31 Ocak 2018 Çarşamba

KAYIKÇI DA,BALIKÇI DA AYNI DİYARDA...




KAYIKÇI DA, BALIKÇI DA AYNI DİYARDA
------------------------------------------------------------

  Kayıkçı Antik Yunan dünyasında yeraltında yaşayan, ölen ruhları gideceği yere kayığı ile yeraltı nehri Styx’dan geçirecek olan Kharon’dan başkası değildir.

  Antik dünyanın inancıdır Kayıkçı Kharon’a geçiş parasını ödemek. Yeraltı Krallığında, Hades’in ülkesinde Kayıkı Kharon’u memnun etmeden, ona ücretini ödemeden hiçbir yere gitmeniz mümkün değlidi…

  Şimdi o zamanı bir hayal edin! Ve Kayıkçı Kahron’in ölmüş ruhunuza seslenişini duyun;

“ Dur sefil ruh! Nefes alanların diyarından bana hediyemi getirdin mi?
-         Geçmiş için ödemem işte burada Styx nehrinin yüce kayıkçısı…
-         Ödeme kabul edildi sefil ruh hadi gel kayığıa, götüreyim seni ölümden sonra ki yaşamın diyarına.”

 Bundandır antik dünyada ölen insanların gözleri üzerine konan paraların inancı. Ya da avuçları, ağızları içine sıkıştırılmaları…

 Ya balıkçı? Diğer bir değişle; Halikarnas Balıkçısı olan Cevat Şakir Kabaağaç’dan başkası değildir. 19.yüzyılda doğmuş,20.yüzyılda yaşamış bir Bodrum sevdalısı…

 Peki, ama onun seslenişi nasıldır? Görelim;

“ Ya Ortadoğulu olacağız ya da Anadolulu… Ya Ticaniler ülkesi olacağız, ya da yunuslar okyanusu… Ya terörün cenneti olacağız, ya da Nasrettin Hoca’lar toprağı... Ya zaptiyelerin düdüğü ötecek, ya da Hemeros’un şiirleri söylenecek…

  Yokuşun başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin/Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin”

 Güven Serin 




2 yorum:

Olcay dedi ki...

Bizler ise, ölümlü dünyaya, bitimli hayatlar almaya çalışıyoruz ve birde bakıyoruz ki;
“Özenle sakladığınız bir sarı lira gibi ömrümüz, vakit gelip, sandıktan çıkardığımızda, tedavülden kalkmış.”

Kral Gılgamış´ın gözü karalığından, Simurg´u arayan kuşların hiç azalmayan azminden, Odyseus´un mücadele ruhundan, Don Kişot´un çılgınca cesaretinden, Yunus Emrenin ´´Sevelim sevilelim´ felsefesinin özüne inmeden, Santiago´nun masum hayallerinden nasibimizi almadan hiçbirimiz hedefimize ulaşamayız. Zafer bu uzun ve çileli yolculuğu tamamlamayı başaranlarındır sevgili dost..

GÜVEN SERİN dedi ki...



Bitmeyen,bitmeyecek insan icatları ve kavramları;yeryüzünün doğa ve doğal şartları gibi;terin vadiler,engin ovalar ve yüce dağlar;hepsini insanın ruhunda,algılarında ve yüceltme törenlerinde görmek mümkün... Teşekkürler sevgili dost...