20 Şubat 2025 Perşembe

YANARTAŞ KEDİLERİ

 

Kamera; Güven  Çıralı Yanartaş Antalya

Kamera; Güven

                                               YANARTAŞ KEDİLERİ

  Daha önce gece çıkmış olduğum Çıralı Yanartaş bölgesine, bu sefer gündüz gözüyle çıkıp, Likya Yolu ile kurmuş olduğu bağı, yoldaşlığı da görmek istedim.

   Yerleşim yerlerinden epey uzakta, dağın başında ne arıyorlar diye düşünebilirsiniz? Vereceğim ilk cevap; bedava yemek aramaya geldikleri veya sürekli burada yaşadıkları üzerine olacaktır.

   Bedava yemek nereden çıktı? Bu zamanda kim kime bedava yemek verir? Düşüncesiyle Yanartaş bölgesini biraz açmak isterim. Zamanlara, çok ötelere uzanan bu ateşleri sürekli ziyaret edenler var.

    Özellikle geceleri ziyaret edenler yanlarında sucuk ekmeklerini de getiriyorlar. Tahmin ediyorum ki; “ Hazır ateş yanıyorken biz de midemizi doyuralım!”Veya böyle mistik, mitolojik bir dağın olduğu yerde biraz daha fazla kalmak için kendilerini meşgul etmek…”

   Kediler muhakkak sucukların kokusunu aldı ki burayı yaşam alanı olarak kabul etmişler. Ama verilen sucukların tatminkârlığı, yeterli olup olmadığını bilmiyorum. Belki de orada kalmayı tercih ettikleri için artık yarı evcil, yarı vahşi bir yaşama geçtiler…

   Yanartaş kedilerinin beyaz tüylerine bulaşan siyahlıkları-islerin izlerine bakınca, yanan ateşlere ne kadar yakın olduklarını, muhtemelen soğuktan korunmak için geceleyin ateşlerin iyice yakınında uyudukları da anlaşılabilinir…

   Bu hayvanları niçin konu ettim? Dağ başlarında bölgeye sağladıkları uyum, sağlıklı ve dingin duruşlarından etkilendim de ondan. İnsan denen canlının sonsuz içinde bitip tükenmez istekleri, ihtiyaçları düşünülünce, bu hayvanların ne kadar az şeyle yetinip, kendilerine huzurlu bir hayat kurmaları, biz insanlar için oldukça düşündürücü bir seçenek değil mi?

  İnsanlığın uygarlık yolculuğu 21.yüzyılın ilk çeyreğini yakından incelediğimizde daha net anlaşılıyor.Çok hızla yaşanan teknolojik dönüşüm ve bu sayede tüm dünyada an ve an yapılan haberleşme ve iletişim seçenekleri,kendi sancılı doğumunu da yaşatacak.

  Yazılı, görsel bilgilerin kıyamet gibi olduğu, tüm dünyanın birbiriyle haberleşme imkânının yaşandığı bu zamanlarda hiç kimsenin engelleyemediği bir şey de gerçekleşiyor; YABANCILAŞMA…

   Büyük şehirlerin, lüks sitelerin içinde de yabancılaşma kök salmaya başlayalı çok oldu. Köy ve mahalle denen yerleri hızla bitirip, onları da şehrin yabancılık hastalığına bulaşan yerlere, şehir kültürü adı altında süpürmek, bu işin farklı bir yana döneceğini anlatmaya yetiyor.

  İşte tam da burada Yanartaş kedileri, sadece günlük besinleriyle yetinen bu hayvanlar, doğanın kalbinde, antik bir yolun üzerinde, bir sürü öyküsü olan yanan ateşlerin dibinde; sanki yaşam koçluğu yapıyorlar gibi; “Huzur denen şeyin, çok az şeyle yetinmek ve basit-sade yaşamak “ olduğunu anlatıyor gibiler…

Güven SERİN 

 

 

 

 




2 yorum:

dövüşürken hanımefendi değilim dedi ki...

Ne güzel bir yazı olmuş, kedilerin ortama adaptasyonları da gerçekten hayret verici... Her yerdeler.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Çok teşekkürler; haklısınız...Evrimin sevdiği en güzel şey; uyum sağlama becerisi...