Müzik;illa...
MOZART
ETKİSİ
Daha üç yaşında
piyona çalıp, 7 yaşına geldiğinde besteler yapmak,8 yaşındayken senfoni yazmak;
bütün bunlara ek olarak muhteşem bir sol el becerisine sahip olmak Mozart’a
özgü bir şey…
Bütün bu üstünlükler
onun bir deha olması 36 yaşında ölmesini engelleyemiyor. Birçoğumuza göre ne
kadar çor erken; değil mi? Kardeşimin öldüğü yaşlarda… Birçok insanın yakını bu
yaşlarda ölmüştür ve hep çok erken diye sitemler edilmiştir.
Olağanüstü
insanların matematiksel bir karşılığı olmalı! Belki yüzyılda bir; belki; yüz
milyon kişide bir… Yedi milyar insan söz konusu olunca; kim bilir ne tenha
köşelerde, ne muhteşem dahiler fark edilmeden kaybolup gidiyor.
Mozart Etkisi, diye
bir etkiden söz ediliyor. Oldukça geniş çevrelerde; üstelik bilimsel
araştırmalarla da destekliyorlar.
Mozart Etkisini
saygıyla okudum, kendi ruhum ve bedenime davet ettim. Yine de 100 maymun
etkisini-teorisini istemekten geri kalmıyorum. Toplumların değişime, adalete,
iyi ve güzele aynı anda ses çıkartıp; büyük insanlık yürüyüşünün yapılacağı o ana;
düşler kurup, minnetle bir an önce gelmesini diliyorum.
Mozart etkisi nedir?
36 yaşına kadar hayat sürmüş; kayıtlı 626 eseri olan, 12 yaşında 3,5 yıllık bir
konser turuna çıkan bu dâhinin ne gibi etkisi olabilir?
Bu konuyu araştıran
Çiğdem Dönmez Kırlangıç, bir de Alber Schweitzer’den bir alıntı yapıyor:
“ Bütün dahiler
göklere uzanır, Mozart ise gökten inmiştir.” Bu çok anlamlı bir ifade… Tanrı
kılığına girmek isteyen nice canlılar, insanlığı savaşlara sürükleyen bir sürü
cani ve canavarı düşününce; bu ifade, insan bedenini iliklerine kadar
titretiyor.
Bazı
okuyucularımızın engin bilgisinin depreşip “ Mozart, Türk Marşı, Mozart Türk
Marşı” diye, sözcük gösterisi yaptığını da duymuyor değilim. Saraydan Kız
Kaçırma operası da bizim topraklarımızda Osmanlının sade yaşamının ayrı bir
sembolü olan Topkapı Sarayıdır. Mozart Osmanlı Mehter Marşından etkilendiği
gibi Osmanlı yaşam tarzından da etkilenip sanatın ölümsüz kimliğiyle ruh vermiştir
bu eserlere.
Hâlâ Mozart Etkisine
gelmediğimi biliyorum. Şimdi geldim işte! Etkinin insana ait tarafı, Mozart’ın
eserlerinde sıradan insanı, kadını, acıyı işleyip soylularla dalga geçmesiyle
başlar.
Müziğiyle sanatın ve
sanatçının başkaldırısıdır aynı zamanda bu etkinin zamanlar arası yayılacak
oluşu. Besteleri ilk zamanlar biraz abartılmış olarak bulunsa da birçok insanın
Mozart dinlemenin neşe, huzur ve zindelik etkisi verdiğini; verdiklerini
söylemişlerdir.
Sadece neşe huzur mu?
Çocukların zekâ seviyelerinde olumlu gelişme yarattığına yönelik bilimsel
çalışmalardan söz ediliyor. 1990–1993 yıllarında California Üniversitesi;
Öğrenme ve Hafıza Nörobiyoloji Merkezi bilim insanları yaptıkları
araştırmalarda, bazı müziklerin IQ arasında bir ilişki olduğunu ortaya
koydular.
Benzer çalışmalar bir
Wisconsin Üniversitesi’nde yapıldı. Mozart’ın K 488 no’lu piyona konçertosu
fareler üzerinde başka müziklerle birlikte test edildi. Sonuç; Mozart
Konçertosunu dinleyen farelerin yollarını daha kolay bulduğu üzerine…
Fransız Tıp ve Bilim
Akademileri üyesi Dr.Alfred Tohatis tarafından da bir araştırma yapıldı:
Beynin elektriksel
olarak şarj olmasında kulakların anahtar görev yaptığı; beyin hücrelerindeki
elektriksel enerjinin azalması konsantrasyonun bozulmasına ve yorgunluğa sebep
olduğu biliniyor. Bu durumda beynin piller gibi şarj edilmesi gerekiyor.
Tomatis, beyin hücrelerinin enerjiyle şarj edilmesi için 5000 ile 8000 Hz.
Arasında yüksek frekanslar içeren müziklerin dinlenmesi gerektiğini keşfeder.
Yıllar süren analizlerden sonra bu aralık frekansa sahip müziklerin Mozart’ın
müziklerinde mevcut olduğunu görür.
Birçok hastalığın
tedavisinde kullanılan Mozart müzikleri (Sara, Alzheimer” gibi… Bazı
çiftliklerde ineklere dinletilerek daha fazla süt alındığı ifade ediliyor.
Bu etki gerçekten var
mı? İnsanın, kendini arayan, allak-bullak olmuş insanlığın bilgi deryası içinde
kirlendiği bu günlerde; yine kendisinin arayıp bulması, kendi kendini dinleyip,
farkları hissetmesi veya reddetmesi; ancak uygar insanın, değişime, gelişime
hazır insanın ispatlayacağı bir konu…
Yine de Mozart’ın K
488 no’lu piyona konçertosunu günde birkaç kere dinlemeniz size bir şey
kaybettirmeyecektir; belki de etkinin, size ulaşacak enerjinin yararını görüp,
diri olduğunuzu hatırlayacaksınız…
Güven Serin
2 yorum:
''Onun evrensel düzenle tınlayan müziği, er geç yeryüzü ruhuna katılarak, ruhtan ruha geçerek dünya karmaşasının bitimine yardım edecektir." diyen Alman müzik bilgini Alfred Einstein'ı da haklı çıkartan, bu müziğin etkileri asırları aşan ve tükenecek gibi görünmeyen evrensel anlatım gücünden ve uluslararası niteliğinden başkaca nedir ki?
Ölümünden bu yana geçen iki asırlık zaman içinde, her kuşak onun eserlerinde bir başka anlam ve güzellikler bulmuştur. Eserlerindeki derin anlam ruhlara işledikçe Mozart'ın insanlığa yardımı daha da önem kazanacaktır. '' Buna kalben inanıyorum sevgili Güven..
Sanatçı genlerinde olan cevheri ortaya çıkartmış sevgili Olcay. Nice insanın yetmez dediği koca ömürlerin çok küçük bölümüne büyük insanlık tınıları bırakmış,kazımış;böyle sanatların,sanatçıların yeryüzü ve gökyüzü insanlığına büyük faydası olacağına inanıyorum...
Yorum Gönder