kadının derdine çare
üretmek yerine, kendi derdini öne sürmesi kadını memnun etmedi. En sonunda; “ Gençsin,
dikkat edeceksin kendine!” sözleriyle, içten olmayan bir uyarı niteliği ve sözü
bitirmek isteyen bir söz; “ Bizlerden geçti artık, sizler gençsiniz, dikkat
edin!”
Orta yaşlı kadının heyecansız,
neşesiz sözleri bildiğimiz sözlerden; birkaç neslin kendini feda edişinin
sözleriydi.” Her şeyi kızanlar, çocuklar için!” gören, kendi anne ve babasından
öyle öğrenen orta yaş kadının artık ölüm yaşı ortalamasının değiştiğinden
haberi bile yoktu.69 yaşına kadar olanların yaşlı bile sayılmadığı 21.yüzyıl
onun için doğmamıştı…
Kadın ile genç erkek
arasıdaki sevgisiz, zoraki konuşma bitmeden önce sırası gelen genç kız, yanında
oturan dizi şişmiş, bacağı ağrıyan orta yaş kadına şu seslenişi yaptı;
“ Sen bize daha çok lazımsın!
Kendine daha çok bakmalısın!” dedikten sonra benim yanımda duran genç erkeğe
bakarak; “ Sen ise bize PARA için lazımsın!” diyerek kapanışı yaptı… Belli ki
genç erkek babadan veya anneden yana zengindi ve ailesinin bankasıydı. Yani! O
da bir başka kurban…
Genç kızın bu sözü
karşısında genç erkeğin ağrısı, sancısı veya diğer sorunları geçici olarak rafa
kalktı ve konuşma sonlandı…
Bir Şekspir eserini
okuyor ve sonuna geldiysek, oyunun karakterlerinden birisi şöyle der miydi olup
bitenler için bizlere;
“ Cehalet Tanrı’nın
laneti olduğuna göre, bilgi-deneyim ve bencillikten sıyrılma; göklere
uçabileceğimiz kanatlarıdır.”
Güven SERİN
5 yorum:
Enteresan bir diyalog ve kapanış konuşması çok ilginç :-)) Yaşlı teyze için güzel ama genç arkadaşımız için acı bir gerçeğin yüze vurulması olmuş :-)
Çok haklısın; acı bir yüze vurma; vurmamak mı vurmak mı; henüz vakit varken,belki yepyeni bir dönüşüm yaşar genç arkadaş da:))
Yaşamalı :-)))
Yaşamalı :-)) Yoksa bunun bir adım ötesi onun için daha acı olabilir diye düşünüyorum 🙈🙏
Çok haklısın; yaşama katkı vermeli; sosyolojinin,edebi dünyanın bize sunduklarından da yola çıkarak; teşekkürler,katkılarına..
Yorum Gönder