1 Haziran 2023 Perşembe

GAEL MONFİLS: YOK BÖYLE BİR ŞEY!

 

GAEL MONFİLS 
FRANSA AÇIK TENİS 

SEBASTİAN BAEZ
FRANSA AÇIK TENİS


                       GAEL MONFLİS: YOK, BÖYLE BİR ŞEY!

  Bu sözü ancak tenis seyircisi iseniz duymanız mümkündür. Ülkemizde dublaj sanatında nasıl çok iyiler varsa, tenis maçlarını anlatan çok değerli spikerlerimiz var. Tıpkı, belgesel seslendiren, yorumlayan değerlerimiz gibi…

  30 Mayıs 2023 gününün gecesi, dünyanın en saygın turnuvalarından olan Roland Garros Fransa Açık şöleni başladı. Sürpriz karşılaşmalarından birisi de; Arjantinli genç tenisçi ile Fransa tenisinde en çok sevilen, en çok sürpriz yapan sporcularından Gael Monflis’in maçı 4 saate yakın sürdü.30 Mayıs gecesi başlayan mücadele 31 Mayıs 2023 gecesi sona erdi…

   Sevinen taraf kim derseniz, yine gecenin sürpriz yapan oyuncusu, Fransız seyircinin tam da kalbine taht kuran Gael Monflis oldu.

  Şaşırmamak elde değil! Arjantinli oyuncu 22 yaşında. Fransız oyuncu ise 36 yaşını geçmiş, sakatlıktan yeni çıkmış, maçı bıraktı bırakacak bir halde; son sette 5–0 geriye düşmüş halde, taraftarlarının bazıları stadı dahi terk etmişler…

  Tam da tenis spikerlerinin en sevdiği o seslenişe geliyoruz;

“ Yok, böyle bir şey!”

     5–0 geriye düştüğü maçı 5–5 ve sonrasında 7–5 aldığı seti, hüngür hüngür ağlayarak kutluyor; tüm tenis seyircisinin ayağa kalkıp alkışladığı zamanlarda; Fransa Açık toprak sahada yatan bir tenis oyuncusu; kim bilir kaç çeşit mutluluk şöleni, heyecanı yaşıyordu…

   Sahalardan uzaklaşacağı, tenisi bırakıp emekliye ayrılacağı söylentileri tenis dünyasını sarmışken, öyle bir gece yaşatıyorlar ki, kıran kırana ve 4 saat süren mücadelenin sonunda seyirce ve seyirciden aldığı desteği oyun gücüne çeviren sporcu kazanıyor.

   Bana soracak olursanız kaybeden tarafta olan Arjantinli oyuncu Sebastian Baez de kaybeden tarafta değildir. Hakiki ve unutulmaz bir tecrübe kazandı. Tenis dünyasında kendine iyi bakarsa, en azından 15 yıl daha mücadele verecek, yüzlerce oyun-mücadele; şampiyonluklar için ter dökecek…

   Bu maçın şölensi tarafı, Fransız tenis oyuncusunun bir komedyen hali veya yokluktan, küllerinden doğuşu mu öne çıktı derseniz, şunu söylemek isterim:- İnsan denen canlı, diğer insanların alkışına, önemsemesine inanılmaz derece muhtaç…

  Aynı zamanda, alkış denen şeyin, yüreklere dokunması; sakat olan oyuncuya, maçı bıraktı bırakacak haldeki, canı gitmiş bedene bile dirilik kazandırabileceği; insansız bu hayatın tadının ve tuzunun olmayacağının muhteşem ispatı, dersi yaşandı; Fransa Paris gecesinin bir vakti…

  Fransız raket ile Arjantinli raketin mücadeleye yeni başladıkları saatte bir başka heyecan, kutlama yaşanıyordu. Tekirdağ’ın sessiz gecesi birden korno, insan; kadın, erkek, çocuk sesleriyle doldu. Galatasaray’ın liglerin bitmesine iki hafta kalmasına rağmen, şampiyonluğunu ilan etmesi; ülkemizin her yerinde olduğu gibi Tekirdağ’da da neşe, heyecan ve bağırışlarla kutlandı…

  Ne yalan söyleyeyim; ben tenisin o muhteşem ve nezaket kokan hiç kimseyi korkutmayan, hiçbir silahın patlamadığı şölensi kutlamalarını yürekten tercih ediyorum…

  Görünen o ki, Roland Garros’un ikinci ayağı olan Fransa Açık Tenis Turnuvasında daha çok heyecanlı saatler, sürpriz maçlar, insan ruhuna çok iyi gelen görüntüler izleyeceğiz…

   Barışçıl olan her şöleni, her kutlamayı, her mücadeleyi, yaşamı desteklediğim gibi; milyarlık hücrelerim ve irademle; sımsıkı sarılarak destekliyorum…

Güven SERİN 



Hiç yorum yok: