Elmalı-Malkara-Tekirdağ
Taş ve ahşap mekan;buranın marifetli insanları kadınları
tarafından işletiliyor.Marifet,lezzet ve samimiyet...
Kamera; Güven Elmalı
Taş mekanın içerisi...
Kamera; Güven
Arka planda ki dağlar;tamamıyla meşe krallığına aitler...
Kamera; Güven
Meşe Krallığının misafiri olan sedirler;kırk yıl
önce ekilmişler bu topraklara.
Kamera; Güven
Gezi,dağlar akla geldiğinde dostlar da
geliyor; Erdem,Yunus Usta ve Bülent
Kamera; Bülent
Olmak,varlığını hissetmek;rüzgarı,yağmuru
hisseder gibi;yürüyüşe etki eden iradeyi,
beyin iletişimine karşılık veren,kol,
bacak,kalp,kan hücrelerini;hissetip
selamlamak,doğal dizilimin,seçilimin
ve evrimsel yürüyüşün yaşamlarını...
MEŞE KRALLIĞI; ELMALI…
Eski ismiyle Elmalı
Köyü; şimdiki ismiyle Elmalı Mahallesi. Kırsal Kalkınma Projeleri içerisine
olmuş; dâhil edilmekle çok çok iyi yapılmış değerli bir yer.
Buraya Tekirdağ
Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Kalkınma Dairesi Başkanlığının birçok hizmetinin
yanında; onarılan taş mekân; şimdi turizmin hizmetinde. Muhtar Hasan Bey’in eşi
Sebahat Hamının önderliğinde, mahallenin altı kadınından oluşan çalışanlarından
üç kişiyi kahvaltı esnasında tanıdık.
Yörelerimizin,
yörelerimizin insanının her alanda başarılı olabileceğini görmek adına, sadece
Elmalı Mahallesi bile önemli bir sorumluluk üstlenmiş. Bu diyar, yüksek rakımlı
yaşam alanı geçmişi Rumlara kadar gittiği bilinse de; Romalı Latin şair Gaus
Valerius Catullus’un gözüyle; binlerce yıl önce edebi dünyanın içine dâhil
olmuştur.
Latin şair, buradan
söz ederken; Trakya’nın yabanıl ormanları diye konu edindiği dağların,
ormanların diyarı; o zaman ki insan azlığı, teknolojik gelişimi sayesinde;
ıssız, masalımsı, destansı ifadelerle anılmayı hak ediyordu.
Şimdi, bu diyarlara,
doğanın yakınlığı kadar, medeniyetlerin yakınlığı, yaklaşımı sağlandı.
Elektrikten, suya, telefona, yola kadar her şey var… Bir şey eksilmeye başladı;
İnsan… Tabiatın, meşelerin krallığı olan bu diyarlarda; insan kıt hale geldi.
Var olanların bu
değerli yerlerde kalması, kent dünyası için, nefes almak, ruhsal takviyeler
adına şanstan öte, kaçınılmaz bir zorunluluk gibi görünüyor.
Bu seferki sosyal,
kültürel ve gezi mangamız dört kişiydi. Yunus Usta, bizi onurlandıran Mali
Müşavir arkadaşımız Erdem Özcan ve Bülent Yorulmaz… Heyecan büyük; yöreyi
tanımak adına, yaşayacağımız birçok şey; ilk olacak…
Elmalı Mahalle
Muhtarı Hasan Beyi önceden arayıp, dört kişinin kahvaltıya geleceğinin haberini
verdim. Taş mekânın sobasından göğe odun dumanı yükseliyor; kalkınma hamlesini
başlatmış olan temiz yüzlü kadınlarımız görevlerinin başında bizi bekliyorlar.
Ahşap kapıyı açıp
içeri girdik. Ahşap tavan, taş duvarlara yakışmıştı. Duvarların beyaz sıvası yerine,
taşın izlerini de görmek daha iyi gelecekti! Ninelerimizin diliyle; içeride
peçka yanmaktaydı. Bazı yörelerde Maşinga, Kuzine denen o muhteşem ateş, üretim
aleti…
Dikdörtgen biçiminde
ki binanın, her iki kenarına konan sedirler; taş ve ahşap mekânla aynı amacın
bütünlüğü içerisinde. Bize hizmet sunan kadınlarda; kırk yıl önceki
insanlarımızın samimi, sadeliğini ve sıcaklığını gördüm.
Kazanacakları
ücretten çok öte; paha biçilmez bir samimiyet, sadelik ve temizlik. Aynı annelerimizin,
ninelerimizin, yenge, teyzelerimizin görüntüsü; hiç zaman akmamış gibi;
tertemiz ve taptaze gözler önünde.
Elmalı Mahallesi, on
köy projesinden sadece birisi! Kalkınma adına, doğa sporları, organik yaşam ve
turizm adına; Tekirdağ'ın Uçmakdere,Gaziköy gibi öncü kültür turizm
koşucularından sadece birkaç yöremizdir.
Tekirdağ insanı
kendi değerlerini, coğrafyasını tanıdıkça, yöresinin paha biçilmezliğini,
ulusal ve uluslar arası sahada, o büyük turizm, kültür yarışında çok önlerde
olabileceğini de görecek, anlayacak ve geçen zamana üzülecektir.
Elmalıya katkı veren
bütün değerlere; değerli yönetici ve hizmet insanlarına ne kadar teşekkür etsek;
yetmez!
Yöreyle ilgili bir
çalışma yapmış Canres Elektrik Üretim ve Fina Enerji. Yaptıkları çalışmayı da
bir pano ile duyurmak için, yüksek tepelerin çamlarla, meşelerle buluştuğu bir
yere dikmişler.
Neyi anlatıyor bu
çalışma? Yöre konusunda; benim, hepimizin ne büyük bilgi eksikliği içerisinde olduğumuzu;
soylu cehaletimizi de anlatıyor.
Yörenin tabi, canlı
hayatına dâhil yapılan araştırmayı sunuyorum;
“Alanda bugüne kadar; 56 memeli hayvan,178 kuş,40
sürüngen,85 kelebek türü tespit edilmiştir. “
Buranın insanına bile
sorsanız; size iki kelebek ismi, yirmi memeli hayvan sayamaz! Yöremizin değerini,
gizemini ve başka canlılar için de; turizm ve yöresel kalkınma yapı taşları
bakımından ne büyük öneme sahip olduğunu anlatmak istedim…
Güven Serin
2 yorum:
Endemik çeşitliliğinin böylesine zengin olduğu; dağını,taşını, toprağını evladı gibi sahiplenmiş olan bu güzel insanlarımızın halen var olduğu diyarlar korunmalı. Elmalı gibi köyler/mahalleler 'Kırsal Kalkındırma' projeleri desteklenmeli. Ne güzel bir gezi olmuş Güven. Yazını okurken o geleneksel köy evinde... bir an, anneannemin evindeki maşınganın kapağını açarak içine sürdüğü sucukların ve maşınganın üstünde demlenen çayın kokusu burnumun ucuna kadar geldi:) özlediğimiz güzellikler hepsi.. her devirde hayata ve insana dair anlatılacak hikayeleri bulup aktarmak ve tüm bunları günümüze harmanlayarak yazmak güzel şey, hele ki okurken hikayelerin içindeki o 'insan' sıcaklığını hissetmek hasletimiz olan duygulardan. Emeğine sağlık. Teşekkürler Güven.
Her şey kıt hale gelmek üzere. Kıt ve aranır hale;ne çok vardı bu tür köylerden,insanlardan! Yine batının tetiklemesi sayesinde,organik gıda peşinde görüntü verme düşleriyle,o kadar çok nadide çiçeği,böceği,kuşu ezip geçiyoruz ki;Sorma! Teşekkür ederim Esin..
Yorum Gönder