NURAN DAMCIOĞLU;ALKIŞLARLA
ŞECAATTİN TANYERLİ;ALKIŞLARLA
TANGOLARA NE OLDU?
Latin Amerika
kökenli Cumhuriyet ile birlikte Türk müzik ve dans hayatına önemli katkı yapan
bu tınılar; besteci ve müzisyenlere ne oldu? Değişen dünyanın yozlaşan,
yalnızlaşan insan ve insancıkları bu kadar önemli ve güzel sanatın kenara itilmesine,
yok sayılmasına neden oldu.
İlk hatırladıklarım;
Türk tango yaşamında önemli yer tutan tango sanatçılarından Şecaattin Tanyerli
ve Nurhan Damcıoğlu gelir akla. Daha eskilere gidersek; Seyyan Hanım, Zehra Eren,
Dilek Türkan…
Şecaattin
Tanyerli’nin sesini yaşam kargaşası içinde unutmuşum… Nurhan Damcıoğlu halen
kulaklarımda. Ve çok uzun zamandır tango dinlemediğimi utanarak fark ettim. Ne
büyük çırpınış bu… Üstelik teknolojinin bu kadar çok içindeyken…
Şehirlerimizin
araçlarla dolup taşması, alışveriş merkezlerinin moda oluşu ve çılgınlar gibi
kirli bilgi yükleri, bizi duru sanatlardan, huzurlu dinlencelerden
uzaklaştırıyor.
Atölyeme gelir
gelmez tango müziklerini dinlemeye başladım. Tangonun tarihini Latin Amerika;
Arjantin kökenli olduğunu öğrendim. Ana çalgısı Bandoneon’muş! Arjantin kökenli
bir çalgı! Çalması zor olduğu için bizde bunun yerine bir başka körüklü çalgıyı
kullanmışlar; Akordeonu.
İlk işim Şecaattin
Tanyerli’nin seslendirdiği tangoları dinlemek oldu. Bu çalışmam tango şarkıları
eşliğinde yazıldı. Ruhumun banyo yapması gibi bir şey; yüzme, sauna ve duş
sonrası dinlence ortamında ki o büyülü duruluk…
“ Seni nasıl unutmalı
Bu sevgiyi unutmalı
Çok ağladım
Çok inledim
Günlerce ben
Dert dinlerim
Senin gezdiğin yerlerde gezmiyorum
Senin geçtiğin yerlerden geçmiyorum
Seni bir gün görürsem
Bin yıl yaşarım
Senden kaçayım derken
Seni ararım
Elimden gelse seni unutmak için
Seni seven bu gönlü hemen yakarım
Biliyorsun bunların sebebi sensin
Sen sevgili benim başıma dertsin.”
Fehmi Ege’nin
bestesi ve Şecaattin Tanyerli’nin seslendirmesiyle; iç içe geçmiş günlerin hürriyeti,
kendimizi fak etmek ve tercihlerimizi sıklıkla gözden geçirmek, uygar dünyada,
yenilik peşinde koşuyoruz derken benliğimizi unutmamak adına çok iyi geldi.
Müziğin demi, insan
ruhuna olan denge sinyalleri, hele bir de emeğin, bestenin, sesin tadı ahengi oturmuşsa;
değmen benim gamlı keyfime…
Şecaattin
Tanyerli’yi dinlemeye devam edeceğim elbet. Daha başkalarını da… Biraz da
Nurhan Damcığlu’nu hatırlamak, hatırlatmak adına;
Muhteşem ses; tiyatro sanatçısı kıvamında bir müzikhol gösterisi;
sesi, figürleri ve sahnesiyle Nurhan Damcıoğlu;
“Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam
Gönlüme bir eğlence isterim olsun
Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam
Gönlüme bir eğlence isterim olsun
Saçları samur, gözleri mahmur, biraz da şirin olsun
Bu çalışmayı yine bir
şecaattin Tanyerli tangosuyla bitirelim;
“Sevdim bir genç kadını
Ansam onun adını
Her şey beni ona bağlar
Kalbim durmadan ağlar”
2 yorum:
heeey bandoneon çalan arjantinli tangocuuuuu astor piazzola de miii. gelmişti istanbula sanırımsaaam :)
Hepsinin ellerine,sanata yaptıkları katkılara teşekkürler Deep;yaptıkları iş çok kıymetli;Bir kez daha hatırlatman sayesinde Astor'u dinliyorum;iyi geldi günün ilk saatlerine:))
Yorum Gönder