Kamera ; Güven Ganoslar-Işıklar Dağları
Kamera; Güven Ganoslar
Kamera; Bülent Özkan Öğretmen ile
lodosun türküsünü dinlerken..
Kamera; Güven Yunus Usta
Manca hazırlığında
Kamera; Güven
Yunus Usta'nın kendi elleriyle yaptığı kırevi,
Lokman Bey ile birlikte...
Kamera; Güven
Gezi grubumuzun hüzünlü şövalyesi;Bülent
GANOSLAR-IŞIKLAR DAĞLARINDA
OLMANIN AYRICALIĞI
Coğrafi üstünlüğü
bu kadar üst seviyelerde olup da TURİZM fakiri olmanın tarafında olmanın derin
hüznüyle başlıyorum yazıma.
Ege iklim
özelliklerinden Karadeniz kıyısına; Istranca-Yıldız Dağları, İğneada Longoz
ormanlarına kadar uzanan şehrin insanı olarak; doğamızın, kültürümüzün, coğrafi
üstünlüğümüzün farkına varamadan evlerimize, işyerlerimize hapsolmuş hayatların
tarafında ömrün sonunu bekleyip duruyoruz…
Şairin seslenişinde
ki gibi nasıl “Her şey yapılabilir bir beyaz kâğıda/Uçak örneğin, uçurtma
mesela…” Diye devam eden uçsuz bucaksız düşlerin yaşama verdiği enerji; bizim
doğamızda; Tekirdağ’ın ormanlarında, dağlarında; kırlarında ve insanında
fazlasıyla vardı… Vardı diyorum; boşaltılan köylerimiz artık insana hasret…
Artık marifete hasret…
15 yıl önce
başlayan Ganoslar-Işıklar Dağlarının sınanması ve kabul töreninin yapılmasıyla
başlayan yolculuğumuz; Yunus Usta’nın büyük ve fedakâr katkılarıyla devam ediyor.
Birçok gezi grubuna katıldım. İzmir dağları ve vadilerinde yürüdüm. Antalya’nın
kanyonlarında, yüksek dağlarında onlarca kişiyle yürüdüğüm gibi, bir başıma
yürüyüşler de yaptım. Ortaya çıkan sonuç; doğanın beslenmesine, doğal olana her
daim muhtaç olduğumuzu görüp anlamak oldu…
Ganoslar-Işıklar
bölgesi; Kumbağ’dan başlayıp Gelibolu Bölgesine kadar inanılmaz manzaralara
sahip, sıra dışı düşlerin ve dokunuşlarını hissedeceğiniz peri kızlarının,
tanrı ve tanrıçaların da yaşadığı bölgedir. Güneşi, denizin üzerinden dağlara
vuran ışıklarını, vadiler ve tepelerle oynadığı oyunları seyrederken, başka bir
gezegende olduğunuzu hissetmeniz çok doğal…
Kumbağ’dan
tırmanmaya başladığınız an, çam, toprak, baharat kokularıyla soluklandık. Eğer,
koşullu değil de sevgiyle çıkılan bir yolculuk hikâyesiyse sizinkisin; iyi bir
doktorun, doğru tespitiyle bulanacağınız bir şifanın da sahibi olursunuz.
Rahmet ile andığım
Aziz Öğretmen’de yaşadığım, mutlu olup sağlıklı zamanlarında bizlerle
Ganoslar-Işıklar bölgesinin güzelliklerini paylaştı. Kim bilir kaç kez
kollarını açarak; minnet duygularını rüzgâr ile birlikte almış olduğu doğaya
savurdu. Tamer Kaptan’da bizlerle bu dağların tepelerinde, eteklerinde yürüyüp,
düşler ormanlarından geçti.
Sadece
mağaralarıyla milyonlarca turist çeken ülkeler var. Müzeye dönüştürülmüş hapishaneleri,
tarihi fenerleriyle de turizmi canlandıran şehirlerimiz, ülkeler var. Sıra
Tekirdağ'a gelince; bir sessizlik yaşanıyor. Sanki buranın İl Kültür Turizm
Müdürlüğünün ellerini kollarını bağlamışlar! Sanki buranın aydınlarını karanlık
hapishanelere tıkmışlar da öncü olarak kimsenin sesi duyulmuyor…
Yamaç paraşütüyle
canlanan Yeniköy-Uçmakdere bölgesi yöneticilerimizin, yatırımcılarımızın gerçek
anlayışı, istikrarı ile bir türlü buluşmadı; buluşamadı. Oraya gelen insanlar,
bu eşsiz doğaya çöplerini bırakıp, anıları, manzaraları, düşleri çalıp
gitmelerinden başka bir şey yaşanmıyor…
Gezi grubumuzun
gönüllüleri; Yunus Usta ve Bülent Yorulmaz’ın fikrini aldıktan sonra gündüz
kamp yolculuğumuz başladı. Lokman Bey ve Özkan Öğretmen’e yapmış olduğumuz
“Katılma” teklifini olumlu karşılamaları sayesinde gezimiz beş kişiyle başladı.
Gezi fikri,
yaşadığımız yerde her zaman zahmetli bir duyurudur. Hazırlık yapmak, erken
kalkmak ve bir fikri onaylayıp yolculuğa çıkma kararı başlı başına insanın zaferidir.
Her gezi, kendi koşulsuz sevgisiyle başladığı vakit, maceradan öte bir okula,
yaşam ile ölüm arasında ki o değerli zarif çizgiye; heyecanlı, eğlenceli
zamanlara dönüşür.
Yeniköy-Uçmakdere arası,
bir yarımada gibi kıvrılarak içerilerden denize doğru sokulan yerlerde, çok az
insanın bilip geçtiği yere pek zorlanmadan, ama çok dikkatli bir şekilde geçtik.
Genelde yöre çobanlarının ve ekstrem yürüyüşçülerin geçeceği yerde; gündüz
kampı için her şey var… Burada kendinizi doğanın kalbinde hissedersiniz…
Gözünüz doymak biliyorsa,
yaşamın sınırlarını, düşlerin sınırsızlığını bir parça anlıyorsanız; Ganoslar-Işıklar
tam sizin için bir yer. Kamp ateşi için kuru odunlar toplandı. Kumbağ’da yapmış
olduğumuz sabah kahvaltısı, öğlen için hazırlanacak kamp ateşi ve manzara
sofrası için daha zaman vardı. Kuytu köşeleri, pırnalları ve meşeleri olan yer;
insanın kendisiyle baş başa kalması için yeterli bir şifahane gibiydi…
Bir süreliğine,
herkesin kendisiyle baş başa kalıp, bir yerde kendisini doğa ile daha içten ve
samimi olmak adına hepimiz ayrı yönlere dağıldık. Bülent, manzaranın
fotoğrafını çekerken aynı zamanda lodos’un uğultusunu da filme almış. Özkan Öğretmen,
yine yöremizin insanlarının emeğiyle yapılmış şarabından ilk yudumlarını almış,
bulunduğu yerin güneş, rüzgâr ve insanla buluşmasının şiirini yazıyordu. Lokman
Bey, kendi köşesinde, üç yüz metre aşağıda olan denize, karşıdaki Marmara Adası’na,
kargaşadan uzaklığın getirdiği içsel onarıma sığınmıştı. Yunus Usta, her zaman
olduğu gibi; marifetlerini çok yönlü bir şekilde ortaya koymakla meşgul; eski
çoban kulübesinden kalan tahtalar ile yapmış olduğu ahşap masa; manzara yemeği için;
hemen kamp ateşinin yanı başında inşa edilmişti bile.
Yunus Usta’nın
senaryosuyla Bülent Yorulmaz Papaz Andre rolünde küçük bir görüntüleme çekimi,
daha sonra rap müziği eşliğinde küçük bir dans gösterisinin video çekimi, Yunus
Ustanın köz üzerinde pişirdiği; patlıcan, biberlerle, sarımsak, yağ, sirkenin de
eklenmesiyle ortaya çıkan yemeğin tadını ve oluşumu anlatan video çekimi
gerçekleştirildi.
Kendimize
ayırdığımız altı saat, Ganoslar-Işıklar Dağlarının sofrasıyla bir arada olmanın
şenliği her yolculuğun hasret içinde geri dönüşünde, her hastanın iyileştikten
sonra sağlığa koşusunun müjdesini veriyordu ruhlarımızdan bedenlere geçen daha
bir insan hallerimiz.
Gelirken sabah
kahvaltısı Kumbağ, dönerken ise dönüş kahvelerimiz Naip’de tanıdıklara ve
tanımadıklarımıza selamla birleşip bir yaşayan hatıranın daha resmini yapmış
olmanın sanatçı hisleriyle şehrimize geri döndük…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder