2 Mart 2023 Perşembe

AYTAÇ OY'UN FARKI

 

İnternet-Halil Soyuer


Kamera: Güven
Aytaç OY

                                              AYTAÇ OY’UN FARKI

               

           (Akşam Olur Gizli Gizli Ağlarım )

   Şehrimizin şairi, yazarı Aytaç Oy Bakımevi’ne kaldırılmadan önce atölyeme birkaç günde bir uğrardı. Sıklıkla ağzından düşürmediği, söz şiire, besteye, şarkılara geldiğinde Halil Soyuer derdi…

   Cehaletimi burada paylaşmak isterim sayın okuyucu. Sadece başımızı kuma gömsek iyidir; düşlerimizi, sanatın kurtarıcı olan panzehiri sayılan huzuru, şarkıların bize sarılıp koruyacak olan öykülerini, ruhlarını da gömmüşüz; bilginin çığlar halinde, şelaleler halinde aktığı bu zamanlarda…

   Bir gün olsun da Aytaç Oy’a;

—Halil Soyuer kimdir? Demedim. Halil Soyuer’in neredeyse 250 şiirinin çok önemli besteciler tarafından bestelenip, çok önemli sanatçılar tarafından okunduğunu bilemedim… Şöyle seslensem benim gibi başını kuma gören insancıklara;

Zeki Müren’in, Suat Sayın ve daha birçok sanatçının okuduğu bir şarkıyı hatırlatsam; “ Akşam olur gizli gizli ağlarım.” Hepimiz; “ Ah, bu şarkı mı? Ben biliyorum! Çok seviyorum!” der geçeriz.

  Dikkatinize sunmak isterim; eserin bestesi; Suat Sayın’a, Güfte-sözleri; Halil Soyuer’e aittir. Yani karşı kıyıdaki komşu ilimizin, Balıkesir Havranlı Halil Soyuer’e…

  Teknoloji arttıkça insanlık yalnız kalıp, niçin daha huzursuz oluyor şimdi daha iyi anladınız mı? Şehirleriyle, ülkesiyle, tarihi, kültürüyle, sanatı, sanatçılarıyla bağlarını koparan insancıkların, toplumların tam manasıyla saf huzura tutunmaları, kavuşmaları mümkün değil de ondan…

  Şehrimizde doğup, büyüyen, bu şehir için edebi, felsefi kaygılar içinde gam çeken, hüzünlenip efkârlanan Aytaç Oy’un farkı budur işte…

    Nitelikli olana, ruh ve bedenle birlikte esere dönüşmüş olanlara sanatçı duyarlılığı içinde yaklaşıp, o insanların yakınında, sofralarında, umutlarında, kadehlerinde, şarkı, şiir sözlerinde olmuş…

  Havran mezarlığı bir büyük şairi ağırlıyor. Servi ağaçlarının tınıları, Halil Soyuer’in bestelenmiş yüzlerce eseri eşliğinde, yaşamın damıtılmadan esenlik bulamayacak oluşunun şarkıları söyleniyor, suyu, zeytini, üreteni, Halil Soyuer’i, Koca Seyit’i olan diyarda.

  Halil Soyuer’in mezar taşında kendi şiirinden, bir başka şarkı sözü yazılı;

“Yokta noksan aranılmaz

  Yasa budur var eksilir

  Ne tükenir sırda insan

  Ne insanda sır eksilir

  Hayat denen şu varlıkta

  Söz yücenin pazarlıkta

  Ölürsek bir mezarlıkta

  Üç metrelik yer eksilir

 

  Elden ele renkten renge

  Ölüm seldir can bir yonga

  Gidersek bozulmaz denge

  Halil’lerden biri eksilir”

   Demek ki damıtılmış söz-düşünce böyle bir şey… Birkaç dize, yaşamın sadece üstünü değil, her yönünü; çok boyutlu bir yolculuğun huzurlu nefesini de gün yüzüne çıkartıyor. Görülüyor ki, bunca şamatayı, korkunç kargaşayı, ancak edebi, felsefi düşünce notalarına ayırabilir, insanlığın en çıkmaz zamanlarında bir kurtarıcı gibi tüm dünyaya fısıldayabilir…

  Böyle bir şey duyarlı insanların insanlık hizmeti! Sessiz, güçlü, derinden ve saf bir halde; kimi süzülerek, kimi damlayarak, kimi ise efkâr sofralarında nazikçe haykırarak…

Güven SERİN 




2 yorum:

Klio'nun Şarkısı dedi ki...

Sizden Halil Soyuer'in şarkısını öğrendiğim anda içimden söylemeye başladım. Şarkıyı biliyorum ama söz yazarını bilmiyormuşum. O zaman hem size, hem Aytaç Bey'e selam olsun. Halil Bey'in mekânı cennet olsun.
İnceliklerin kaybına serzenişte bulunmakta haklısınız. Bıkmadan hatırlatmalı o zaman. Bakın siz yazdınız ve şu zor günlerde ne iyi gelen bir bilgi oldu.
İyi günler diliyorum...

GÜVEN SERİN dedi ki...


Duyarlılığınız için,blog-kültür dünyasına yapmış olduğunuz samimi katkılar için teşekkür ediyorum.