Kamera; Güven Ganos Gökleri; Tanrıların ve Tanrıçaların Diyarı.
Kamera; Güven Ganoslar; iç içe geçmişliğin ve
sonsuzu hayal eden insanın sonlu oluşunu anlatan tepeler.
ZAFERE HÜCUM
Zafer deyince akla
en yüksek kazanmalar gelir; büyük savaşların büyük zaferleri… Tarihi
derslerinde ezber ve taraflı anlatımlar sayesinde sadece zaferlere hayranlık
duyar, yenilgileri okumaktan, öğrenmekten korkardım. Çünkü yenilgiler, yenilenler
irdelenmez ve sevilmezdi…
Tıp bilimi nasıl
mikroplara çok şey borçluysa, zafer kazanmış insan da, yenilginin düşmanına çok
şey borçludur. Din adamları dinlere, çiftçi toprak ve yağmura; avukatlar ise
suç ve suçlulara çok şey borçludur.
Şu an özlenen, ideal
olan yaşamı oluşturduğumuzu düşünsek, birçok mesleğin kendiliğinden yok oluşuna
da tanıklık ederiz; bir insan ölür, onlarca insan ağlar; hüzün töreni içten içe
akar durur. Bir insan ölür, onlarca insan o sayede geçimine katkı yapacak
parayı kazanır; mezar kazıcılar, kefen üreticiler-satıcılar, ölü yıkayıcılar,
ağıt yakıcılar, pilavcılar, lokumcular, ayrancılar, din adamları…
Zafere Hücum Eylül
ayı içerisinde gösterime giren filmin ismidir. İki Formula pilotunun kıyasıya
rekabeti; ikisinin de istediği tek şey; ZAFER…
İki pilot, İngiliz
olanı James Hunt. Avusturyalı olanı ise Niki Lauda. Sinemanın önemi hiç şüphe
yok ki tartışılamaz. Bu önem ne kadar çok emek, doğruluk, felsefe ve yaşamın
içinden konularla süslenirse o kadar muhteşem bir esere dönüşür.
Zafere Hücum filmi,
sinemanın var oluş ve var olma gerekliliğini çok iyi anlatıyor. Seslerin,
görselliğin, konunun, dramın, biyografinin, aksiyonun insanı coşturan,
düşündüren önemi… Bu filmde hepsini bulacaksınız. Hafızalarınıza iki isim;
James Hunt ve Niki Lauda kazınacak. Filmin geçtiği 1976 yılına bir başka saygı
ile bakacak o yılların yaşanmışlığı üzerine hürmet ile eğilecek-siniz.
Büyük laflar peşinde
koşan ülke yöneticilerinin sinemaya yeterli önem vermeyişini, büyük sıkıntı
çeken ve bir türlü iktidarın yüksek mertebesine uzak duran muhalefetin sinema
sanatını anlamamış olmasını esefle karşılıyorum. Sinemaya en iyi önemi şüphesiz
büyük ticaret firmaları verdi. Sinema seyircisinin bilinç altına kazıdıkları
markaları; reklâm mesleğinin büyülü gösterisiyle adeta ölümsüz yaptılar.
Ülkemin yöneticileri,
siyasetçileri; hatta ülke insanı uzun vadeli yatırımları, yüksek ve kalıcı
gelişmelerin sabırlı yolculuğunu pek sevmezler. İthal etmek, ezberlemek hatta
aşırmak varken…
O yüzden ülkemin
zenginlikleri de birkaç nesilde bir el değiştirir. Boğazın yalılarını ve
sahiplerini incelediğinizde, yıllara sarkan iş yerlerimizin azlığına, icatlar
yolunda dünya sıralamasına, yaşam koşullarına, kadına, çocuğa, yaşlıya
verdiğimiz öneme baktığınızda gerçeğin en gerçeği ile karşı karşıya gelirsiniz.
Zafere Hücum filmi
zaferlerin tek başına yeterli olmadığını da anlatıyor. Rekabetin iyi bir
rakiple anlam kazandığını; iyi bir rakip-düşman olmadan zaferin anlamının da,
büyüklüğünün de iyi ve kalıcı olmayacağının da önemini gösteriyor.
Zafere Hücum filmi
bol hareketin yanında müziğin, saatte 275 km hız yapan yarış araçlarının da
insan zekâsı ile teknolojinin, fiziğin, matematiğin, kimyanın büyük gösterisini
sunuyor.
Bu film insan denen canlının
ölüme meydan okumasını, asi, korkusuz ve biraz deli olmanın yanında her daim
insanlığın büyük saygısına, sevgisine muhtaç duyacağını da anlatıyor.
Gerektiğinde yenilgilerin büyük şerefine önem vermeyi, yaşam sanatı içinde
hiçbir şeyin insanın içtenliği ile huzura erişmesinden daha önemli olmadığını
da bula bilirsiniz Zafere Hücum filminde.
Bu güne kadar hiçbir
zaman Formula 1 yarışlarını izlememiş, o yarışlara can ve ruh katan yarış
arabalarını, yarış pilotlarını yakından tanımamış olmanın hüznünü, geç
kalmışlığını ve cehaletini de Zafere Hücum filmiyle hissettim.
Kısacası emek
harcanan, önemsenen, ciddiye alınıp o işin hakkını verdiğimiz her iş, meslek,
uğraş; kendi güzel, onurlu hikâyesini doğuruyor. Sinema bu doğuşları; geçmiş
ile gelecek arasındaki bu anda bize sunuyor; minnet ile önünde eğiliyorum
sinema sanatının ve bu sanata katkı veren her canlının…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder