KADINLAR TOPLUMUN DÜZEYİNİ YÜKSELTİR
Toplumun düzeyi nedir? Örneğin yaşadığımız şehrimizin düzeyini konuşalım! Gün batar batmaz insanların evlerine niçin çekildiğini sorgulayalım!
Her şeyden önce tam manasıyla kırk yılda boşalan köylerimizi, eksilen kasabalarımızı, kadınlarımızı başköşeye koyarak bir kez daha gözden geçirelim!
Göçlerin, çok hızlı boşalan köylerin nedenleri gün gibi ortadadır. Köylerimizi hızla uygar dünya köyleri düzeyine getirmezseniz, gençleri orada tutamazsınız. Sadece gençleri mi? Hayır! Kadınlarımızı da… Köy göçleri, toplum bilimcileri tarafından araştırılmış olsa, geri planda kadınlarımız vardır.
Nasıl yani? Tarlada, bahçede, bağda çalışıp da 5–6 çocuk büyüten, hayvan besleyen nasırlı elleri öpülmediği gibi, değer bulmayan kadınların muhteşem bedel ödeme biçimidir; köylerin, kasabaların boşalması…
Yakından tanıdığım kadınlar var. Sadece iş yönünden başarılı değiller! Evleri ekonomik olarak çökme noktasına geldiği, aileleri dağılma aşamasında ilahi güçlerini gün yüzüne çıkartıp da evlerini toparlayıp, gece ayazından sonra doğan güneş gibi doğup, aileleri yücelten, neşelendiren kadınlarımız…
Perşembe Pazarı çalışkan, eşleriyle birlikte iş yapan kadınlarımızla dolmaya başladı. Pazaryerlerine ciddi rekabet, düzey, neşe, canlılık getirmeye başladılar. Küçük esnaflıkta da öyle; eşleri, çocuklarıyla birlikte iş yapan kadınlarımız, batmaya, yok olmaya yüz tutmuş işlerin hakkından gelip, aile ekonomilerini, sosyal hayatlarını dönüştürüp değiştiriyorlar.
Bir pilot bölge seçilse veya başarılı kadınlarımızın öyküleri yetirince incelense, yaptıkları mucize belki de milyonlarca erkeğin kalıp haline gelmiş koşullu ve hoyrat bakışlarını da yerle bir edecek…
Kadını mutlu olmayan, kadını iyi öğretim görmemiş toplumların huzurlu olması mümkün değildir. Olsa olsa, bezgin ve suskundurlar… Eninde sonunda üzerilerine binen yükleri, baskıları en yakınlarındaki çocuklarının KALPLERİNE aktarırlar.
Bugünün uygar dünyasında, zengin gibi görünen, evlerin birkaç milyona satıldığı, araçların kıyamet gibi arttığı şehrimizde niçin eski mutluluklar yok?
Kadınlarımızın buruk, yalnız, anlaşılmamış ve çok iyi eğitimlerden geçmemiş olmalarından kaynaklanmasın?
Değişim ve dönüşüm bayrağının öncüsü kadınlar olmalıdır. Sırf eşitlik, sırf yapay algı yaratmak için değil! Yaşadığımız şehirlerin, toplumumuzun düzeyini yüceltmek için…
Düzeyin yücelmesi; ne büyük evler, ne de büyük araçlar anlamı taşır! Şehirlerde gelişen ekonomik, sosyal, kültürel mutlulukla iç içedir. Komşuluk ışıklarını bir anda yakar; düzeyi yükselmiş kadınlar.
Ağlayan çocukların göz pınarları birden susar; onlar önemsenir, onlara bir çeyrek yüzyıl yatırım yapılırsa…
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder