18 Aralık 2013 Çarşamba

EVREN MATEMATİK DİLİ İLE YAZILMIŞTIR


Kamera; Güven  Termessos
Bu şehrin insanları matematiği iyi biliyorlar,evreni de
iyi anlıyorlardı.


Kamera; Güven Termessos

Taşlar ve mermerler zanaat ile buluşunca
başka şeye dönüşürler;bir hikaye,bir roman
bir teselli, bir tedbir, bir uyarı yaparlar; nazikçe...


Termessos

Bir diyar ki boyuttan boyuta geçer;sessiz,
hafif bir yel esintisi ferahlığında...


EVREN MATEMATİK DİLİ İLE YAZILMIŞTIR

 “ Evreni anlamak istiyorsanız önce yazıldığı dili öğrenmelisiniz. Evren matematik dili ile yazılmıştır.” Galileo böyle inanmış, bu şekilde iz bırakmıştır.

  Evrenin dilini biraz olsun anlamaya başlamakla; insanların, toplumların, doğanın ve diğer canlıların dilini anlamaya başlarız. Matematiğin de yakınımızdan eksik etmeden, çevremizi, o çevre içindeki kendimizi biraz olsun anlamaya çalışalım!

  Ülkemizi yöneten AKP Hükümeti ve bu yürütmenin en üstünde olan başbakan şehrimizdeki konuşmasında biz halkımızın “HİZMETKÂRIYIZ” diyordu, esas halkın soğuktan titrediği, hizmetkârların ise zırhlı kulelerde, koruma ordularıyla dolaşmalarının en bol olduğu zamanlarda.

 Bir halk, bir canlı ne kadar övülürse, o kadar da dövülür diye düşünüyorum. Övgünün sonu, eğitimin, görgünün, huzurun az olduğu diyarda hüsrana dönüşüyor. Hatırlayınız; öğretmenler asildi, köylü milletin efendisiydi, bir tek yetimin hakkı yenmeyecekti…

 Asgari ücret, 800 TL civarı. Emekli aylıkları ortalaması ise 1300 TL civarı. Kiraların 400-600 TL olduğunu düşünürsek; elektrik, su, doğal gaz, telefon harcamalarını da matematiğin yardımıyla aldığımız maaştan çıkartırsak geriye; 500 TL kalır. Kalan bu para gıda, eğitim, sosyal harcama parasıdır.  Yaklaşık olarak günlük; 15 TL ile geçinmek zorundayız. 15 TL sadece gıdaya bile yetmeyeceğine göre, eğitimi, sinemayı, tiyatroyu yok sayacaksınız…

 Brüksel Bölge Parlamentosu Milletvekili Carla Dejonghe 14 Kasım’da bir deneye başladı. Bir aylığına Avrupa’da yaşayan gizli işsizlere ayrılan 180 Avro ücret ile yaşamaya başladı.

 180 Avro ile geçinme teklifini de Belçika’da Evsizler Güzellik Yarışmasında birinci seçilen Therese Van Belle yaptı. Bu teklifi kabul eden Milletvekili 14 Kasım’dan bu yana ona verilen 180 Avro ile yaşamaya başladı. Günlük 6 Avro harcayarak hayatta kalacak. Başka hiçbir yardım almayacağına söz verdi. Bütün banka kartlarını da bir aylığına teslim etti.

 Brüksel Bölge Parlamentosu Milletvekili Carla Dejonghe’nin telaşı, arayışları büyük; çünkü günde 6 Avro ile geçinmek için nerede en ucuz yemek var onu öğrenmeye çalışıyor. 14 derecede oturmak zorunda; çünkü yakıta ayıracağı parası o kadar.

 Milletvekilinin yaşadığı bu yaşam deneyi sonucu öğrendiği bir şey var; Belçika’da Avrupa Tüketici Harcama Raporuna göre 4 Belçikalıdan birinin geliri insani bir yaşam sürdüremeyecek kadar az.

 Kısacası halkın yüzde 25’i açlık ile mücadele veriyor. Acaba bizde de bunu merak edecek, matematik biliminin muhteşem yaşam gerçeklerine göre hesapladığı açlık sınırını, yoksulluk sınırını merak edip de bir aylığına bu gelir ile yaşayacak milletvekilleri, bakanlar var mıdır?

 Matematik, siyasetin ve siyasetçinin dilini anlamak için de çok faydalı. Aynı faydayı doğanın dilini anlamak içinde kullana biliriz.

 Sıkça konuşulan ve şikayet edilen “ ulusal bellek” zayıf, geçmişi çabuk unutuyoruz; gamsız, ilgisiz, unutkan bir millet olduk diye… Halbuki bunu da matematiğin soylu rakamları izah ediyor; hem de bilimin eşliğinde;
CBT Aralık Sayısı’nda Tanol Türkolu’nin çalışması çok şey anlatıyor;

İnsan beyni temelde kısa süreli bellekte karşılaştığı sinyalleri (gündem) uzun süreli bellekte saklayabilmek için belli bir süreye ihtiyaç duyar. Buna en geniş anlamıyla tefekkür diyebiliriz. Öte yandan kısa süreli kısa süreli belleğin herhangi bir zamanda sadece 7 sinyali işleme kapasitesi vardır. Dış dünyadan sürekli olarak yağan sinyaller tam olarak işlenmez. Her birine gerekli zamanı ayıramayız.”

 Kısacası dostlarım, eskiden kitap azdı, ulaşım zordu; iletişim çok zor şartlarda yapılırdı. Şimdi ise tam tersi; saniyede milyarlarca bilgi, iletişim sinyalleri; olaylar, görüntüler, sesler ve yazılımlar görüyoruz. Bir insanın sadece 7 sinyali işleme kapasitesi olduğunu bilimin ve matematiğin sayesinde öğrendiğimize göre, bu yağmurun altında doğru sinyalleri bulmak, bu muhteşem gök gürültüleri arasında gideceğimiz yönü belirlemek ayrı bir zanaat; hatta sanat biçimi oldu.

 Matematiğin gözlerini doğaya çevirecek olursak, doğadaki canlıların yaşam çeşitliliği, uyumu, istikrarı büyük bir şaşkınlık yaşamamıza neden olur. Böyle bir şaşkınlığı Çin’de yetişen Çin Bambusu için yaşamamak elde değil; Çin Bambusu 120 yılda bir çiçek açıyor. Yani bir insan ömrü, ekeceği, yetiştireceği bir bambunun çiçeklerini görmeye yetmez. Halley Kuyruklı Yıldızı 72 yılda bir döngüsünü tamamlıyor. Dünyamızın 365 günde tamamladığı da ayrı bir gerçek…

 Evrenin dilini, aynı zamanda matematiği anlamaya çalışmak, bu muhteşem sonsuzun istikrarını, harikalığını, zarafetini, uyumunu da anlamaktır dostlarım…

  Güven Serin


Hiç yorum yok: