11 Ekim 2024 Cuma

AMOK KOŞUCUSU BİR DÜNYA

 


                                  AMOK KOŞUCUSU BİR DÜNYA

     Nedir Amok? Hiddetle saldıran, hiç durmadan öldüren, Güney Doğu Asya bölgesindeki kültürlerde “Cinnet” halini ifade etmek için kullanılan bir tanım…

   Ya dünyadaki ülkelerdeki Amok Koşucuları? Bir devlet düşünün; milleti 2000 yıldır başka milletlere sığınmış ve varlıklarını-zenginliklerini orada çoğaltmış. Sonra burada bir devlet kurabilirsin diye yer satın almışlar. Adına da İsrail denmiş. Daha kurulalı 100 yıl bile olmadan on binlerce insanı tıpkı çıldırmış Amok Koşucuları gibi katlediyorlar. Sorarsanız kendi güvenlikleri için. Her koşularında bir başka ulusa ait toprakları da kendi ülkelerine katmayı, tarihsel bir borç, saldırgan bir aşk içinde yapıyorlar…

   Güne ve geceye yansıyan haberlerde o kadar çok Amok Koşucusu ve saldırganlığı görüyoruz ki artık takip etmek, insanı bir duruş sergilemek, derhal karşı refleks göstermek mümkün görünmüyor…

   Bir bölge, bir millet için ses çıkaranlar diğeri için susmayı, yok saymayı seçiyor. Birinin katili, diğerinin kahramanı haline geliyor. Korkunç dramlar ve bitmeyecek olan belki de yakın zamanda başlayacak en büyük göç dalgaları, artık durdurulamayan Amok Koşucuları yüzünden, dünyayı başka yerlere sürükleyeceği gerçeğiyle yüzleşmeliyiz…

   Amok Koşucusu hakkındaki ilk bilgiyi Stefan Zweıg’ın eserinden öğrendim. Yazar okuyucuya soruyor:

 —Amok’un ne olduğunu biliyor musunuz? Sonra bir cevap fısıldıyor:

-Amok mu?..Galiba hatırlıyorum…Malezyalılarda görülen bir tür sarhoşluk…

—Sarhoşluktan öte bu… Çılgınlık, insanın öfkeden gözünün dönmesi… İnsanın korkunç, delice bir saplantıya kapılması, öyle ki hiçbir biçimde alkol zehirlenmesiyle kıyaslanamaz…

   Kısacası Amok bir hastalık. Zihnin ve vicdanın donması… Belki de kuruması…

   Yazar ve karısı Avrupa doğumlu çok başarılı bir edebiyatçıydı. Belki de eserlerinin çevrilmediği, okunmadığı ülke yok… Bir başka Amok saldırganlığı, topyekûn bir milletin çıldırma haline, Avrupa’nın yanıp yıkılmasına dayanamayan Zweıg, sığınmış olduğu Brezilya’da ölmeyi tercih ettiler.

   Hitler de durdurulmasaydı korkunç ölümleri geride bırakacak daha korkunç belki de dünyanın ölümüne kadar gidebilecek bir Amok saldırganlığı içinde, zamanı yetseydi dünyayı yaşanmaz hale getirecekti.

   Neredeyse çırpınan her ülkede Amok Koşucuları fazlasıyla var. Hemen hepsi de gücü, saldırganlığı ellerinde tutmada çok başarılılar. Afganistan’ı sıradan haberlerden takip edebiliyoruz. Orada insan, orada kadın olmanın çıldırmış haldeki koşucuların elinden kurtulmanın mümkünü; ancak şansları olanların, kaçmaları, mülteci duruma geçmeleriyle mümkün oluyor.

   Ya ülkemizdeki Amok Koşucuları? Arkası kesilmeyen vahşetlerin arkasındaki çıldırmış genç zihinlere ne diyeceğiz? Babasını dört parçaya bölüp, dereye gömen Amok katillerine? Kız arkadaşlarının başını kesen daha bıyığı bile terlememiş diğer Amok saldırganına? Yolun ortasında ayrılmak isteyen eşe bilmek kaç bıçak darbesi indiren Amok katiline?

   Artık ipin ucu kaçmış görünüyor. Bu topraklarda sadece göller, ırmaklar kurumuyor; insanlığımız da, şefkatimiz de, üreten ve gülümseyen yüzlerimiz de kuruyor.

   Dünyada da öyle… Sadece kendi ülkelerini, birliklerini var etmek için harcanan büyük paraların çok azı, dünyanın yoksul diyarlarına harcanmış olsaydı, hepsinin din öğretilerindeki kardeşçe bölüşüm, yapay bir şekilde zihinlerine yerleşmese, dünya kardeşliği ve ülkemizdeki neşenin tadına doyum olur muydu?

   Amok bir virüs, çağımızın bir hastalığı gibi, ele geçirdiği ülkeleri, genç, yaşlı ayırmadan akla hayale gelmeyen olaylarla meşgul edip, masum insanları evlerine hapsedip, korkunun büyük ateşiyle bizi var eden her şeyi yakıp yok ediyoruz…

    Ne hazin bir 21.yüzyıl başlangıcı…

Güven SERİN  

 


 

 

 


2 yorum:

Mehpare Öğüt Şengüll dedi ki...

Etimizle kemiğimizle, tüm benliğimizle nefret ettiğimiz bir yüzyıl maalesef. Ne yazık ki bu zamanlarda yaşamak düştü kaderimize.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Modern zamanlar,uzay çağı derken,acıların ve vahşetlerin en katmerlisini yaşıyoruz; ne hazin...Duyarlılığınız için teşekkürler..