17 Aralık 2025 Çarşamba

AĞAÇ MI İNSAN MI?

 



AĞAÇ MI İNSAN MI? YANLIŞ SORU… ASIL MESELE PLANSIZLIK

   Mahallelinin başına dert olan kavak ağaçlarından söz edeceğim bugün. Tekirdağ Eski-Ortacami Mahallesi, Yunusbey Caddesi üzerinde bulunan irili ufaklı on taneye yakın kavak ağacı, bir süredir burada yaşayanların ortak derdi haline gelmiş durumda.

   Üstelik bu ağaçlar, Eski Devlet Hastanesi’ne sadece yüz elli metre mesafede. Yahu bu cadde sadece mahallenin değil; şifa aramak için hastaneye gelen yaşlıların, çocukların, solunum rahatsızlığı olan hastaların, hamilelerin de yolu.

   Bir zamanlar gölgeleriyle sevilen bu ağaçlar, özellikle yaz aylarında yaydıkları yoğun polenler nedeniyle bugün ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüşmüş durumda. Allerjik rinit, göz yanması, nefes darlığı, astım hastalıkları… Bunlar artık tıbbi literatürde yer alan, bilimsel olarak kanıtlanmış etkiler. Kavak polenlerinin, özellikle hassas bünyelerde solunum yollarını tetiklediği bir gerçek.

 Şimdi halkımızın sağlığı adına soralım:

   Şifa aramak için hastaneye giden bir insanın, daha kapıdan içeriye girmeden nefessiz kalması hangi şehircilik anlayışının sonucudur?

   Mahalleli işi gücü bırakmış, çalmadığı kapı kalmamış. Dilekçeler verilmiş, başvurular yapılmış.

“Bu ağaçlar burada yaşayanların ve hastaneye gelen insanların sağlığını olumsuz etkiliyor”  denmiş. Ancak her kurum, her yetkili bu sorumluluğu bir başkasına havale etmiş.

   Benim için bir ağacın kesilmesini istemek, insanın kendi gölgesini baltalaması kadar zor şeydir. Ağaç; bu topraklarda sadece yeşil değil, kültürdür, hafızadır, nefes demektir. Ama bunu da açıkça söylemek gerekir:

Ağaç sevgisi, akıldan ve bilimden kopuksa fayda değil zarar üretir.

   Kavak ve söğüt gibi ağaç türleri; yüksek polen üretimi olan, alerjik etkileri güçlü türlerdir. Bu nedenle modern şehircilikte hastaneler, okullar ve yoğun yerleşim alanları çevresinde bu türlerin tercih edilmemesi gerektiği açıkça bellidir. Gelişmiş ülkelerde bu tür ağaçların, yerleşim dışı kuşaklarda değerlendirildiğini öğreniyoruz. Şehir merkezlerinde ise düşük polenli, yerel ve insan sağlığıyla uyumlu türler seçilir.

   Bizde nasıl oluyor?

Plansız dikiliyor. Sahilde, dolgu alanda bulunan kavak ağaçları, yaz boyunca, binlerce insanın geldiği, gezdiği, hoş vakit geçirmek istediği zamanlarda kaç kişiye eziyet çektirdiğini herkes görüyor, biliyor bir görmesi gerekenler göremiyor…

Sorun çıkınca görmezden geliniyor.

İnsanlar nefes almaz hale gelince susuluyor.

   Şehirler insanlar için vardır. İnsanlar şehirlere niçin göç eder? Daha huzurlu, dağa sağlıklı, daha mutlu yaşamak için.

   Ama bugün şehirde ne varsa sanki insanlara mutsuzluk için var.

Trafik var, nefes yok.

Kaldırım var, yürümek zor.

Hastane var ama yolu hastalığa açılıyor.

   Buradan yetkililere, Eskicami-Ortacami Mahalleleri Yunus Bey Caddesi sakinleri adına sesleniyorum:

Eğer bir çevre unsuru-İster beton, ister ağaç olsun-İnsan sağlığına zarar veriyorsa, bunu görmezden gelmek doğayı korumak değil, vicdan meselesidir.

Bu çağrı;

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne,

Süleymanpaşa Belediyesi’ne,

Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü’ne,

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yöneliktir

   Eski Devlet Hastanesi’ne yüz elli metre mesafede bulunan bu kavak ağaçlarının halk sağlığı açısından bilimsel olarak incelenmesi; gerekiyorsa yer değiştirmesi, ya da uygun türlerle değiştirilmesi artık ertelenemez kamusal bir sorumluluktur.

   Çünkü bir şehir, hastanesine giden insanına, caddesinde yaşayan halkına nefes darlığı yaşatıyorsa;

Orada sorun ağaçta değil, YÖNETİMDEDİR.

Güven SERİN 

 

 


Hiç yorum yok: