AĞAÇ MI İNSAN MI? YANLIŞ SORU… ASIL MESELE PLANSIZLIK
Mahallelinin başına dert olan kavak
ağaçlarından söz edeceğim bugün. Tekirdağ Eski-Ortacami Mahallesi, Yunusbey
Caddesi üzerinde bulunan irili ufaklı on taneye yakın kavak ağacı, bir süredir
burada yaşayanların ortak derdi haline gelmiş durumda.
Üstelik bu ağaçlar, Eski Devlet Hastanesi’ne
sadece yüz elli metre mesafede. Yahu bu cadde sadece mahallenin değil; şifa
aramak için hastaneye gelen yaşlıların, çocukların, solunum rahatsızlığı olan hastaların,
hamilelerin de yolu.
Bir zamanlar gölgeleriyle sevilen bu ağaçlar,
özellikle yaz aylarında yaydıkları yoğun polenler nedeniyle bugün ciddi bir
halk sağlığı sorununa dönüşmüş durumda. Allerjik rinit, göz yanması, nefes darlığı,
astım hastalıkları… Bunlar artık tıbbi literatürde yer alan, bilimsel olarak
kanıtlanmış etkiler. Kavak polenlerinin, özellikle hassas bünyelerde solunum
yollarını tetiklediği bir gerçek.
Şimdi halkımızın sağlığı
adına soralım:
Şifa aramak için hastaneye giden bir insanın,
daha kapıdan içeriye girmeden nefessiz kalması hangi şehircilik anlayışının
sonucudur?
Mahalleli işi gücü bırakmış, çalmadığı kapı kalmamış.
Dilekçeler verilmiş, başvurular yapılmış.
“Bu ağaçlar burada
yaşayanların ve hastaneye gelen insanların sağlığını olumsuz etkiliyor” denmiş. Ancak her kurum, her yetkili bu
sorumluluğu bir başkasına havale etmiş.
Benim için bir ağacın kesilmesini istemek,
insanın kendi gölgesini baltalaması kadar zor şeydir. Ağaç; bu topraklarda
sadece yeşil değil, kültürdür, hafızadır, nefes demektir. Ama bunu da açıkça
söylemek gerekir:
Ağaç sevgisi, akıldan ve
bilimden kopuksa fayda değil zarar üretir.
Kavak ve söğüt gibi ağaç türleri; yüksek
polen üretimi olan, alerjik etkileri güçlü türlerdir. Bu nedenle modern
şehircilikte hastaneler, okullar ve yoğun yerleşim alanları çevresinde bu
türlerin tercih edilmemesi gerektiği açıkça bellidir. Gelişmiş ülkelerde bu tür
ağaçların, yerleşim dışı kuşaklarda değerlendirildiğini öğreniyoruz. Şehir
merkezlerinde ise düşük polenli, yerel ve insan sağlığıyla uyumlu türler
seçilir.
Bizde nasıl oluyor?
Plansız dikiliyor. Sahilde,
dolgu alanda bulunan kavak ağaçları, yaz boyunca, binlerce insanın geldiği,
gezdiği, hoş vakit geçirmek istediği zamanlarda kaç kişiye eziyet çektirdiğini
herkes görüyor, biliyor bir görmesi gerekenler göremiyor…
Sorun çıkınca görmezden
geliniyor.
İnsanlar nefes almaz hale
gelince susuluyor.
Şehirler insanlar için vardır. İnsanlar
şehirlere niçin göç eder? Daha huzurlu, dağa sağlıklı, daha mutlu yaşamak için.
Ama bugün şehirde ne varsa sanki insanlara
mutsuzluk için var.
Trafik var, nefes yok.
Kaldırım var, yürümek zor.
Hastane var ama yolu
hastalığa açılıyor.
Buradan yetkililere, Eskicami-Ortacami
Mahalleleri Yunus Bey Caddesi sakinleri adına sesleniyorum:
Eğer bir çevre unsuru-İster beton,
ister ağaç olsun-İnsan sağlığına zarar veriyorsa, bunu görmezden gelmek doğayı
korumak değil, vicdan meselesidir.
Bu çağrı;
Tekirdağ Büyükşehir
Belediyesi’ne,
Süleymanpaşa Belediyesi’ne,
Tekirdağ İl Sağlık
Müdürlüğü’ne,
Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yöneliktir
Eski Devlet Hastanesi’ne yüz elli metre
mesafede bulunan bu kavak ağaçlarının halk sağlığı açısından bilimsel olarak
incelenmesi; gerekiyorsa yer değiştirmesi, ya da uygun türlerle değiştirilmesi
artık ertelenemez kamusal bir sorumluluktur.
Çünkü bir şehir, hastanesine giden insanına,
caddesinde yaşayan halkına nefes darlığı yaşatıyorsa;
Orada sorun ağaçta değil,
YÖNETİMDEDİR.
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder