AZİZ KRALIMIZ
--------------------------
Ne azizler, ne de
krallarımız biteceğe benziyor. Bir taraftan yere çakalı bir sürü güç
yaratırken, diğer taraftan Mars Kolonisi hazırlıkları…
Bir hikâye;
yüzyıllar ötesinden; bugüne olduğu gibi taptaze, gelmek istiyor. O zaman, söz
hikâyenin kendisinde;
Roma İmparatorluğu
zamanında öfke ve zulmüyle bilinen Kral Tiberius; otorite artışı, gözdağı verme
adına seçilmişlere konuşma yapmak için kürsüye gelir. Konuşmasını yaparken
uydurma bir kelime kullanır. Amacı orada bulunan senatörleri daha da
korkutmaktır. Marcellus isimli bir senatör, bu korkuya yenik düşmez ve bağırır;
“ Haşmetmaab! Lütfen
milletimizin diline hürmet edin ve uydurma kelime kullanmayın!”
Bir başka senatör üyesi,
kralın dalkavuğu olarak bilinen Capito ayağa fırlar;
“ Ey Marcellus!
İtiraz ettiğin o uydurma kelime, memleketin dilinde olmayabilir. Fakat Roma
İmparatorluğunun şanlı sahibi olan aziz kralımızın ağzından çıkmışsa, o
kelimeyi büyük kralımız kullanmışsa, bilesin ki artık o kelime bizim dilimizin
bir kelimesi olmuştur. Çünkü kralımız her şeyin üstündedir ve her şeye
kadirdir.”
Marcellus
karşılığını verir;
“ Capito yalan
söylüyor Sezar! Sen dilediğin insanlara Roma vatandaşlığı sıfatı verir, onlara
mevki ve makam sahibi yapabilirsin. Fakat uydurma bir kelimeye Romalı hakkı
kazandıramazsın!”
Bu tür seslenişler
tarihte oldukça azdır. O yüzden, azlığın ve soytarılığın nice kurbanı olmuştur,
o muhteşem aziz krallar; duymadıkları, sağlıklı uyarılmadıkları için…
Güven Serin
2 yorum:
Tarih tekerrürden ibarettir sözü doğru gözüküyor. Devir değişse de dalkavukluk değişmiyor.
Sosyolojik gerçekler;her daim kendi yer çekim kuvvetini yaratıyor. Ve her daim karşı duruşlar yerin yedi kat altından çıkar gibi çıkıyor yeryüzüne;koruyucu bir güneş gibi büyük sıkıntılar içinde,adalet ve makul olan için çalışıyor...
Yorum Gönder