KİTAPLAR KENDİ
ARALARINDA KONUŞURLAR
-----------------------------------------------------------------
Bu sözü ilk önce kim
söylemiş; kim armağan etmiş bilinmez. Öğrendiğim kişi, Umberto Eco’dur.
Kanser tedavisi görmüş,
şimdilik onu yenmiş bir arkadaşım yanıma uğradı. Hani, geçerken uğradım misali!
Gece çoktan başlamış, Özkan Hoca ile Yılmaz Spor Kulübünün çayhanesinde tavla
oyununun en demli zamanıydı.
Tavla bitince öteden
beriden konuşmalara yöneldik. Hastalığını yenmiş, şimdi yeni bir yaşama kavuşmuş
hissiyatı içinde olan arkadaşıma deniz manzaralı kütüphanemizden söz ettim. O
da böyle bir şey söylensin diye bekliyormuş! Verdi veriştirdi; bunca kitabın,
bilginin bundan sonra öğrenilse ne olacak? Öğrenilmese ne olacak? Düşünceleri
içinde; yaşamın çok boş olduğunu, bilginin gereksizliği üzerine hiçbir zaman
sonuca gidemeyeceği patinajı yaptı.
Konuyu değiştirmek
için, yeryüzünden değil, gökyüzünde görünen Mars Gezegeninden söz ettik. Tam
karşımızda duruyor; 60 veya 70 milyon km ötede… Işıl ışıl; insanlığın yeni evi
olmasına az kaldı…
Pascal, bir sohbette
tartıştığı arkadaşına ısrarla şunu söyler; “ Bana yeni bir şey söylemediğimi
söylemeyin lütfen!”
Kitaplar kendi
aralarında konuşurlar. Bağlantılarını insanlar kurar; tıpkı bilgisayar
programları, ağları gibi; bunu bütün gerçek sanatçılar, okuyucular ve yaşama
sımsıkı tutunmuş olanlar bilir.
Bilginin akademik
tarafı ayrı;edebi tarafı ise; sosyallik, kültürel zenginlik, hatta yaşam ile
ölüm arasında ki ince çizgiyi gösterecek, sır sayılan büyük deryanın içinde
bulunan gizli adacıkları, tünelleri işaretleri, rehberleriyle bize sunacak olan
mucizedir kitaplar.
Fazlalığı yoktur;
beyin nöronları öğütmeye başladı, özümsenme yaşanıyor, hücrelerin ürperecek
seviyeye geldiyse; son nefeste bile başka bir şey anlatır, bilginin kutsallığı;
acının içinde acısızlığın, yoksulluğun içinde zenginliği, sıcağın içinde
serinliği de hatırlatır…
4 yorum:
Bende kitapların kendi aralarında konuştuğunu, hatta bazı kitapların kendisini okumamız için göz kırptığını da düşünürüm :)
Arkadaşınıza Allah şifa versin ve bir daha hasta olmasın inşallah.
Teşekkürler Beyda;sanırım,edebiyatın sanattan,saf-damıtılmış düşünceden aldığı ve sonsuzun da kapılarını,edebi düşünceye,sevgiye açtığı,araladığı anlar;o konuşmaları;duyma,dinleme ve anlama anlarına ulaşmada gizli Beyda:))
o iyileşen arkadaş güldürdü benii :)
Deep;evet,sonunda da evrenden konuşurken,yine bilginin,öğrenmenin sayesinde bu konuşmanın olduğunu söyleyince sustu o arkadaş:))
Yorum Gönder