29 Aralık 2023 Cuma

ZİMA MAVİSİ

 

İnternet

                                                   ZİMA MAVİSİ

          ( Alaçatı Koylarında Yüzen Yelkenli )

  “Bugün sizinle çok özel bir şey paylaşmak istiyorum. Bazı şeyler vardır; sadece göründüğünden ibaret değildir.” Zima Mavisi-Hakikat Arayışı isimli belgeselin ilk sözcüklerini bugün zihnimin depolarından çekip çıkardığım ve onu bir güzel banyo edip sizlerle paylaşacağım Çeşme Alaçatı anısıyla birleştireceğim.

   Aziz Ateş, kadim yolculuğun değerli insanı henüz ölmemiş ve hastalığın pençesine düşmemişti. Çıkmış olduğum Ege yolculuğu için; “Bende varım” dediğinde epey düşünmüştüm. Sadece kendi sesimi, serüven açlığını alacağım yolculuk dopdoluydu. İzmir tarafında Ali Boylu’nun ziyareti, Agora Antik Kenti, Atatürk Evi ve daha bir sürü mekân… Çeşme ve Alaçatı aynı İzmir gibi dopdoluydu. Yazar Mehmet Culum’u ilk kez görecek, tanıyacak, misafiri olacaktık…

  Öyle de oldu. Gezi tam manasıyla amatör heyecan, öğrenme, tecrübe etme isteğiyle dolup taştı. Ölmeyen ve yaşama bilgi, görgü taşıyan anılar arasında yerini aldı.

   Bugün, Süleymanpaşa sahilinde yalı bölgesi ismini taktığımız yerdeki çınar ağaçlarının altında bir başka kadim tanıdığım arkadaşım Metin Korkmaz ile buluştuk. Yelken Kulübüne ait yelkenliler rüzgârın esintisini tam manasıyla çalışma biçimine dönüştürmüş, beyaz yelkenlileriyle gençler aynı bölgede dönüp duruyorlardı. Metin birkaç fotoğraf çekti uzak diyarlarda yaşayan arkadaşına göndermek için.

   Tekirdağ sahilinden yakınımızda yüzen beyaz yelkenlilere bakarken uyandı 14 yıl önceki Çeşme Alaçatı anıları. Aziz Ateş ile Çeşme’den Alaçatı’ya gelir gelmez oradaki rüzgârlı denizde yüzen bir yelkenli dikkatimi çekmiş ve derhal fotoğraf makinesini göreve davet etmiştim. O gün bugün, o zengin gezenin hatırlanacak onlarca görüntü-anı olduğu halde, aklımın başköşesine oturan yelkenli oldu. Tam olarak niçin bilemiyorum. Yelkeni mavi ve beyaz renklerden oluşuyordu. Rüzgârlı bir gündü. Belki de yeni öğretilerin heyecanı, seyahatimize ikonik bir anı bırakmak istiyordu. Ve bu anının en belirgin simgesi de mavi beyaz renkleri olan, rüzgârda tüy gibi savrulan yelkenliydi…

   Zima Mavisi belgeseliyle yollarının kesişmesi de böyle, mavi renk ve her an Alaçatı denizinden Tekirdağ denizine ulaşacak mavi beyaz renkleri olan yelkenli oldu. Beyaz rengini bir kenara atmış olan zihnim, onu sadece mavi bir halde saklamış…

   Zima Mavisi belgeselini-animasyon filmini dikkatle izledim. Belli ki merkezinde insanın uçsuz bucaksız anlam arayışı var. Hani özendiğimiz krallıklardan tutun da, serveti üç yüz katırın taşıdığı Karun hazinelerine sahip olma hırslarına kadar her şeyi yerli yeriyle anlatan bir öykü…

   İyi bir kitap, iyi bir film, tiyatro, opera izledikten sonra yaşama bakış açımızı değiştirmişse, dönüşüm başlamış demektir. Zima Mavisi isimli animasyon filmini izleyenler de böyle düşünüyor; “ Bakış açımız değişti. Hayata dair çok önemli dersler edindik” diye yapılan yorumlar boşuna değil…

   Marcel Proust’un yaşamı boyunca Kayıp Zamanın İzinde çalışmaları Yakalanan Zaman eseriyle tam olarak sonlanmamış olsa da dönüp dolaştığı yer, insan denen canlının bulabileceği hakiki huzur basit etkinliklerde gizli olduğunu öğrenmek oluyor. Zima isimli robot da öyle; zamanla öyle gelişir, dönüşür ve sınırsız yeteneklere sahip olur. Öyle ki, evrene dahi açılır. Gün gelir, edindiği bütün zenginliklerden bıkar ve ilk haline döner…

  Zima isimli robotun Zima Mavisi tutkusu ve “Bildiğim tek şey, bilmem gereken tek şey!” felsefesi belki de yakın zamanlarda herkesin kendi özüne nasıl dönerim diye feryat edip, bir yudum basit şeyin huzuruna kavuşma ideali olacaktır.

   Zima Mavisi filminden yola çıkıp zihnimde temiz, dingin bir yer kaplayan mavi beyaz yelkenli fotoğrafını fotoğraf arşivimden bulup tekrar tekrar izledim; bir hissiyat ki sormayın; paha biçilemez bir nesne, bulunmaz Hint Kumaşı gibi bir değer benim için…

 Güven SERİN 



2 yorum:

Momentos dedi ki...

Geçmiş zamanın anıları çok değerlidir. İstediğimiz kalıpta ve renkte kalbimizde saklıdır. Yazın çok anlamlıydı, paylaştığın için teşekkürler.

Yeni yılda sağlık, huzur ve neşe diliyorum sana ve ailene.
Sevgiler,

GÜVEN SERİN dedi ki...

Değerli yorumunuz,dilekleriniz için teşekkür ediyorum; bol sağlık,bol neşe ve paylaşımlar diliyorum...