ACABA BİR TÜRK NASIL
SEVİNİR?
-----------------------------------------------
Bu soruya Dr.
Nurettin de cevap arayanlar dandır. Bir gün Beethoven’in Neşe’ye Övgü Kasidesini
dinleyince;
Kardeş olun ey insanlar,
Bunu ister tanrımız!
Bu dünyada her şey geçer,
Yalnız sana dost kalır.
İnsanlığa, doğruluğa,
Göğsünü aç sakın.
Hür doğmuştur insanoğlu,
Hür yaşama hakkıdır.
Ağlamaya başlar
fikir adamı. Ve sevincini şu şekilde dile getirir; “ Acaba Türk nasıl sevinir?”
Sevinçlerimizi, sevişmelerimizi
bilen varsa beri gele… Hediye vermenin de almanın da tadı kaçmasıyla birlikte,
sevinmenin de tadı kaçmışa benziyor. Bitmeyen bir tükeniş içinde tüketilirken
bütün hissiyat, bellek ve öğrenimler; bir bilinmeyen sarhoşluğu içinde yoz bir
karmaşa içinde; ne spor izleyicisi, ne sanat izleyicisi seviniyor.
Galatasaray ve
Fenerbahçe maçın sonucunu değerlendiren yorumcu; sevinemeyen seyircinin trajik
öyküsünü de gözler önüne serdi. Kırk, elli bin insanın cep telefonları elinde,
sadece gol, hareket yakalama çabası içinde, takımlarına zerre kadar destek
olmadıklarını anlatırken, bütün mesele de ortaya çıkmış oluyor.
Seyirci, sosyal
medya adına, kendini yayıncı kılığına sokmuşsa; artık seyirci olmaktan çıkmış,
kameraman, küfürbaz, sadece galibiyete, aksiyona adanmış bir canlı, acayip bir
varlığa dönüşmüş olduğumuzu düşünüyorum. Oldukça acayip; bir dakikada kahraman,
bir dakikada ana avrat küfün ne kabadayısını yapan ürkütücü ve ürkünç canlılar…
Güven Serin
8 yorum:
e türkler duygusal ve konuşkan. abartılı olur yaniii :)
Yıllardır göç,kaç derken;en üst sevinmeler ve en abartılı anlatılar;sanırım,artık kentli olma zamanı çoktan geldi;Cumhuriyet bunun için ilk önce sanat,ilim ve ekonomi dedi Deep:))
Günümüzde Türkleri sevindirmek çok kolay. Çalışmadan ceplerini dolduracaklarını söyle, bak nasıl seviniyorlar.
Evet,doğru bir tespit;sevinme yöntemi bu;sadece para üzerine;oysa,evren,gezegenimiz paradan çok öte yaşam üretti...
Seyirci sosyal medya paylaşımlarıyla 'bakın ben maçtayım' diye takipçilerine haber verme gayretindeyken maçta olanları kaçırmaktadır. Maçta olanları görmek yerine, maçta olmayanlara görünmek gayretindedir. Bu da o anın tadının kaçmasına yol açar :)
Teşekkürler Arif Öztürk;ondan sonra,yıllar sonra köşesine çekilince mülayim bir derviş gibi zaman nasıl geçti hiç anlamadım der;oysa zamanı hep öldürdü:))
Anı kaydederken anı kaçırdığımızı bir anlayabilsek.
Ne çok şeyler akıp geçiyor yaşamımızın kıyısından;yaşam nehri,evrenin akışı gibi akıp gidiyor;durdurulamaz hiçbir kargaşayı dikkate alamaz bir durumda...Teşekkürler...
Yorum Gönder