11 Ağustos 2023 Cuma

DÜNYA ŞİİRİNİN ATLASI: SAİT MADEN

 


İnternet

                              DÜNYA ŞİİRİNİN ATLASI: SAİT MADEN

  Doğan Hızlan bir çalışmasında Sait Maden’den; “ Dünya şiirinin Atlası’dır.” Diye söz ediyor. Edebi dünya denen evrenin, dışarıda çok uzaklarda düşlediğimiz evren kadar genişlediğini düşünüyorum. Her yeni öğreti, muhteşem sanatçılar ve eserleri, bir kez daha kendimle yüzleşmeme, akan zaman nehrine yetişemediğimiz gibi, sanatçıların en değerli eserlerine de yetişemeyeceğimi biliyorum.

  Peki, ama dünya şiirinin Atlası ne anlama geliyor? Doğan Hızlan şöyle izah etmiş; “ Atlas, Yunan mitolojisinde titan İapetos’un oğlu ve Menoitios,Prometheus ve Epimetheus’un kardeşi.Mitolojiye göre yerkürenin batısında,Zeus tarafından buna mecbur edildiği için sırtında göğü taşımak zorunda bırakılan bir dev.Atlas’a bu görev bir ceza olarak verilmiştir. Sait Maden ise bu görevi gönüllü olarak ilham perilerinden almıştır.”

  Bir şairin bir yazarı etkilemesi, özellikle edebi dünyanın ustalarından birisi olan Doğan Hızlan’ı etkilemesi sıradan bir olay değildir. Doğan Hızlan’ı bir kez Pera Müzesi kafeteryasında onun benden haberi olmadan, benim ise haberdar birisi olarak göz ucuyla izlemiştim. Her zaman yaptığı şeyi yapıyordu. Kahvesini yudumlarken bile önünde bulunan oldukça kalın kitabın sayfalarında göklerde gezinen mitolojik karakterler gibi geziniyordu.

   Dönüp dolaşıp yine gönüllü tercihlere geldim. Bunca zaman, öğreti bana neyi öğretti derseniz, yazarın da sözünü ettiği ilham perileri durup dururken kimsenin kapısını çalmıyor.

  Barış Manço’nun seslendirdiği Gülpembe şarkısını dinlemeyen, sevmeyen yok gibidir. Müziği, sözleri herkesin içine işler. Bir gün Ahmet Güvenç’e katıldığı programda böyle güzel şarkıyı nasıl yazdığını, nasıl etkilendiğini sorduklarında şu cevabı verdi:

—Her zaman, güzel sözler, şarkılar gökyüzünde dolanıyor. Sadece yakalamak, istemek gerekiyor. Ben istedim ve o sözleri, şarkıyı yakaladım.”

   Hissetmek böyle bir şey! Cehov, yaşamı ne kadar çok anlar ve hissedersen o kadar neşe duyarsın derken, insanın özgün ve gizemli halini anlatırken aynı zamanda ilham perilerinin de hissetme biçimiyle geldiğini, neşe ve huzur denen iksirin ruha, bedene süzülmesi için değerli çabaların, emeklerin gerektiği de gün gibi ortadadır…

  Ticarete, siyasete, kurnazlığa saygı duyuyorum. Ama hepsi bir yere kadar… Tatminkâr düşünce, ihtiyaçlar, kazanımlar iradenin tokgözlü haliyle destek bulmamışsa, ne türkülerden, ne şarkı, şiir, tiyatro, opera ve edebi dünyadan beslenmemiz, ilham perilerini çağırmamız mümkün değil…

   Söz sözü açmışken Sait Maden’den birkaç dizeyi de paylaşmak isterim;

 “ Ah şurası gerçek ki şiir yetmiyor

  Kimi kez en kolay düğümleri çözmeye, us tar kümesinde

  Eşelenirken.”

 Güven SERİN 

 


Hiç yorum yok: