Gömeç Göçmen...
Mediha ve Mehmet TETİKOL
Varlıklarını,ruhlarıyla birlikte eğitime adamış iki insan...
KADINLARIMIZIN AŞKI
Böyle sunum gösteri
ve tanıdım, insanın yaşadığı yere bir güneş gibi doğan insanların ışığından,
marifetlerinden haberdar olma şansını veriyor.
Süleymanpaşa
Belediyesinin desteği ve Cumhuriyetin bu diyara geldikten sonra en büyük desteği
verdiği kadınların gösterisini izledik. Fotoğrafla başladı Başak Balkan ve Emel
Ceylani.
Müzik eşliğinde,
emeğin bin bir sezgi, içtenlikle iç içe geçmiş fotoğraflar… Şüphesiz hepsinde
bir arayış var. Tespit, tanıklık, boşluğu doldurma var.
Başak Balkan’ın
fotoğraf dünyası oldukça etkiledi izleyiciyi. Derinliği, yaşam kokan içtenliği
ve ölçüleri, istikameti amatörlükten ustalığa taşıyan sezgisel ve aynı zamanda
evrensel bir coşkuya tanıklık ettim.
Ayfer Aras tanıtımı
duygunun renk değiştirmesine neden oldu. Beyaz perdeye, loş salona yansıyan
suret ve duyulan ses; bir genç kız cıvıltısını taşısa da bu dünyadan tam bir ay
önce ayrılmış.
Eğitimin, görgü ve
bilginin ölmezliğini de hissettim Ayfer Aras’ın bakımlı kadın yüzünde. Aramızda
olmayışını, bir ay önce ölüme kavuşmasını, yaştığı yaşam etkinliklerini,
yöremize, kültürümüze, kadın el sanatlarına şehir ve kasama kültürümüze
kattıklarını hüzün ile sevinç arasıda ki ince çizginin duyumsamalarıyla
izledim.
Ayfer Aras ve aynı
zamanda Mediha Tetikol ile yapılan röpertajı yöneten kişiyse sevgili Gömeç
Göçmen. Rahatsızlığı nedeniyle programa katılamamıştı. Hâlbuki işyerine
geldiğinde katılın davetiyesini uzatırken heyecanı, yerde duramayacak kadar,
yerçekimine meydan okuyacak güçteydi.
Gömeç Göçmen; sevgili
aydınlık insan; geçmiş olsun dileklerimle…
Yöremizin, Tekirdağ
şehrinin gönüllü asimile oluşu, uygarlığın, çağdaşlığın gereği değil;
vurdumduymazlığın, pişkinliğin ve aynı zamanda göç dalgalarıyla can derdine
düşen insanın hiçliğe düşüşün habercisidir.
Görgülü, bilgili ve
yaşadığı yere, sanat zanaat aşkıyla bağlı insanların varlığı, belki de bu
şehri, yöremizi küllerinden tekrar doğuracak. Buna, bu düşünceye inanmak
isteyen bir çocuk saflığını da buraya, kayıt altına almak istiyorum.
Teknolojinin
nimetleri uzayın derinlikleriyle yakınlaşmamız, yine ve hep insan hissiyatından
uzak kalamayacağımızı da anımsatıyor, hatırlatıyor. İnsan, her daim,
zorlukların üstesinden gelmek, yorgunluğun hak eden, terleyen, susayan ve
doyup, onanmak, alkış duymak isteyen bir canlı olacaktır.
Yüce varlığın en
hakiki doyum anı ise, yaşadığı yerin sevgisel alkışlarını, bakışlarını üzerinde
hissetmesidir.
Bu yüzden Gömeç
Göçmenin yapmış olduğu her iki röportaj, tanıtım videolarını bu diyarın
gönüllüsü, sevdalısı olarak ALKIŞLIYORUM.
Mediha ve Mehmet
TETİKOL isimlerinin eğitime inanmışlığı, yaşamları boyunca biriktirdiklerini
yine eğitime bağışlamaları onların, iki ismin de öne çıkmasını, hiç bıkmadan
onların onurlandırılması gerekiyor.
Gömeç Hanım da,
Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi de bunu düşünmüş. Mehmet Tetikol şimdi bu
dünyada olmasa da Mediha Hanım sesiyle, soluğuyla dimdik durmaya çalışıyor.
Program sonunda,
katkıları geçen sanatçı ve zanaatkârlara ödülleri verilmek için sahneye davet
edildiler.
Yine bir görgü
sorununu yaşadık. Mediha Hanım yaşının vermiş olduğu güçlüğe rağmen sahneye
çıktı. Ayakta durmak için bedeninin bütün enerjisini kullanıyordu. Bizler onun
sahnede durmak için gösterdiği yüce gayreti izlerken, Belediye Başkanı da konuşmasını
yapıyordu.
Hâlbuki görkü, ayrı
bir sanat! Yaşlı bir insanı onurlandıracak ne kadar çok şey var oysa çiçek ve
teşekkür belgesinden bile önemli! Her iki yanında; bir genç kız ve erkek;
kollarına gerebilir, onun eğitime verdiği hep taze kalacak güce güç
katabilirlerdi. Yanı başına bir sandalye konulabilinirdi.
Bir de,
salonlarımızda GENÇLER niçin yok? Bu şehrin kıpırtısı o kadar büyük olduğu
halde; şehrimizin aydını, inçin ışığı bulutların ardından çekip kentimizin
üzerine tutamıyor; büyük bir şaşkınlık içinde izliyorum…
Güven Serin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder