3 Haziran 2023 Cumartesi

GÜNEŞ GÜRSELER: BENDEN BU KADAR...

 




Kendi kitabından alıntı

                   BAŞARI SONUÇTUR: BENDEN BU KADAR…

    Nisan 2023 Luna Yayınlarından çıkan kitabın ismi: Benden Bu kadar… Güneş Gürseler’in Ali İhsan Tertemiz ile birlikte yaptıkları;  Söyleyişi eseri, sayfalarını açar açmaz yakın tarihimize, belki de kendi anılarımıza bile uzanma heyecanı yaratıyor.

   İster siyasal, ister edebi, sanatsal, bilimsel iz bırakmış insanların biyografi, söyleyişi türü yapmış oldukları çalışmaları oldukça değerli buluyorum. “Benden Bu kadar” isimli çalışma-eser, yakın tarihimize ışık tutmakla kalmıyor, yaşadığımız şehrin, içinde bulunan mekânların ve burada yaşayan insanların da tanımadığımız, bilmediğimiz öykülerini gün yüzüne çıkartıyor.

  Bir kitabı bitirmeden, bitmesini beklemeden, heyecan içinde eserden aldığım etkiyi ve enerjiyi kaleme alıyorum. Henüz yarısına bile gelmediğim ama aldığım notların ardı arkası kesilmeyince bu eserle ilgili ilk köşe yazımı yazma cesareti gösteriyorum.

  Güneş Gürseler’in Tekirdağ’la birleşen yolları, çocukluk hatıraları, anne ve babasının öğreten-öğretmen, asker yönleri, ister istemez kendi bahçeli okul günlerimize, çocukluk zamanlarına inmemize, çocuk hoşluğu içinde imkân tanıyor.

   Güneş Gürseler’i siyasetçi olarak duyduk ve tanıdık. Erdal İnönü ile kurdukları bağların, sadece siyasetin iştah kabartan sahnelerinde kalmadığı, aile dostluğuna dönüştüğünü de bu eser sayesinde öğrendim.

   Belli unvanlara, hünerlere sahip her insanın bu tür çalışmaları olmalıdır. Edebi dünyaya verecekleri hazzın yanında, şehirlerin bir türlü tamam olmayan eksik parçaları, yitik hazineleri de ancak bu tür değerli çalışmalarla ortaya çıkar: Bir gün, bir güneş gibi şehirlerin üzerinde pırıltılar saçar…

   Güneş Gürseler’in sanata bakışı, tutunması İstanbul’da kaldığı öğrencilik yıllarında, İstanbul Çemberlitaş yakınlarında bulunan İpek ve Şafak sinemalarına gelen filmler için zaman, çaba ve para ayırması, aynı zamanda Klasik Türk Müzik sanatçısı bir efsane olan Münir Nurettin Selçuk’un Saray Sineması solo konserlerinin takipçisi olmasına imrendim…

  Yaşar Konak Pasajı önünden geçmeyen Tekirdağ insanı yoktur. İsmini Yaşar Eryalçın isimli Tekirdağlı kadınlarımızdan birisine ait olduğunu bilmiyordum. İsimler ve öyküleri, mekânlar ve içinde yaşayanlarla ayrı bir yaşam birlikteliği oluşturduğuna inananlardanım. Kitabın sayfalarını çevirdikçe, kurşun kalemle alt çizgileri ve oklar daha da artmaya başladı. Güneş Gürseler’in tam da söyleyişi-muhabbet tadındaki eseri, ince ayrıntıları unutmayan hafızasını da takdirle karşıladığımı söylemek isterim.

   Geçirdiği mide kanamasını, tanıdıkları Doktor; Orhan Güngör’ün eşi Evren Güngör tarafından anlaşılması, Güneş Gürseler’in Ziraat Bankası köşesinde karşılaştığı Evren Hanım sayesinde teşhis konulup tedavi sürecini başlatması, o günün Tekirdağ insanlarının komşuluk, mahalle kültürü ilişkilerini de özgün şekilde yaşandığını anlıyoruz…

   Milletvekilliği çalışmalarına damga vuran KAMYONET ise tam manasıyla isterdim ki şehrimizin “Yakın Tarihimiz” isimli bir müzesi olsun ve burada, öyküsüyle her gelene bir şeyler anlatsın. Kitabın 58–59.sayfalarında “Kamyonetin Kerameti” nasıl olur, bir kamyonet ve aynı zamanda AKÇAKAYA soy ismi taşıyan insanların bu şehrin tarihindeki hizmetleri de dupduru: Gökyüzü gibi bir kez daha bu insanların fedakâr duruşları karşısında, onları alkışlama isteğimin oluştuğunu gördüm…

   1993 Ağustos günü, Tekirdağ Beyazköy açıklarındaki küçük teknede beş arkadaş gezintiye çıkmışlardı. Güneş Gürseler Amerika’dan yeni dönmüş, başında da basketbol kasketi bulunuyordu. Eser, Turgay, Recep Palabıyık, Salim Ekici ve Güneş Gürseler’in tekne gezintisi ve basketbol kasketi; tam manasıyla kadersel kırılma anlarından, bu beş arkadaşın yaşadıkları sürece hiçbir zaman unutamayacağı derin izlerden birisi olmuş…

   Erdal İnönü ve eşlerinin Tekirdağ’a davet edilmesi, onların da aile dostluğu sıfatını hak eden bir heyecan içinde herkesten habersiz Gürseler ailesinin davetlerine katılması, Tekirdağ ve Tekirdağ insanları için ( Turgay, Naslihan Öğe, Mustafa Öğe ) nasıl bir heyecan yarattığı kitabın sayfalarında çok daha detaylı anlatımlarıyla okuyucuları, şehir sevdalılarını bekliyor.

   Kitabın başlarında olmama rağmen, Güneş Gürseler’in Milletvekilliği dönemine de yer vermek istiyorum. Çevre konusunda, ulusal çevre bilincine katmış olduğu katkıların yazılı anlatımları, zaten yakın siyasi tarihimizin arşivlerine geçmiş, duyarlı hafızalara kazınmış halde. Şehrimizde yaşayan ve yaşadığı çevreye; “Dikkat Dünya Tektir” felsefesi, bir başka eseriyle dikkat çekip, kırk yıldır düzelmeyen çevre sorunlarımız için harcanan bunca emeğin bir gün muhakkak ciddi müjdelere, temiz çevre bilincine ve hareketine dönüşeceğine de inanıyorum…

   Çevre duyarlılığı içinde yaptığı çalışmaların en manevi-duygusal anları ise Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr.Kriton Curi’yi tanımak olmuş.Bu tanışmanın dostluğu ve sonu ise her duyarlı okuyucu ve insanın yüreğinde bir nem,bir sızı oluşturacağı inancını içindeyim…

     Birlikte siyaset yaptıkları Erdal İnönü, aynı zamanda Güneş Gürseler ailesinin aile dostudur. Dostu Erdal İnönü’nün yaşam, bilim felsefesinden etkilenme anını, onun söylediği bir sözü de kitabına taşımış; “ Başarı, sonuçtur!”

 Güven SERİN 

  

 

 

 

  





Hiç yorum yok: