İNSANAT
BAHÇESİ–13
DÜŞ GÜCÜ
-----------------
Bir zamanlar
hikâyeler, insanı insanlığa doğru çeker; insan kalmanın vicdani ve mecburi
doğal süreci içinde eğlenilirdi. Bilgi sahibi olunur; yaşam denen büyük rüyanın
zaman zaman baskı yapması, düş, hikâye, masallarla etkisiz hale getirilirdi.
Bende size Sabahattin
Eyüpoğlu’nun anlattığı bir hikâyeyi anlatacağım; belki bu büyük rüyanın
kargaşasına, sefil öfkelerine boyun eğmiş bedenleriniz bir parça teselli bulur,
kendi patikası için kendi düşüne yapışırız;
“ Köyün birinde bir
adam varmış. Güzel şeyler anlattığı için onu çok severlermiş. Her sabah köyden
çıkar gider ve akşam döndüğü zaman köylüler etrafına toplanır;
‘Haydi, anlat bakalım, bugün neler gördün?’ O da anlatırmış;
Ormanda bir kır perisi gördüm. Flüt çalıyordu. Etrafında halka halka kır
perileri dans ediyordu. Köylüler daha başka şeyler anlatmasını isterlermiş ve o
da başka şeyler anlatırmış; Deniz kenarına geldiğim zaman dalgaların kırıldığı
yerde üç denizkızı gördüm; altın tarakla saçlarını tarıyorlardı. Ve köylüler bu
güzel şeyleri anlatan adamı çok severlermiş.
Bir sabah o adam
yine her zamanki gibi köyünden çıkmış; fakat deniz kenarına geldiği zaman
bakmış ki sahiden üç denizkızı, dalgaların kırıldığı yerde altın tarakla yeşil
saçlarını tarıyorlar! Biraz sonra ormana giderken bir flüt çalarak orman
perilerini oynatan kır perisini görmüş.
O akşam köye dönünce
köylüler yine etrafına toplanmış; ‘Haydı anlat bakalım, bugün neler gördün?’ O
da cevap vermiş; Bugün hiçbir şey görmedim.” …
İşte bu yüzden;
gerçek sanatçılar ulaşılmaz bir mit; efsanedirler; var iken yok gibi
algılanırlar; yok olunca hep vardırlar; Vergilius, Romalı şair Catullus,
Homeros, Yunus, Evliye Çelebi, Mevlana; HEP vardırlar; tam da çelişkiye düştüğümüz,
insanlık yolunda kaybolduğumuz zamanlar yanı başımızda yürürler.
Güven Serin
2 yorum:
Ve... yaşarken genellikle 'yok' sayılır, yaptıkları, söyledikleri, yazıp-çizdikleri bilhassa 'görmezden gelinir'..ta ki, gerçekten 'yok' olup aramızdan ayrılıncaya değin! sonra birden o yok' olanlar 'var' oluverir!.. Çünkü Onlar hiç bir zaman şöhret, ün..nam peşinde olmamıştır!. genel-geçer işlere dalmamış, oralarda çok kabul göreceğini bilse de, böyle varlık göstermek istememişlerdir!. Bazıları zor olanın ve 'gerçeğin' peşinden gider, asıl kalıcı olan da gerçek sanatçı da onlardır!.
Hayatın içinde 'sanat ve insan'a dair olgular; anlamak, anlaşılmak, atfedilen değerler... hiç değişmiyor...
Teşekkürler Güven..
Teşekkür ederim Esin;yaşamın altın kuralı veya kuralları olmalı;zor olandan yola çıkmak,eksik olandan başlamak ve yanlıştan doğruya ulaşmak;belki de imbiğin en güzel sanatsal olayıdır...
Yorum Gönder