TİMÜS BEZİMİZ YENİDEN KEŞFEDİLMELİ
Bir taraftan cehaletin kol gezdiği, diğer tarafta bilgilerin deryası içinde zihinlerimizin karıştığı 21.yüzyılın ikinci çeyreği başlamak üzere. Spora çok önem vermiş, Milli olmuş bir tanıdığın her sabah, denize yakın ve yüksek bir yerde timüs bezi iye yaptığı çalışmadan esinlenerek bu konuda epey bekleyip araştırma yaptım. Edindiğim bilgiler ve sezgisel tercih nedeniyle timüs bezi hakkındaki faydalı gerçekleri yazıya dökmek, bu bilgi deryası içinde kaybolmak yerine iyi ve faydalı hedefler belirlemek adına düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Alt tarafı 35–40 gramlık bir bezin; timüsun becerisi, kabiliyeti, beden ve ruh bütünlüğü üzerindeki gücü çok fazla. Bazı doktorların ifadesiyle;
“ Timüs, çocuklarımıza daha anaokulunda
tanıtılmalı, anlatılmalıdır!” ifadelerine katılıyorum. Her şeyi bilip
öğrenemesek de, çok kolay öğrenilecek, uygulaması çok az zaman harcayarak
yapılacak timüs uyarıları, belki de büyük bir dönüşüm, yenilenme yapmamız için
bir fırsat, heyecan, neşe rüzgârı estirecek…
Timüs bezi tam olarak nedir ve nerede? Sorularına birlikte cevap arayalım. İman tahtası olarak bilinen yerde timüs bezi var. Eski halklardan günümüze kalan, özellikle acılar yaşayan kadınların göğüslerine vurdukları yer de iman tahtası olarak bilinen yer. Belki de kadim uygarlıklar timüs denen bu mucizeyi yüzlerce, binlerce yıl öncesinden biliyor, onun faydalı enerjisinden yararlanıyorlardı…
Tıp bilimi ne kadar gelişirse gelişsin, milyarlarca hücreye sahip insan denen canlının bilinmeyen daha kim bilir kaç mucizesi gün yüzüne çıkmayı bekliyordur. Timüs bilinse de ne yazık ki yaygın olarak bilinip tam olarak uygulanmadığına tanıklık ediyoruz. Nasıl uygulansın ki? Toplumumuz da öyle kargaşalar, telaşlar ve göçlerden kalan korku ve panikler var ki, tam olarak kök salmış bir kentli, kasabalı, köylü gibi hareket edemiyor. Oraya buraya derken, yaşamlar, henüz vakit varken zedelenip niteliksiz hale getiriliyor.
Timüs nedir? Timüs, tıbben bilinen bir organ; organımızdır. Timüs biz doğmadan, daha anne karnında gelişip çalışmaya başlıyor. Timüs’ün görevi ergenlik çağımız geçtikten sonra azalmaya başlıyor. İster tembelleşiyor, isterseniz yaşlanıyor diyebilirsiniz. Ben daha çok tembelleşiyor diyeceğim. Çünkü her gün düzenli olarak 20–30 saniye, yani yirmi kere hafif vuruşlarla tekrar gençlik çağlarına döndüğü, vücudumuz-bağışlık için görev yapmaya başladığını biliyoruz.
Timüs bezinin görevini tarif eden deneyimli ve bu konuda öğrenim görmüşler; “ Timüs bezi bir yerde bir ordunun komutanı gibidir!” açıklamalarını üzerine basa basa yapıyorlar. Bir ordunun komutanı ne demek? Bütün orduya bir yerde emir vermesi, onu harekete geçirmesi demek değil mi? Timüs bezi de öyle bir beden komutanı…
Timüs bezi her gün düzenli olarak uyarılmaya başladığında, sorun yaşayan hücrelerin de timüs bezi tarafından eğitildiği, sorunlarla nasıl baş edeceklerini öğrendiklerini ifade ediyorlar. Bir yerde en kolay, en ucuz ve heyecan verici öğreti değil mi; timüs bezinin harekete geçmesi için, zihnimizin de harekete geçip yaşamı daha çok benimsememiz…
Laf aramızda dostlar; timüs uyaran en etkili şeyin kahkaha atmak olduğu biliniyor. Fakat kahkaha denen mucize çok az ve kıt hale geldiği için, elimizle uyararak da timüs nitelikli yaşam için göreve davet edebilir, onun bedenimiz üzerinde komutan olduğunu hatırlatabiliriz; çok kolay ve istikrar, sevgi, inanç istiyor; o kadar…
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder