9 Kasım 2018 Cuma

DEDABOZİ-GÜRCÜ KADIN EVİN DİREĞİDİR




DEDABOZİ-GÜRCÜ ANNESİ EVİN DİREĞİDİR
----------------------------------------------------------

 Geçiyor Gürcü kadınlar her gün Sarp sınır kapısından batıya doğru. Hepsinin tek derdi; günlük nafakalarının ve daha iyi bir yaşamın peşindeler.

 Dağları, ormanları, tarihe ve doğaya olan tutkuları yaşadıkları yerde yaşıyor. Büyük görkemli okaliptüs ağaçları oraya özgü olmasa da, bataklığı kurutmak amaçlı ekilmişler ve başarılı da olunmuş.

 Sözünü ettiğim yer ve yerler; Batum ve çevresi… Bizim her daim, kumar ve kadın ismiyle hatırladığımız Batum; Rus yapılarının sağlam ve gösterişli mimarisinin yanında, Gürcü mühendisliğinin de sıra dışı arayışını yansıtıyor, anlatıyor.

 Hiçbir şehrimizde görmediğim kadar insan ve doğa merkezli Batum; Kafkas Çamının da yaşadığı yer. Çam ağacının, kavağın, gürgenin; Bizim ülkemizde Karadeniz Bölgesinde bulanan tüm ağaçlar insana yakışır bir şekilde korunup kollanmışlar.

 Bir kadın sesi duyuldu; vadinin derin serinliğinde; yukarıdan akan şelalenin berrak gürültüsüne karışarak… Yanımda ki rehbere sordum; Ne diyor bu güzel kadın? Dedabozi; yani, Anne, evin direğidir diyor…

 Anne! Annelerimiz; ne çok fedakârlıklar beklendi, istendi ve istenmeye devam ediyor onlardan… Yıllar önce İngiliz ilim insanlarının bir araştırması; evinde yaşayan, evine hizmet eden bir annenin maaşını hesaplamıştı.

 Bulaşık yıkamanda, çocuk büyütmeye, yemek yapmadan, temizliğe, ütüye kadar… Ortaya çıkan maaş; en yüksek devlet memurundan daha büyüktü…

 Gürcü kadınları; Gürcü anneleri; evlerinin direkleri olmaya devam ediyor. Batum’dan Hopa’ya sınır kapısından gümrüksüz alışveriş mekânına gelirken kesti genç bir kadın önümü. Türk müsün? Dedi; heyecan ve acele içinde. Türküm, deyince neredeyse ellerime sarılır bir yalvarışla; annem, Hopa’ya geçiyor; siz, kendinize sigara almayacaksanız; kendi hakkınız olan üç karton sigarayı karşıya geçirir misiniz?

 Üç karton sigara; otuz paket eder. Paketinde bir Lari kazansa; otuz, belki kırk lari kazanacak. Kafam çelişkili ama suç saymadığım kendi hakkımmış gibi karşıya geçirdiğim üç karton sigarayı benden almaya gelen Gürcü annenin teşekkür edişi; duaya, minnete dönüşmüş vaziyette…

 Ve bir ses; dünkü vadide çınlayan kadını görkemi gibi; DEDABOZİ diyor; Gürcü kadını, evin direğidir…

 Ya Türk, Kürt, Çingene kadını? Kadınlarımız; sadece ellerini değil, ayaklarını öpeceğimiz güzel, onurlu canlılar…

Güven Serin 

6 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Gürcü kadınları zor koşullarda, ekonomik güçlükler içinde var olmaya çalışan kadınlar. Birçoğu eşini, çocuklarını Gürcistan'da bırakarak Türkiye'ye gelip çocuk ya da hasta bakıyorlar. Amaçları biraz para kazanıp tekrar ülkelerine dönüş yapmak... Zor ve cefalı hayatlar.

deeptone dedi ki...

hımm görmedim duymadım. demek ekmek parası için bize geliyolar.

GÜVEN SERİN dedi ki...


Yaradılış ve evrimsel ilerlemelerinde var anaların;kadınların;bazı milletlerde daha da öne çıkan bir övünç,saygınlık destanı...Teşekkürler Makbule Öğretmenim...

GÜVEN SERİN dedi ki...


Evet Deep;ekmek parası,daha iyi bir yaşam hayali ve hareket etmenin güzel hatırına;durmanın paslanma,çürüme anlamına geldiğini çok iyi biliyorlar...

Beyaz Yakalı dedi ki...

Zor hayatlar. O kadar küçük paralara çalışıyorlar ki eğitimli insanlar. Şanslı olanlar çocuk bakıyorlar. Bizim karşı komşumuz yaşlı teyzenin de bakıcısı Gürcü.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Onları yakından görünce;saygım daha da arttı;onurlu iş;vesselam...