ŞENLİKLERİN İÇİNDEN: HASAN AKARSU
Bir ozan ve şair için; “ Şenlik nedir?” desek vereceği cevap:
—Kitap fuarlarına, şiir dinletilerine, halk şenliklerine katılmak! Olacaktır…
Hasan Akarsu’nun 2023 yılında çıkan kitabı-eseri de, ŞENLİKLERİN İÇİNDEN ismini taşıyor. Kitabın her sayfası, insanı daha öteye taşıyacak insanı anlatan öğretilerle dopdolu…
Bu eserin önemli bölümü TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı katılımlarıyla okuyucu önüne çıkıyor. Yıllarca aynı fuara gittiğim halde, Hasan Akarsu’nun fuarları şenliğe çeviren bakış açısını bu içtenlikle kaleme alamadım. Akarsu’nun kalemi, bir araya gelen insanların bilgi ve görgü için harcadıkları emeklerin yanında, bir ömre sığmayan deneyim, tecrübe ve sosyalliği de gözlerimizi kamaştıracak netlik ve parlaklıkta okuyucuya sunuyor. Hatta hediye ediyor, demenin yanlış olmayacağını savunuyorum…
Hasan Akarsu’nun sanata bakış felsefesini birkaç sözcükle anlatmak gerekirse; “ Yaşamımızda okumayı, şiiri, genelde sanatı bir tutku olarak benimsemek bizi güzelleştirir.”
Güzelleşme sözcüğü, ruhumuzun bilgi ve görgüyle aydınlanmasını anlatsa da, düş ve düşünce gücüyle en yetmez zamanda, en yorgun, bıkkın anlarda o güzelleşme felsefesinin bir kurtarıcıya dönüşeceğini de vurguluyor…
Hasan Akarsu’nun yıllar süren TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı yolculuklarını gelin hep beraber anlamaya, okumaya, irdelemeye çalışalım!
Zamanın sayacını 35–40 yıl geriye; 4 Aralık 1983’e çekelim. O zamanlar TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı Beylikdüzü değil Tepebaşı’nda yapılıyordu. Hasan Akarsu’nun sosyal ve kültürel değerlere yaptığı hizmet, iki gün öncesinden 2 Aralık günü Kadıköy’e arkadaşlarına gitmesiyle başlıyor. Zeki Gezici, Konur Taşköprü, Arif Damar ile birlikte Kadıköy Hatay Lokantası’nda yemek yemeye otururlar. Arka masalarında ise; Tevfik Akdağ, Cemal Süreya, Aydın Hatipoğlu, İsmail Uyaroğlu yemeklerini yemektedirler. Bir lokanta, bir yemek anı bile; sanatla; öykülerle, şiirlerle dopdolu…
Yıl 1991 ve 10.TÜYAP Kitap Fuarı ve Hasan Akarsu’nun tarihsel gözlemi, kayıtları. Bir kez daha yazının, yazmanın, okumanın, merak etmenin önemini özellikle bu eserin 15.Sayfasına, sadece şehir kültürel yaşamımıza değil, ülke kültür tarihine bırakılan bir hediye gibi yazılanları okuyorum.
1991 yılı 20 Ağustos günü Nadir Nadi ölmüştür. 2 Kasım ve 10.TÜYAP Fuarı, Nadir Nadi’yi anıyor, söyleyişi düzenlemişti. Katılanlardan birisi de Hasan Akarsu’dur. Ya konuşmacılar kimler?
Yaşar Kemal, Nadir Nadi’yi ve Van-Akdamar Kilisesi’nin yıkımdan kurtarılışını anlatıyor. Nadir Nadi için; “ O,insanlık bayrağıdır” sözleriyle bitiriyor.
Diğer katılımcı kim? İlhan Selçuk… O da Nadir Nadi’nin düşünür, yönetici, yazar, müzisyen ve insan yönlerini anlatıyor. Altan Öymen’de Nadir Nadi’nin başka insani özelliklerini anlatıyor.
Hasan Akarsu böyle kültürel zenginlikleri edebi zihnine büyük bir tevazu içinde aktarırken, bugün insanlığı yalnızlığa düşüren insansız, arkadaşsız, dostsuz zamanların tam tersi, bilgisini, görgüsünü çoğaltırken, bir yandan da başka sanatçılarla tanışıyor.
Cengiz Gündoğdu,Tacim Çiçek,Ayten Mutlu,Arif Damar,Ataol Berhamoğlu,Güngör Gençay,İbrahim Yıldız,o gün tanıştıkları; yazar ve şairlerdir.
Hasan Akarsu’nun Şenliklerin İçinden eseri, bu tür buluşmalar, kavuşmalar, tanışmalar ve kültür beslenmeleriyle dopdolu.
Diyeceğim, üzerine basa basa duracağım sitem: -Böyle bilgilerle, görgülerle dolmuş taşmış bir insan; kentimizin sokak ve caddelerinde yüce bir alçakgönüllülük içinde yürüyor, dolaşıyor! Bilgiye, sanata sırtını dönmüş on binlerin farkına bile varmadıkları, aynı kaldırımların, havanın, suyun olduğu bu güzel ve kalbi buruk kentte; şiirin, öykülerin, kitapların aşkıyla bir ozan yaşıyor…
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder