Kamera; Güven
Gökler; mavilikler, grilikler ve sonsuz...
Çaresizliğin çaresi, dengesizliğin dengesi;
gökler... Yani evren...
AŞK GÜZEL ŞEYDİR
1975’ten bu yana
dağıtılan Cesar Ödülleri Michael Haneke’nin yönetmenliğini yaptığı “aşk”
filmine verildi. En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo, en iyi kadın
oyuncu ve en iyi erkek oyuncu ödülleri Cesar filminde buluştu.
Fransa'nın en saygın
ödüllerinden birisi kabul edilen Cesar ödülleri konusunu aşk ile bütünleştiren
emekli bir müzik öğretmeni mutlu bir yaşam sürerken kalp krizi geçirir.
Ardından da felç kalır. Mutlu yaşamlarına felç ve kalp krizinin fırtınası
karışır. Aşk, sevgi ve ölüm konularıyla biçimlenen film, Cesar ödüllerine
damgasını vurdu.
Ödülün adı Fransız
heykeltıraş Cesar Baldaccini’den gelir. Ödülleri sanatçının gerçek
heykelleridir.
Sinema şüphe yok ki
insanlığın hikâyelerini, gerçek ile düşlerini en iyi anlatan, ortaya çıkartan,
kısacak zamana neredeyse bir ömrün gelişimin sığdıran mucizevî bir sanat
olayıdır. Bu kadar kan, bu kadar acı, elem, şaşırtmaca, kandırmaca, sefillik
yaşanırken bile insanlığı biraz olsun duraksamasına, sevgi ile merhamet kavramları
adına, akıl ve hüner adına büyük katkılar sağlayan sinema olayının önünde
eğilmemek olmaz. Bende eğiliyorum…
İnsanlık belki de
esas dengesini böyle sağlıyor; ölüyor, öldürülürken bile sanat olayları kendi
sanatını, sevgisini yaşam heyecanını korumayı başarıyor. İnsan azcık düşününce,
bu kadar güzel olayların yeşerdiği batının, sinema, tiyatro ve büyük acılar
içinde büyük insanlık koruyuculuğunu keşfet memelerine de şaşırıp kalıyorum.
Savaşların büyük
kazanç olduğunu kimse inkâr edemez. Sinema dünyası da sadece gönül rızası için
çalışmaz. Ama sinema insanlığı öldürmek için atom bombası atmaz. Nükleer güç
gösterisi içinde bulunmaz. Her geçen gün değişik silahların hayalini kurmaz.
Sinema, inceliğin, nezaketin sesidir aynı zamanda. Sinema bu ülkenin, o ülke
insanlarının gelişmişlik seviyelerinin de gösteriye çıktığı yarış alanı
gibidir. Ne kadar çok rekabet olursa, halk ile akademik dünyanın erdemli
buluşmaları ne kadar samimiyse, sinema sanatı da o kadar insancıl, o kadar akıl
ve merhamet, sanat dolu olur.
Birçok alanda
olduğumuz gibi sinema, tiyatro, klasik müzik, sanat, halk müziği; bu tür
uğraşların tamamı, insan duygusu, insan emeği kokarlar. Ve bir milletin
kahvehanelerden, miskinlikten kurtuluşu, üretime, insanlık yürüyüşüne katılışı
da, sinemanın, tiyatronun, çeşitli spor dallarının büyük katkılarıyla daha iyi
bir seviyeye gelebilir.
Sadece, korku,
savaş, kurnazlık üzerine yetişecek çocukların söz sahibi olacağı bir millet
iradesi, millet yönetimi işte bugünün çıkılmaz karanlık ormanlarına dönüşür.
Kimsenin kimseye güvenmediği, karamsarlığın büyük bir kültür törenine dönüştüğü
bir ülke gerçeği ile karşı karşıyız.
Her gün ölen,
öldürülen insanlarımızın gerçek manada taraması, istatistiği, düşülen bu
durumların akademik karşılıkları yok gibidir. Bilimde, sinemada, müzikte,
sporda dünya ölçüleriyle ön sıralarda değiliz. Bu düşüşün, bu kederli
yaşamların sahiplenişini kimseler yapmayacak kadar masum bir koltuk savaşları
içindeyiz.
Kötülükleri kadere
yükleyip, şeytanı cezalandırıp kurtulanların şanslı sayıldığı bir ülkenin, en
gelişmiş uygarlıkların üzerinde bulunduğumuz halde, bunu fark etmeyişimiz,
bizden iki bin yıl önce yaşamış insanların kurduğu şehirlerin bile daha
sanatsal, daha mimari ve mühendislik hüneri göstermelerine bile şaşırmadan
büyük bir pişkinlik içindeyiz. Bu, sorgulanmalı, bu sorgulama sadece saf
gerçek, insan olma inancı ve sanat aşkıyla yapılır.
Michael Haneke’ye ve onun yönettiği, onun bu seçkin ödülleri
aldığı sanat olayına kendi yüreğimin alkışlarıyla ben de kendi ödülümü
sunuyorum. Bir şairin en güzel ödülü, dizelerin ağızdan ağza, yürekten yüreğe
akmasıdır. Bir yazarın da ödülü, onu yazdıracak sevince, heyecana kavuşturacak
bir olayın ortaya çıkmasıdır. Hele, bu olay, insanı insanlığa taşıyan bir sanat
olayıysa, bu keyfin, bu gamın huzuru da başka olur…
Aşk, güzel şeydir
dostlarım; sizi siz yapmaktan alı koyan keşmekeş kavgaların, kıskançlıkların
içinden sıyrılıp aşkın her anını, her birleşimini fark edin. Hangi yaşta olursa…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder