19 Haziran 2019 Çarşamba

SEVDİKLERİMİZ İÇİN DUA ET


İNTERNET





SEVDİKLERİMİZ İÇİN DUA ET

  Haziran ayı sıcaklarını dengelemeye çalışan hafif bir gece esintisi başladı. Gün ile gece arası bir zaman; Alacakaranlık vakti.

  Alacakaranlık, bir gün biterken, bir de başlarken yaşanır. Etle tırnak, deri ile kemik gibi, birbirine sımsıkı yapışmış, birini alır, kaldırırsan; Gece ile gündüz arasında ki zıtlığı bulabilir, anlayabilirsiniz.

  Masanın diğer ucunda oturan arkadaşımın, gökyüzü merakı, bilimsellikten çok öte astroloji alanına kaymakta. Bu akşam Jüpiter ile Satürn aynı çizgi üzerinde buluşmuşa benziyorlar. Akrep Burcu Jüpiter’in altında, Yay Burcu ise her ikisinin ortasına düşen açıda.

  Çıplak gözlerimizle biraz daha Kuzeye, dikkatlice baktığımıza, önce Büyük Ayı Takımyıldızı’nı sonra Küçük Ayı Takım Yıldızı ve hemen ucunda ki Kuzey Yıldızını gördük. Masa arkadaşımın görmek istediği yıldız, Sirius yıldızı; Büyük Köpek Takımyıldızında bulunmakta. Bizden 6,6 ışık yılı ötede, bu gece göremediğimiz parlak yıldız.

  Masa arkadaşımın Sirius’a merakını biraz konuşunca anladım. Atlantis Kıtası’ndan, Mısır Medeniyetlerinden, diğer eski çağ uygarlıklarından konuştu. Konuşmasındaki bilimsellik değil de, astronomi ile yer değiştirmiş astroloji hâkimdi.

  Dünyanın ve diğer gezegenlerin Sirius’dan yönetildiğine inanıyordu. O sıra yanımıza dilenci kadın geldi. Sevdiklerimize dualar ederek alacakaranlık nafakasını toplama derdindeydi. Bizim yanımıza gelmeden önce uğradığı yerlerde her dört kişiden birisinden umduğu paraları almasının matematiksel karşılığı % 25’lik bir şansının olduğunu gösteriyor. Günde bin kişi dolaşırsa,250 kişinin onun dualarına boyun eğeceğini biliyor; dilenci kadın…

  Masanın diğer ucunda bulunan arkadaşım çantasına uzanıp bozukluk kesesini çıkarttı. Başımızda dua ederek bekleyen dilenci kadına bozukluk madeni 1 TL verdi. Bizim için küçük, dilenen insan için çok büyük olacak parayı uzatırken; “ Sevdiklerimiz için dua et” dedi.

   Arkadaşın bu isteğini memnuniyet ve ezbere bir refleks içinde yerine getiren dilenci kadın, gecenin içine karışan gün gibi ağır ağır alacakaranlıktan geçip kayboldu.

   Arkadaşımı yıllardır tanıyorum. Dilencilere para verdiğine ilk kez tanıklık ettim. Muhtemelen Sirius yıldızının kendine etki yaptığını hissetti. Çünkü başını göğe kaldırarak,6,6 ışık yılı ötedeki Sirius yıldızını düşünerek duayı istedi.

  Belki de dilenci kadın da oradan, çok uzaklardaki ışıktan besleniyor, yaşamın bir başka radikal tarafı, ucunda dilenerek, dua ederek yolunu, yönünü bulup karnını doyuruyor!

  İnsanın dünyadaki yeri o kadar yeni ki; biraz gerilere gittiğimizde işin içine, mitoloji, astroloji ve gizem perdesi düşüyor. Belki de sanatı da tetikleyen bu gizemdir! Sonsuza koşup duran evrenimizin diğer evrenlerin peşinden koşusunun bir anlamı olmalı! Düş ile gerçek arasında, et ile tırnak, gün ile gece arasındaki alacakaranlık gibi; çok ince bir anlam ve gerçek; boşlukta asılı duran bir şey…

Güven Serin  


6 yorum:

Adsız dedi ki...

Anlam arayışı .

GÜVEN SERİN dedi ki...



Kavramlara muhtaç insanın bitip tükenmeyen arayışları...

Beyda'nın Kitaplığı dedi ki...

Hayatımda birine dua etmesi için hiç para vermedim. Açıkçası parayla edilen duada Rabbim bilir neyse.

GÜVEN SERİN dedi ki...



Uygarlıkların inanç derinliklerin haddi hesabı yok;ağıt yakıcılar,ağlayıcılar,dua okuyucular,öteden beri insanlığın yanı başında olmuş...Ruh halini,beklentileri ve çıkmazları her an hissediyor insan...Bende,böyle bir beklentiyi hissetmesem de,şuur altımızda bir hoşluk,beklenti hep var:)) Teşekkürler Beyda...

deeptone dedi ki...

ay yolda dilencilere bi de para isteyenlere hep para veririm. işallah bol bol dua ediyolardır :)

GÜVEN SERİN dedi ki...

Ettikleri kesin Deep:)) bu işin geleneği bu;harçlık ve dua,iç içe:))