7 Ocak 2020 Salı

TANTALOS İŞKENCESİ


EBEDİYETE KADAR AÇ ve SUSUZ;
Vah Tantalos Vah...



                                            TANTALOS İŞKENCESİ


   Mitler; efsaneler olmasaydı bugünü, bugünün insanını anlatmakta zorluk çekerdim… Bir akşam,17 yıl oturduğum eski mahalleme çıktım. İki kahvehaneye uğradım. Her ikisinde de, bir sürü tanıdık; arkadaş, eski komşum ile selamlaşıp kucaklaştık…

   Arkadaşlarım; Ünal Ağabey, Metin, Fedai, İsmail Ağabey, Ali hepsi geçmişin izleri, anılarıyla dolu engin denizlerde yoluculuk yapmış kahramanlık destanlarını birlikte başarmış dostlukların izlerine benzer manevi izler taşıyan insanlar…

  Konu konuyu açtı, birkaç saat zamana neredeyse yıllara gizlenmiş anı ve hatıraları gün yüzüne çıkarttık. Güncel olana da, bu sohbetler, hasret gidermeler içinde ulaştık. İsmail Ağabey’in komşusu Ali Amca ile yeni tanıştım. Yaşı 80 olmasına rağmen ona “İhtiyar” diyemezsiniz…

   Hepimizin ortak bir tanıdığı eski tüccar, şimdi müteahhit olmuş! Hepimizin tanıdığı eski tüccar yeni müteahhit, yene hepimizin bildiği o vazgeçilmez huyunu devam ettiriyormuş! Yani almayı çok seven, ama konu vermeye gelince cebinde akrep olan insanlardan birisi yeni müteahhit, yapmış olduğu evi inşaat halinde Ali Amca’ya satmış. Ali Amca, tam bir eski insan klasik davranışı içinde, borçlu olmaya dayanamadığı için evinin parasını daha evi bitmeden yıllar önce ödemiş. Gelin görün ki, yıllar önce ödediği evde oturmaya başlayan Ali Amca, evin bitmeyen, bitirilmeyen sorunları için bizim yeni müteahhitte defalarca söylese bile onun meşhur pişkinliği karşısında yapacak bir şey bulamıyor; çaresiz kalmış…

  Ali Amca, pişkin yeniyetme müteahhit’in durumunu anlatırken bende Tantalos İşkencesine çok eski bir efsaneye gittim. İzmir Yamanlar Dağı civarında Kral Tantalos yaşarmış. Zeus’un oğlu bir ölümlü olan Tantalos Tanrılar arasında onlarla birlikte yemek yiyen tek ölümlü idi. Bu işe gıcık olan Tanrılar, çaresiz Zeus’un korkusundan seslerini çıkarmazlarmış. Aynı öfkeyi Kral Tantalos da gururlu Tanrılar için duyarmış.

  Kral Tantalos bir gün, sevmediği gururlu Tanrıları sınamak istemiş. Onları yemeğe davet etmiş. Tanrı olup olmadıklarını anlamak için öz oğlu Pelops’un etini kestirtip pişirtip onlara ikram etmiş. Tanırlar önlerine konan etin ne olduğunu anladıklarında tiksinerek masadan kalkmışlar. Ve aralarında kararlaştırıp Kral Tantalos’a ebediyete kadar ders olsun diye Tantalos İşkencesi olarak bilinen cezayı vermişler.

   Tantalos İşkencesi nedir? Tanrıları küçük gören Kral Tantalos,öyle bir ceza almalı ki,insanlar bunu tüm zamanlarda Tantalos İşkencesi olarak hatırlayacaktır…

  Kral Tantalos cehenneme gönderilmiş. Diz boyu berrak sularda yaşamaya mahkûm edilmiş. Susayıp su içmek için eğildiğinde sular toprağın içine çekiliyormuş. Hemen üzerinde ise bulunan dallarda, armutlar, üzümler, şeftaliler en güzel, en iştah açıcı halleriyle duruyormuş. Tantalos uzanıp koparmaya çalıştığı zaman bir rüzgâr çıkıyor, dalı yukarılara üflüyor-muş…

   Sizin anlayacağınız Kral Tantalos verilen cezan karşılığı olan; bolluk ve bereketli suların, yemişlerin, meyvelerin içinde aç ve susuz kalmaya mahkûm bir halde yaşıyormuş…

  Ne acı bir ceza! Ne korkunç bir eziyet… Bu bir efsane efsane olmasına ama, yeni müteahhit, eski tüccar ve daha nicelerimiz; insanoğlu kendi yarattığı bolluk ve bereketlilik içinde Kral Tantalos’dan daha beter işkenceler çekiyorlar… Varlıklarını gizlemeleri, kendilerine eziyet etmeleri bir yana, alış veriş yaptıkları insanları da zora sokuyorlar. En yakınları, konu komşuları dahi bu Tantalos İşkencesine çarptırılmış insanlardan öte kaçıyorlar; Amman bize de bulaşmasın, bize de dokunmasın bu lanetli ceza diye…

  Siz siz olun dostlarım; dünyanın sayılı günleri, yani bize ait yaşam çok ama çok kısa; Tantalos’un durumuna düşmeyiniz… Tantalosların malını kimler yediği hepimizin bildiği bir şey; çoğu kendi malına mülküne dokunmaz ama arkadan gelenler; yağmalar, işkenceye dönüşmüş mal- mülkün biriktirilmiş hallerini…

Güven SERİN


 

4 yorum:

Zeugma dedi ki...

İnsan eskiden tanıdığı insanlarla konuşmaktan mutlu oluyor gerçekten. Onların yüzleri eski ve değerli birer film şeridi.
Efsaneyi bilmiyordum. Tantalos'u da tabii. Teşekkürler Güven Bey. Ali Amca'nın durumuna cuk oturmuş. Cebinde akrep olan müteahhit gibiler öyle çoğaldılar ki bu ara. Bazıları tam daire parası aldıkları onlarca kişiyi yüzüstü bırakıp kayıplara karışmış. Bomboş arazinin başında karalar bağlayan insanlar gördüm yeni. Ali Amca yaşlı biri, eksikleriyle ilgilenilse olmaz mı? Tantalos'tan beter olur o müteahhitler umarım:(

GÜVEN SERİN dedi ki...


Meşhur bir halk değimi var; "Etme bulma dünyası..." çok seviyorum bunların ahenk içinde gerçekleşmesini;her zaman yanıldılar güç sahipleri,en acı,en yokluk içinde olanların küçük umutları dahi olmadı o korkak zavallı yaratıklarda;sadece yok etmek veya kazanç elde etmek için gördükleri dünyanın muazzam tuzağına düştüler;Tantalos gibi... Teşekkürler Zeugma...

deeptone dedi ki...

ali amca tantalosa bir işkence çektirebilmiş miiiii :)

GÜVEN SERİN dedi ki...


Sanırım henüz tanrılar bir araya gelip ona verilecek cezayı saptamadılar Deep:))Ama hiç kaçar yolu yok bunun:))