28 Eylül 2016 Çarşamba

MOZART ETKİSİ



Müzik;illa...


                                       MOZART ETKİSİ


  Daha üç yaşında piyona çalıp, 7 yaşına geldiğinde besteler yapmak,8 yaşındayken senfoni yazmak; bütün bunlara ek olarak muhteşem bir sol el becerisine sahip olmak Mozart’a özgü bir şey…

 Bütün bu üstünlükler onun bir deha olması 36 yaşında ölmesini engelleyemiyor. Birçoğumuza göre ne kadar çor erken; değil mi? Kardeşimin öldüğü yaşlarda… Birçok insanın yakını bu yaşlarda ölmüştür ve hep çok erken diye sitemler edilmiştir.

  Olağanüstü insanların matematiksel bir karşılığı olmalı! Belki yüzyılda bir; belki; yüz milyon kişide bir… Yedi milyar insan söz konusu olunca; kim bilir ne tenha köşelerde, ne muhteşem dahiler fark edilmeden kaybolup gidiyor.

 Mozart Etkisi, diye bir etkiden söz ediliyor. Oldukça geniş çevrelerde; üstelik bilimsel araştırmalarla da destekliyorlar.

 Mozart Etkisini saygıyla okudum, kendi ruhum ve bedenime davet ettim. Yine de 100 maymun etkisini-teorisini istemekten geri kalmıyorum. Toplumların değişime, adalete, iyi ve güzele aynı anda ses çıkartıp; büyük insanlık yürüyüşünün yapılacağı o ana; düşler kurup, minnetle bir an önce gelmesini diliyorum.

  Mozart etkisi nedir? 36 yaşına kadar hayat sürmüş; kayıtlı 626 eseri olan, 12 yaşında 3,5 yıllık bir konser turuna çıkan bu dâhinin ne gibi etkisi olabilir?

  Bu konuyu araştıran Çiğdem Dönmez Kırlangıç, bir de Alber Schweitzer’den bir alıntı yapıyor:

 “ Bütün dahiler göklere uzanır, Mozart ise gökten inmiştir.” Bu çok anlamlı bir ifade… Tanrı kılığına girmek isteyen nice canlılar, insanlığı savaşlara sürükleyen bir sürü cani ve canavarı düşününce; bu ifade, insan bedenini iliklerine kadar titretiyor.

  Bazı okuyucularımızın engin bilgisinin depreşip “ Mozart, Türk Marşı, Mozart Türk Marşı” diye, sözcük gösterisi yaptığını da duymuyor değilim. Saraydan Kız Kaçırma operası da bizim topraklarımızda Osmanlının sade yaşamının ayrı bir sembolü olan Topkapı Sarayıdır. Mozart Osmanlı Mehter Marşından etkilendiği gibi Osmanlı yaşam tarzından da etkilenip sanatın ölümsüz kimliğiyle ruh vermiştir bu eserlere.

 Hâlâ Mozart Etkisine gelmediğimi biliyorum. Şimdi geldim işte! Etkinin insana ait tarafı, Mozart’ın eserlerinde sıradan insanı, kadını, acıyı işleyip soylularla dalga geçmesiyle başlar.

 Müziğiyle sanatın ve sanatçının başkaldırısıdır aynı zamanda bu etkinin zamanlar arası yayılacak oluşu. Besteleri ilk zamanlar biraz abartılmış olarak bulunsa da birçok insanın Mozart dinlemenin neşe, huzur ve zindelik etkisi verdiğini; verdiklerini söylemişlerdir.

 Sadece neşe huzur mu? Çocukların zekâ seviyelerinde olumlu gelişme yarattığına yönelik bilimsel çalışmalardan söz ediliyor. 1990–1993 yıllarında California Üniversitesi; Öğrenme ve Hafıza Nörobiyoloji Merkezi bilim insanları yaptıkları araştırmalarda, bazı müziklerin IQ arasında bir ilişki olduğunu ortaya koydular.

  Benzer çalışmalar bir Wisconsin Üniversitesi’nde yapıldı. Mozart’ın K 488 no’lu piyona konçertosu fareler üzerinde başka müziklerle birlikte test edildi. Sonuç; Mozart Konçertosunu dinleyen farelerin yollarını daha kolay bulduğu üzerine…

 Fransız Tıp ve Bilim Akademileri üyesi Dr.Alfred Tohatis tarafından da bir araştırma yapıldı:

  Beynin elektriksel olarak şarj olmasında kulakların anahtar görev yaptığı; beyin hücrelerindeki elektriksel enerjinin azalması konsantrasyonun bozulmasına ve yorgunluğa sebep olduğu biliniyor. Bu durumda beynin piller gibi şarj edilmesi gerekiyor. Tomatis, beyin hücrelerinin enerjiyle şarj edilmesi için 5000 ile 8000 Hz. Arasında yüksek frekanslar içeren müziklerin dinlenmesi gerektiğini keşfeder. Yıllar süren analizlerden sonra bu aralık frekansa sahip müziklerin Mozart’ın müziklerinde mevcut olduğunu görür.

 Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan Mozart müzikleri (Sara, Alzheimer” gibi… Bazı çiftliklerde ineklere dinletilerek daha fazla süt alındığı ifade ediliyor.

 Bu etki gerçekten var mı? İnsanın, kendini arayan, allak-bullak olmuş insanlığın bilgi deryası içinde kirlendiği bu günlerde; yine kendisinin arayıp bulması, kendi kendini dinleyip, farkları hissetmesi veya reddetmesi; ancak uygar insanın, değişime, gelişime hazır insanın ispatlayacağı bir konu…

 Yine de Mozart’ın K 488 no’lu piyona konçertosunu günde birkaç kere dinlemeniz size bir şey kaybettirmeyecektir; belki de etkinin, size ulaşacak enerjinin yararını görüp, diri olduğunuzu hatırlayacaksınız…

 Güven Serin 

 

  


2 yorum:

Olcay KASIMOĞLU dedi ki...

''Onun evrensel düzenle tınlayan müziği, er geç yeryüzü ruhuna katılarak, ruhtan ruha geçerek dünya karmaşasının bitimine yardım edecektir." diyen Alman müzik bilgini Alfred Einstein'ı da haklı çıkartan, bu müziğin etkileri asırları aşan ve tükenecek gibi görünmeyen evrensel anlatım gücünden ve uluslararası niteliğinden başkaca nedir ki?

Ölümünden bu yana geçen iki asırlık zaman içinde, her kuşak onun eserlerinde bir başka anlam ve güzellikler bulmuştur. Eserlerindeki derin anlam ruhlara işledikçe Mozart'ın insanlığa yardımı daha da önem kazanacaktır. '' Buna kalben inanıyorum sevgili Güven..

GÜVEN SERİN dedi ki...



Sanatçı genlerinde olan cevheri ortaya çıkartmış sevgili Olcay. Nice insanın yetmez dediği koca ömürlerin çok küçük bölümüne büyük insanlık tınıları bırakmış,kazımış;böyle sanatların,sanatçıların yeryüzü ve gökyüzü insanlığına büyük faydası olacağına inanıyorum...