Sayfalar

19 Mart 2019 Salı

TANGOLARA NE OLDU


NURAN DAMCIOĞLU;ALKIŞLARLA



ŞECAATTİN TANYERLİ;ALKIŞLARLA

                                       TANGOLARA NE OLDU?


  Latin Amerika kökenli Cumhuriyet ile birlikte Türk müzik ve dans hayatına önemli katkı yapan bu tınılar; besteci ve müzisyenlere ne oldu? Değişen dünyanın yozlaşan, yalnızlaşan insan ve insancıkları bu kadar önemli ve güzel sanatın kenara itilmesine, yok sayılmasına neden oldu.

  İlk hatırladıklarım; Türk tango yaşamında önemli yer tutan tango sanatçılarından Şecaattin Tanyerli ve Nurhan Damcıoğlu gelir akla. Daha eskilere gidersek; Seyyan Hanım, Zehra Eren, Dilek Türkan…

 Şecaattin Tanyerli’nin sesini yaşam kargaşası içinde unutmuşum… Nurhan Damcıoğlu halen kulaklarımda. Ve çok uzun zamandır tango dinlemediğimi utanarak fark ettim. Ne büyük çırpınış bu… Üstelik teknolojinin bu kadar çok içindeyken…

 Şehirlerimizin araçlarla dolup taşması, alışveriş merkezlerinin moda oluşu ve çılgınlar gibi kirli bilgi yükleri, bizi duru sanatlardan, huzurlu dinlencelerden uzaklaştırıyor.

  Atölyeme gelir gelmez tango müziklerini dinlemeye başladım. Tangonun tarihini Latin Amerika; Arjantin kökenli olduğunu öğrendim. Ana çalgısı Bandoneon’muş! Arjantin kökenli bir çalgı! Çalması zor olduğu için bizde bunun yerine bir başka körüklü çalgıyı kullanmışlar; Akordeonu.

 İlk işim Şecaattin Tanyerli’nin seslendirdiği tangoları dinlemek oldu. Bu çalışmam tango şarkıları eşliğinde yazıldı. Ruhumun banyo yapması gibi bir şey; yüzme, sauna ve duş sonrası dinlence ortamında ki o büyülü duruluk…

“ Seni nasıl unutmalı
Bu sevgiyi unutmalı
Çok ağladım
Çok inledim
Günlerce ben
Dert dinlerim
Senin gezdiğin yerlerde gezmiyorum
Senin geçtiğin yerlerden geçmiyorum
Seni bir gün görürsem
Bin yıl yaşarım
Senden kaçayım derken
Seni ararım
Elimden gelse seni unutmak için
Seni seven bu gönlü hemen yakarım
Biliyorsun bunların sebebi sensin
Sen sevgili benim başıma dertsin.”

  Fehmi Ege’nin bestesi ve Şecaattin Tanyerli’nin seslendirmesiyle; iç içe geçmiş günlerin hürriyeti, kendimizi fak etmek ve tercihlerimizi sıklıkla gözden geçirmek, uygar dünyada, yenilik peşinde koşuyoruz derken benliğimizi unutmamak adına çok iyi geldi.

 Müziğin demi, insan ruhuna olan denge sinyalleri, hele bir de emeğin, bestenin, sesin tadı ahengi oturmuşsa; değmen benim gamlı keyfime…

  Şecaattin Tanyerli’yi dinlemeye devam edeceğim elbet. Daha başkalarını da… Biraz da Nurhan Damcığlu’nu hatırlamak, hatırlatmak adına;

Muhteşem ses; tiyatro sanatçısı kıvamında bir müzikhol gösterisi; sesi, figürleri ve sahnesiyle Nurhan Damcıoğlu;


“Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam
Gönlüme bir eğlence isterim olsun
Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam
Gönlüme bir eğlence isterim olsun
Saçları samur, gözleri mahmur, biraz da şirin olsun

 Bu çalışmayı yine bir şecaattin Tanyerli tangosuyla bitirelim;

“Sevdim bir genç kadını
Ansam onun adını
Her şey beni ona bağlar
Kalbim durmadan ağlar”



 Güven Serin 









2 yorum:

  1. heeey bandoneon çalan arjantinli tangocuuuuu astor piazzola de miii. gelmişti istanbula sanırımsaaam :)

    YanıtlaSil


  2. Hepsinin ellerine,sanata yaptıkları katkılara teşekkürler Deep;yaptıkları iş çok kıymetli;Bir kez daha hatırlatman sayesinde Astor'u dinliyorum;iyi geldi günün ilk saatlerine:))

    YanıtlaSil