Leyleğin Geciken Adımı
Theo Angelepoulos
KURBAĞANIN GÖZÜ
PATLAR
Kadim zamanlardan
kalmış bir söz vardır zamanında yapılacak işlerin yapılmamasına; “ Göle su
gelene kadar kurbağanın gözü patlar” Diye…
Boşu boşuna
söylenmiş bir söz değildir. Kat'iyen… Anlamı, yapılacak işin zamanında
yapılmadığı an, kaybedilenlerin haddi hesabının olmadığını anlamak hiç de zor
değil…
Tekirdağ
Milletvekili, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü Faik Öztrak,
sakinliği, sükûneti ve konuya hâkim oluşunun haklı tarafıyla sürekli basın
önünde. Bazen öyle tespitlerde bulunuyor ki, günler geçse, gündem değişse bile
onun üzerinde yapmış olduğu açıklama veya dikkat çekmek istediği konu, yazı
sanatı içinde olan irademi ve ruhumu meşgul ediyor.
Bir hafta ya oldu ya
olmadı, yine kameralar önünde gündeme ilişkin konuşma yapıyordu. Alınamayan,
geç alınacak önlemler için o eski sözü söyledi; “Göle su gelene kadar
kurbağanın gözü patlar.”
Hükûmetin sürekli
iyileştireceğiz dediği ekonomi, işsizlik, kişi başı gelir, dünya standardı
insanlar arasına girme hayallerinin hep ertelendiğini anlatmak adına bu söz,
yüzlerce, binlerce sözü geride bırakacak kadar etkilenmeme neden oldu.
Siz, işini
kaybetmiş bir insana istediğiniz kadar başka başarılardan söz edin! Veya iflas
etmiş bir insana, bir sürü güzel olay anlatın. Hiçbirisini anlamaz,
algılayamaz. Bitik vaziyete düşmüştür. Yaşarken yaşamaz bir hal içindedir.
İnsanlık önünde bir
görev, vazife üstlenmiş insanlar hep bu anlatımların öncüsü olmuşlardır.
Onların biricik görevi, ilahi bir emir gibi vazgeçilmez bir gönüllülük içinde uyarmak,
hatırlatmak, uyandırmak için çaba harcarlar.
Öldükten
sonra,ölmemiş oldukları,fikirleri,öyküleri,sanatlarıyla çok daha net
anlaşılır.Sabahattin Ali,eserleriyle yakaladığı ölümsüzlük ödülüyle bu tür
insanlardan birisidir.
Theo Angelopoulos;
Yunanlı yönetmende bu tür insanlardan sadece birisidir. Çekmiş olduğu film;
Leyleğin geciken Adımı, zamanında yapılması gerektiği halde yapılmayan vazifelerin,
alınmayan tedbirler sonucu bir daha asla yerine getiremeyeceğimiz kayıpları
anlatır.
Asya Kıta’sından
Avrupa kıtasına geçmek isteyen insanların Akdeniz ve Ege’de yaşadıkları dram,
intak destanlar kadar güçlüdür. Hepsinin ayrı ayrı hikâyesi ve gecikme, ön yargı
ve başka başka sebepler yüzünden yaşanan bunca ölüm…
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Faik Öztrak, iktidarın ekonomiyle ilgili yapmış olduğu hataları,
düştükleri yanılgıları, işin ehli olmayan insanlara teslim edilen bakanlıkları
anlatırken vurgulamak istediği bu sözler, kendi içinde tüm zamanlara sesleniş
biçimine dönüşmüştür.
Kolayca siyasi yazı
yazmadığım halde, işin içine, sanatın, siyaset biliminin, sosyolojinin, tarihin
girmesiyle gönüllü bir yazma isteği yaşamam da kaçınılmaz oldu.
Sürekli seslendirdiğimiz;”GENÇLİĞİMİZ-GENÇLERİMİZ”
dediğimiz bu insanların çığlıklarını duymamak mümkün değil. İşsizlik, geçim
derdi ve İSRAF, tam manasıyla; Kurbağanın gözü patlamış vaziyette…
Leyleğin de adımı gecikmişse;
feryatlar hiç dinmeyecek gibi… Sürekli açılacak, hiç azalmayacak kurumlardan
baş rolü oynayacak olanlar; Hapishane, Adliye Sarayı ve Hapishane; uygarlığın,
refahın, huzurun, sağlığın olduğu yerde, üçü birden gerileme göstereceği aşikârdır.
Eski insanlar; kadim
kültürler, yaşayarak, savaşarak, ders alarak çok değerli uygarlıklar kurmuşlardır.
Sadece Sümerler Medeniyetine uzanıp onlardan kalan tabletlerin çevirilerini
okuduğumuz zaman; iyi ve kötü arasındaki o muazzam kazanç ve kaybedişleri, var ediş
ile yok ediş arasında yaşanan girdap ve huzurlu anları anlamamız mümkündür.
Aranda geçen
binlerce yıl dahi insan hatalarını yok etmeye yaramıyor. Büyüklük hastalığı,
ölümsüz insan hissiyatı, krallara; gücü elinde tutanlara hep hatalar; büyük
hatalar yaptırıp suçlar işletiyor.
Umarız ki, bizim ülkemizde
iş bekleyen genç insanlarımızın beklentileri öncelikli, acil çözümler arasına
girer. Boş kalan dükkânlar, hızla tükenen tarım ve açlık, yoksulluk sınırında
olan insanımız, insanlarımız doğru yöntemlerle derenin suyuna bir an önce
kavuşurlar.
Yoksa halleri nice olur? Kurbağanın durumu,
onu unutmamak her alanda, her mevkide gerekli bir başköşe hatırlatıcısı,
sağduyu gibi bir şey…
Güven Serin
2 yorum:
ah ah evet aman öyle olmasın :) söz güzelmiş bilmiyodum. leyleğin geciken adımı ah şiirsel sinema :)
Teşekkürler Deep:)) Olmasın evet ama insana özgü bir durum,sürekli sınırlar çizer,nehirlerin yataklarını değiştirdiği gibi sınırlarını değiştirmek ister;bir sürü sebep yüzünden...
Yorum Gönder