25 Aralık 2018 Salı

BİR YAHUDİ HİKAYESİ


Fotoğraf; Azerbaycan Yazarlar Birliği Sayfasından

Soldan; Resul Rıza,Aziz Nesin,Cengiz Aytmatov


BİR YAHUDİ HİKÂYESİ
---------------------------------

  Aziz Nesin’in Cengiz Aytmatov’dan dinlediği bir yaşanmışlık… Aymatov’a bir gün tanıdığı bir Yahudi; “ Siz, Türk soyundan olanlar, domuz kılına benzersiniz.” Cengiz Aymatov nedenini sorunca Yahudi; “ Çünkü koyun kılları yan yana gelir, iplik olur, dokunur. Keçi kılı, at kılı, deve kılı da öyle. Yalnız domuz kılından dokumaz olmaz, yan yana gelip birleşemediğinden iplik yapılmaz. Siz Türk soylular da birleşemezsiniz.”

  Gerçeklik payını; Türklerin tarihine bakarak masaya yatırmak, en temiz, saf halleriyle sonuca bağlamış olmayı çok isterdim. Nedenleri, niçinler? Kayıpları, kazançları? Bunca beyliğin, devletin yerle bir oluşunu?

  Mustafa Kemal’in akan bu kanı durdurup;”Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” politikası ve yüzümüzü, ilimle, sanatla, felsefe ile birlikte göklere çevirmemizi istemesiniz biricik amacı; bütünlüğün erdemini, akıl, sanat, felsefe ve politikayla da buluşturmaktan ibaretti.

 Bütün bunlar; bu beslenmeler; aklın zarafeti, ince kıvrımlarına giden bol oksijen gibi, gidecek olan öğretilerle olacak şeyler…

  Yunanistan'ın Avrupa Devletleri tarafından korunması, kollanması sadece dini bütünlükten ileri gelmediğini; edebiyatçılarının, felsefecilerinin tüm dünyayı etkileyen bir rüzgâr yarattıklarının büyük enerjisi; Binlerce yıldan beri Ege ve Trakya diyarında salınıp duruyoruz.

  Bizler, sadece Ali Kuşçuyu onun İstanbul'a getirilişini ve daha sonra Ali Kuşçu gibi ilim insanlarının göz ardı edilişini dahi, anlamlı hale getirip, tartışıp sonuca bağlayıp; içsel özürleri dile yememiş atalarımızın çocuklarıyız.

 Ve bugün, gelinen noktada yine yapılmak istenen şey budur; ikiye, üçe, dörde bölmek! Bölmeyi bahane edip; demokrasiyi sürekli topal ayaklı bırakmak…

 Güven Serin 

4 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Düşünüyorum da;çocuklukta alınan etkiler, izler, yaklaşımlar yıllarca sürüyor, hatta ömür boyu insan hayatına yayılıyor, etkiliyor.
Bizim için arkadaşlarımızın hangi etnik kökenden olduğu hiç de merak konusu olmazdı. Çok nadir olarak söz edenleri de kınardık, ayıplar, uyarırdık. Yahudi komşularımız vardı. Çok samimi olunmasa da hiç tartışma, kavga olmazdı.
O insanlar bu kadar yılda, nasıl böylesine değişime uğradı?

GÜVEN SERİN dedi ki...



Şartlar,ihtiyaçlar ve diğer bir sürü şey değişime uğratıyor toplumların gidişatını. Toplumların tamamının kötü yanları olduğu gibi güzel,iyi,faydalı yanları dolu...Madalyonu hatırlıyorum hep;sadece ön,arka yüzünü değil,üstten de bakmayı öğrenmeliyiz;o zaman,gurur denen o mucizevi canavarın ağır ağır eriyip,analiz eden bir dosta dönüştüğünü görüyoruz...Teşekkürler öğretmenim...

deeptone dedi ki...

ah evet şu bizim ülkenin biyo çeşitliliği :) yüzünden huzur bulamıyoz :)

GÜVEN SERİN dedi ki...


Hem de ne büyük çeşitlilik;sınırsız,sanki evrenin bütün karşılığı bu güzel topraklarda;tarih kazanını bir karıştırsalar bütün dünya memleketleri şok yaşar;kültürel,yabanıl,ve büyük uygarlıklardan süzülen torunları,kuzenleri ise daha hiç mi hiç araştırmadık;belki bir Sümerli,Hititli,Romalı,Mısırlı ile yan yanayız ama;vaktimiz yok;bir de bilgimiz onun öğretilerini,çeşitliliğini anlamaya;bir de takıntılar büyük bir maske koymuş gözlerimizin önüne Deep:))