Bir şeyler var bizi çeken;Komşu Hatice,Hayriye,
Sevdiye Yengelerin lokmalarının çekim kuvveti
gibi;bir şeyler
Alpler olmasa da, Makedonya Dağları, çok özel;
orada,o tepelerde yürümek farz oldu...
BAL KAYMAK TADINDA
BİR FİLM
----------------------------------------------
Senaryo ve Yönetmen,
Onur Tan, Yapımcıları; Sertaç Demirtaş ve Yusuf Karataş. Müzik, Yıldıray
Gürgen, Görüntü Yönetmeni Veysel Kılınç, Kurgu; Mark Marnıkovıç.
Oyuncular; Tarık
Ünlüoğlu,Sabina Tozija,Beren Gökyıldız,Ömer Tan,Kenan Çoban,Melisa
Yıldırımer;filmi seçerken büyük bir iştahla gitmedim. Sinemaya gitmek, vaktimi
çoktan beri zaman ayırmadığım beyaz perde ve arka fondaki güçlü sesleri
dinlemek; çocukluğumdan bu yana alıştığım sinema salonunda ki sosyolojik
birliktelik adına önemli bir buluşma oldu.
Tahmin ettiğim gibi;
izlediğim filmin konusu, sanatsal bir öncelik taşımazken, daha basit, bildik
konulara dokunurken dahi; gözyaşlarının erdemi; beyaz mendil ile sıklıkla
gözlerime dokunmama neden oldu.
Film, daha geçin
yılın sonbaharında gezdiğim Üsküp, Ohri, Struga; kısacası otobüsle içinden
geçtiğim dağlar, tepeler; beyaz perdede tam da karşımdaydı. Aile yaşamının veya
sahip çıkılmanın insani tarafı, vicdanına asfalt ve beton kaplatmamış her
insanı etkiler.
Bu filmde oldukça
sanatsal bir yapı aramayı, büyük beklentileri bir kenara bıraktım. Karmaşık
olanın peşinde çok az kişinin koştuğunu daha yeni öğrenmiş bir acemi olarak…
Basit olanın peşinde büyük çoğunluk…
Film de basit olana;
daha önce; yaklaşık kırk yıl önce bizim çocukluğumuzun tahtına kurulmuş HEİDİ
isimli çizgi filminden büyük alıntılar yapılarak kurgulanmış. Filmin basitliği;
doğadan, insan duruşundan aldığı bildik davranış bütünlüklerinden
kaynaklanıyor.
Sanırsınız ki bu tür
duruşlar, davranış biçimleri, sahiplenmeler ve korumalar her yerde var.
Hafızalarımızı biraz kurcaladığımız zaman; kırk yıl önce organik tarımın
yapıldığı, insanların kendi kendine yettiği zamanlarda bol olan şeylerdi; bu
filmde anlatılmak istenen sevginin kucaklaması…
Makedonya dağları,
yaşam şekilleri, bize; bizlere yansıyan veya hiç kopmamış olan türkü, şarkı,
öykü, masal anlatımları gibi; her an bir şeyler; bizi, tetiklemeye hazır…
Şunu not düşmek
isterim ki; her daim, ağır, karmaşık ve en iyi olanın peşinden koşmak yerine;
basit olanların öyküsü, basitliğin hafifliğini de çok iyi anlamak, bir arkadaş
ve seçim hakkı olarak…
Güven Serin
2 yorum:
tımams izlerim, komikli herhaldesi :)
Sır vermem;gidiniz,görünüz efeeem .))
Yorum Gönder