16 Temmuz 2019 Salı

KURBAĞANIN GÖZÜ PATLAR


Leyleğin Geciken Adımı

Theo Angelepoulos



                               KURBAĞANIN GÖZÜ PATLAR


  Kadim zamanlardan kalmış bir söz vardır zamanında yapılacak işlerin yapılmamasına; “ Göle su gelene kadar kurbağanın gözü patlar” Diye…

   Boşu boşuna söylenmiş bir söz değildir. Kat'iyen… Anlamı, yapılacak işin zamanında yapılmadığı an, kaybedilenlerin haddi hesabının olmadığını anlamak hiç de zor değil…

   Tekirdağ Milletvekili, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü Faik Öztrak, sakinliği, sükûneti ve konuya hâkim oluşunun haklı tarafıyla sürekli basın önünde. Bazen öyle tespitlerde bulunuyor ki, günler geçse, gündem değişse bile onun üzerinde yapmış olduğu açıklama veya dikkat çekmek istediği konu, yazı sanatı içinde olan irademi ve ruhumu meşgul ediyor.

  Bir hafta ya oldu ya olmadı, yine kameralar önünde gündeme ilişkin konuşma yapıyordu. Alınamayan, geç alınacak önlemler için o eski sözü söyledi; “Göle su gelene kadar kurbağanın gözü patlar.”

   Hükûmetin sürekli iyileştireceğiz dediği ekonomi, işsizlik, kişi başı gelir, dünya standardı insanlar arasına girme hayallerinin hep ertelendiğini anlatmak adına bu söz, yüzlerce, binlerce sözü geride bırakacak kadar etkilenmeme neden oldu.

   Siz, işini kaybetmiş bir insana istediğiniz kadar başka başarılardan söz edin! Veya iflas etmiş bir insana, bir sürü güzel olay anlatın. Hiçbirisini anlamaz, algılayamaz. Bitik vaziyete düşmüştür. Yaşarken yaşamaz bir hal içindedir.

   İnsanlık önünde bir görev, vazife üstlenmiş insanlar hep bu anlatımların öncüsü olmuşlardır. Onların biricik görevi, ilahi bir emir gibi vazgeçilmez bir gönüllülük içinde uyarmak, hatırlatmak, uyandırmak için çaba harcarlar.

   Öldükten sonra,ölmemiş oldukları,fikirleri,öyküleri,sanatlarıyla çok daha net anlaşılır.Sabahattin Ali,eserleriyle yakaladığı ölümsüzlük ödülüyle bu tür insanlardan birisidir.

   Theo Angelopoulos; Yunanlı yönetmende bu tür insanlardan sadece birisidir. Çekmiş olduğu film; Leyleğin geciken Adımı, zamanında yapılması gerektiği halde yapılmayan vazifelerin, alınmayan tedbirler sonucu bir daha asla yerine getiremeyeceğimiz kayıpları anlatır.

  Asya Kıta’sından Avrupa kıtasına geçmek isteyen insanların Akdeniz ve Ege’de yaşadıkları dram, intak destanlar kadar güçlüdür. Hepsinin ayrı ayrı hikâyesi ve gecikme, ön yargı ve başka başka sebepler yüzünden yaşanan bunca ölüm…

   CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, iktidarın ekonomiyle ilgili yapmış olduğu hataları, düştükleri yanılgıları, işin ehli olmayan insanlara teslim edilen bakanlıkları anlatırken vurgulamak istediği bu sözler, kendi içinde tüm zamanlara sesleniş biçimine dönüşmüştür.

  Kolayca siyasi yazı yazmadığım halde, işin içine, sanatın, siyaset biliminin, sosyolojinin, tarihin girmesiyle gönüllü bir yazma isteği yaşamam da kaçınılmaz oldu.

   Sürekli seslendirdiğimiz;”GENÇLİĞİMİZ-GENÇLERİMİZ” dediğimiz bu insanların çığlıklarını duymamak mümkün değil. İşsizlik, geçim derdi ve İSRAF, tam manasıyla; Kurbağanın gözü patlamış vaziyette…

  Leyleğin de adımı gecikmişse; feryatlar hiç dinmeyecek gibi… Sürekli açılacak, hiç azalmayacak kurumlardan baş rolü oynayacak olanlar; Hapishane, Adliye Sarayı ve Hapishane; uygarlığın, refahın, huzurun, sağlığın olduğu yerde, üçü birden gerileme göstereceği aşikârdır.

  Eski insanlar; kadim kültürler, yaşayarak, savaşarak, ders alarak çok değerli uygarlıklar kurmuşlardır. Sadece Sümerler Medeniyetine uzanıp onlardan kalan tabletlerin çevirilerini okuduğumuz zaman; iyi ve kötü arasındaki o muazzam kazanç ve kaybedişleri, var ediş ile yok ediş arasında yaşanan girdap ve huzurlu anları anlamamız mümkündür.

  Aranda geçen binlerce yıl dahi insan hatalarını yok etmeye yaramıyor. Büyüklük hastalığı, ölümsüz insan hissiyatı, krallara; gücü elinde tutanlara hep hatalar; büyük hatalar yaptırıp suçlar işletiyor.

   Umarız ki, bizim ülkemizde iş bekleyen genç insanlarımızın beklentileri öncelikli, acil çözümler arasına girer. Boş kalan dükkânlar, hızla tükenen tarım ve açlık, yoksulluk sınırında olan insanımız, insanlarımız doğru yöntemlerle derenin suyuna bir an önce kavuşurlar.

   Yoksa halleri nice olur? Kurbağanın durumu, onu unutmamak her alanda, her mevkide gerekli bir başköşe hatırlatıcısı, sağduyu gibi bir şey…

 Güven Serin  

2 yorum:

deeptone dedi ki...

ah ah evet aman öyle olmasın :) söz güzelmiş bilmiyodum. leyleğin geciken adımı ah şiirsel sinema :)

GÜVEN SERİN dedi ki...



Teşekkürler Deep:)) Olmasın evet ama insana özgü bir durum,sürekli sınırlar çizer,nehirlerin yataklarını değiştirdiği gibi sınırlarını değiştirmek ister;bir sürü sebep yüzünden...