30 Mayıs 2017 Salı

BİLİNMEDİK,GİDİLMEDİK YER DEĞİL BURALARI


Adrian Kapısı

Ne bilinmedik,ne de gidilmedik yer değil buraları...
Sadece,üzerinde gizemin,bilmecenin öyküleri saklı...


Adrian Kapısı-Antalya

Çırakların,kalfaların,ustaların sesleri duyuluyor.
Acele ediyorlar;büyük resmi tamamlamaya;gösteriye,
güvenliğe,zarafete dönüşecek eserin anlattığı,
anlatacağı kim bilir ne çok şeyler var;
dinlemeye hazır olanlara.


Kamera; Güven

Adrian Kapısı

Roma,öncesi ve sonrası;akıp giden
uygarlıkların kayda geçiş kapısı





2 yorum:

Esin Bozdemir dedi ki...

Yontu ustalarının emeği ile nakış nakış işlenmiş her biri... Bizden yüzyıllar öncesinde de olduğu gibi, hiç bitmeyen ve sürekli bir devinim ile akıp giden bir hayat var önümüzde. Ya bu taşlar! zor şekle giren,kırılması zor, oyulup yaratımı zor olan bu taşlar!...ancak sabırla, sevgiyle onu işlemeyi başarabilen insan eliyle (büyük tahribatlar olmadığı müddetçe) daha yüzyıllarca, nice bakışlara tanıklık edecek olan bu taşlar!..anlamaya çalışan meraklı gözlere kimbilir neler anlatmak istiyor...

Yürüdüğümüz bütün yollar, dağlarda, taşlarda, denizlerde, ovalarda...karşılaştığımız 'sayısız inanç, sonsuz renk, koku tat, doku, farklı insanlar, farklı kültürler, farklı coğrafyalar...' Hiç bir yer ve hiç bir şey...kesinlikle bilinmedik, ulaşılamadık değil!. her şey ve her yer özde aynı ve hepsi bir!. baktığımız, aradığımız ne varsa bütün yollar yine kendimize çıkıyor..İnsanın kendine yürümesi, kendine varması en mühimi! Buna çalıştığımızda asıl kaynağa 'cevher' ulaşabiliriz.

Tüm yazılarına yorum yapamasam da, yazılarını hep ilgiyle okuyorum ;) Teşekkürler Güven..Kalemin, düşünen ve üreten yüreğin hep var olsun. Esenlikle iyi haftalar dilerim..

GÜVEN SERİN dedi ki...



Var oluşumuzun,anlamlı bir kaideye en güzel oturuşu olmalı Esin;kendimize çıkacağımız yolların,her haline yürümek... Yokuşuna,inişine ve görünmezler le dolu vadilerine,yaylalarına,orada izleri bile kalmamış medeniyetlere yolcu olmak... Teşekkür ederim Esin...