İyi ve kötü diye nitelemekten vazgeçtim! Az veya çok; kandırmacalarına ayak uyduramadım! Özgürlüğü,sınırsızlığın cahilliği olarak göremiyorum! Arayışım odur ki, milyarlık insanın milyonluk kültürlerine açım ben! Bulunduğum yeri sürekli eşeleyip bataklık yapmak yerine, ilerlediğim yerleri patikaya çevirip, insanlığıa doğru küçük adımlar atmanın heyecanını arayan bir gezginim ben.
5 Eylül 2018 Çarşamba
CEHALET;GERİNEN,GERİLEN,YAYLANAN ve SIÇRAYAN BİR ŞEYDİR
Tam da bu zamanda tanık olduğumuz şeydir,bu tür uygulamalar;yönü,doğruluğu belli olmayan bir sürü fikir,talimat,öğreti;çılgınlar gibi tüketim oyalamaları içinde,yok oluş sancıları...Ahmet Tulgar,cahaleti böyle tanımlıyor;" Cehalet sürekli gerinen,gerilen,yaşlanan ve sıçrayan bir şeydir. Üzerinize sıçrayıveren. Ya muhatap olacak ya mücadele edeceksin.Ve iki durumda da kendini aşağılanmış hissedeceksin.Hem de o kadar yücelmişken;sanatınla,müziğinle..." Ahmet Tulgar bu tanımlamayı Fazıl Say'ı düşünerek,onun düştüğü,düşürüldüğü durumu göz önüne getirerek yapsa da;ülke bu alanda çığlık çığlığa....Aynı olayı Genco Erkal,Müjdat Gezen ve niceleri yaşadı;yaşıyor...Oysa,bu insanların en hakiki gücü sanat! Ateş etmez,hapse atmaz,korkutmaz...Büyük güçleri ellerinde bulunduranların korkularının da ne büyük olduğunu anlamak adına çok önemli bir işaret;uyanış formülü...
Güven Serin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
ah işte beş eder beş :) cehalet, bir ülkenin başına gelebilecek en korkunç şeydir demiş tolstoy. bizim ülke okumuş insanı sevmez. cahili sever :)
Kocaman bir hüzün elbet;çaresizliği anlatan bir hüzün...
Yorum Gönder