Kamera; Güven
ALIN YAZISI
Velıslav MINEKOV
SURİYELİ
AİLENİN HUZURU
Sahilin Yelken
Kulüp kısmında bulunan meşe ağaçlarının altında belediyemizin koymuş olduğu
bankların altında insanlar oturuyor. Sıcak yaz güneşinin yakıcılığından
korunmak için çok güzel dinlenme alanı yaratılmış.
Boş olan banklardan
birisine İlyas Beyle birlikte bizde oturduk. Her zaman yaptığımız şeyi; Yelken
Kulübe gitmeyi bir kenara bırakıp bank kültürünü yerinde görmek, yaşamak adına,
beş on dakikalığına oturduğumuz yerden ancak iki saat sonra kalkabildik.
Sıcaktı sıcak
olmasına; bunaltıcı sıcağın cinsinden. Meşelerin sık dalları, kuzey esintisinin
rahatlatıcı kurtarıcı esintisiyle tek vücut olmuş gibi; koyu bir serinlik,
rahatlık hükmü sürüyordu.
Bir yerde insanlar
olursa, istikrarlı bir şekilde toplanırsa o yerde, doğanın çağrılarını duyan,
kuşların, böceklerin; kısacası yaşamın şekillenmesi gibi kendi şekillenmesini
yaratır. Yolun kaşı tarafında bulunan çaycı da bu şekillenme içerisinde, yoğun
trafiğin olduğu bu bölgede büyük fedakârlık yaparak, karşıdan sahile çay, su,
soda; her türlü içecek taşıyor. Çünkü burada, meşelerin gölgeleri altında
insanlar oturmayı, denizi, etrafı seyretmeyi seviyorlar.
Banklara oturanlar
kolay kolay kalmıyor. Biraz ötedeki bunaltıcı sıcak yerine serin, dingin ve az
ötede denizin olduğu bu yer tam HALK işi bir yer olmuş. Hâlbuki bu tür
ağaçlandırma caddenin ortasına ekilecek çınarların bir kısmı buraya kadar
ekilmiş olsa; yüzlerce ağacın altında yüzlerce bank ve binlerce insan; aynı
bizim tattığımız meşenin koyu gölgesinin huzurunu tadabilir, çok az zahmetle,
bedavaya ruhuna, bedenine katkı sağlayabilirler.
İnsan merkezli
yönetim anlayışı henüz doğmadı. Biraz kıpırdıyor o kadar. O birazı bile çok
bulan yöneticiler, yapılanı bir türlü takip etmeme hastalığına kapılmışlar.
Hâlbuki Tekirdağ insanının gönlünü kazanmak; bir bank, bir çay, bir merhaba ile
olacak ucuzlukta…
Banktan etrafı,
denizi, gelen geçenleri seyrederken Suriyeli bir aile, küçük kız çocuklarıyla
birlikte göründü. Baba, elinde akıllı telefonu kıvırcık saçlı küçük, hatta
minik kızının videosunu çekmekteydi. Genç annenin yüzündeki gülüş, her şeye
değer bir analık onuruydu. Yavrusunu güvende hisseden her canlının göstereceği
o yüksek güdüler, Suriyeli annenin yüzünde de vardı.
Canlarını zar zor
kurtarıp ülkemize sığınmış insanların umutları, vatan hudutlarının dışında, her
yerde olabilir. Onlar da en batıya; Tekirdağ’a sığınmışlar. Belki de insan yaşamlarına,
farklı kültürlere en uygun olan şehirlerden birisi olan bizim kentimize.
Onur duydum.
Suriyeli ailenin, kıvırcık saçlı minik bebeklerinin düşe kalka yürümesine
bakarak duydukları o onurdan… Güvenilmek ne büyük şey… Türk insanını, Türklüğü sevip,
içtenlikle benimsememin en önemli etkisidir; sana sığınanlara vicdanını, merhametini,
kalbini aç, inancı…
Suriyeli aile, en az
bizler kadar güvende, kıvırcık saçlı küçük kızlarının sahilde yürümesini izleme
huzuru içindeydiler. Parlak giysisiyle karanlık kaçışı, kendi zıtlığıyla neşeye,
yaşama, umuda dönüştürmüş minik kız, siyah kıvırcık saçlarına yakışan buğday tenli
bebek, sıcak güneşten daha sıcak ve içten ışıklar yayıyordu.
Suriyeli aile ağır
ağır sahilin doğu yönüne ilerliyordu. Onların gittiği yönde; yaklaşık iki yüz
metre ileride Bulgar heykeltıraşın yaptığı bir heykel var. İsmi “Alın Yazısı”
Vatanlarını terk etme zorunda olan mültecilerin trajik sonlarına, onların alın
yazılarına adanmış bir heykel…
Bir mermer kayık ve
içinde Dante’nin ruhlar âleminde görmüş olduğu cansız bedenlere benzeyen YİTİK
bedenler duruyor. Şehrimizin insanının, kendine sığınan insanlara açmış olduğu
kucağı ve aralıksız yaşanan trajedileri anlayıp onlar adına bir parça acıyı
anlatan en güzel çalışmalardan birisidir; Alın Yazısı Eseri…
Suriyeli aile
güvendi oluşlarının huzuru içinde, bu anıtın ne için, kimin için yapıldığını
beklide hiçbir zaman sorgulamak istemeyecekler. Yaşam yarışına, unutarak,
görmeyerek, duymayarak, o huzurun, umudun dinginliği içinde, sahilin güneşli gününde,yürüyüp gittiler.
Güven Serin
2 yorum:
hayat işteee renkli ve güzeeel :)
Her rengi var bu sahnenin;kalıcı olmayan her an geçmiş olan muhteşem bir akış:))
Yorum Gönder