4 Kasım 2023 Cumartesi

KESKİNDİR İNSANLIĞIN DİŞLERİ

 

İNTERNET

                               KESKİNDİR İNSANLIĞIN DİŞLERİ

   Dünya yaşamı dediğimiz mucize şey, yana yakıla, oynaya güle, bata çıka devam ediyor. Dünya, ANAMIZ, izin verdiği sürece bu sahnedeki insanlık, keskin dişleriyle yamyamlık yapmaya devam edecek gibi görünüyor…

   Ha insanı kesmiş, parçalamış, yemiş içmiş, ha bombalarla, mermilerle öldürüp, dünyaları zamansız yok etmişsiniz; aradaki farkı, işlenen vahşetin daha iyi daha kötülüğünü sorgulamak gerekir mi?

  Filistin hastaneleri, Filistin viran cadde ve sokakları bebek sesleriyle inliyor. Sorsak, bebeklerin inleme sesleriyle birlikte;

  “ Sizlerin oradan duyulmuyor mu?” Bellidir duyulmadığı ve görülmediği…

    Masallardaki cadı ve canavarların en belirgin özellikleri insan yemeleriydi. Ağızlarındaki keskin dişleri arasında yeni yedikleri insanların giydikleri giysilerden iplik, bez parçaları bulunurdu. Öyle anlatılırdı; biz küçüklerin dünyasında kötülüğün bilinip bellenmesi adına…

   Önce onlar başlattı diyerek tam bir Amerikan filmine dönüşmüş olan İsrail saldırıları, akıl almaz ölümleri, parçalanmaları, yok oluşları her gün dünya tarihine kayıt ederken; anlı şanlı saygın, uygar devletler; “ Önce terör örgütü başlattı” Adı üstünde terör örgütü başlattıysa Filistinli sivillerin suçları nedir?

  Gördüğüm kadarıyla uygarlığın dişleri iyice keskinleşti. Bir ısırışta sadece elimizi, bacağımızı, boynumuzu koparsalar iyidir! Bir ısırışta bir şehri, bir bölgeyi yok edecek kadar keskin dişlere ve büyük ağızlara sahipler…

  Gezegenimiz istediği kadar alarm versin, insanlığı uyarsın; insan denen canlının kurnaz, hilebaz karışımı yaratmış olduğu uygarlıklar eninde sonunda dişsiz kalmaya, cansız yatmaya, katlettikleri canlılar gibi toprağın toz zerreciklerine karışmaya mahkûm ve mecburdurlar…

   Sadece şartlar onlardan yana ve zamanın filmlerini onlar yönetiyor ve onlar yazıyor. Filmlerdeki kurtarıcı rolünde olmaları ise apayrı bir trajedidir. Önce onlar başlattı, diyerek, binlerce insanın ölümüyle beslenip, terörü yok edeceğiz derken, terör devleti yaratmanın kaçınılmaz sonu, masallara geçen cadı ve canavarların bıraktıkları izler kadar kalıcı ve yok olmaz halde diğer insanlığa hep bir şeyler taşıyacaktır…

   Bilirim “Bekâra karı boşamak kolaydır!” Ama şu an kendilerini uygarlığın makyajlarıyla süslemiş devletlerle bir bağım olsaydı, oralara gitme planlarım bulunsaydı, bu kadim topraklarda kalmayı yüz bin kere tercih ederdim ve ediyorum…

   Kendimize vurduğumuz tokatlar, doğu ile batı arasındaki sersemliğimiz, gitme vakti gelmedi mi? Bütün medeniyetler değeri ve bütün hepsi insanlığa bir şey taşırlar. Bugün, savaş alanı olan doğu diyarlarının öykülerini, bilinen bütün hünerlerini batının kurnaz, meraklı kâşifleri kendi ülkelerine taşımadı mı?

  Yakalayacağımız, peşinde koşacağımız tek çizgi felsefe uygarlık seçeneği; Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” felsefesiyle birlikte, bütün medeniyetleri anlamak, gerçek tarihi bilgilere, belgelere daha fazla sokulmaktır! Yanan, yok olan, adları bile anılmayan medeniyetlerin kaybolmuşluklarıyla birlikte, varlığımızın muhteşem sebebi olan KURTULUŞ SAVAŞI ve CUMHURİYET ilanını sıradan bir algı, şükürle değil, bütün milyarlık hücrelerimizle özümseyip selamlaşmalıyız…

  ATATÜRK Cumhuriyetinin keskin dişleri yoktur. Bugün özendiğimiz ilk fırsatta evlatlarımızın kaçıp kurtulma umudu olan uygar ülkelerin keskin dişleri beni korkutuyor; “İlk önce sen öldürdün” diyerek öldürmeyi kutsayan, alkışlayan, destekleyen bu uygar ülkelerin davranışları, tıpkı cadı ve canavarların ağızlarında, yemiş oldukları insanların elbiselerinden kalan iplikler, bez parçaları sarkıyor, sallanıyor gibi, ruhumu, ruhlarımızı titretiyor…

 Güven SERİN 


 

 

 

 

 

 

 


2 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Bazı sözcüklerin anlamı mı değişti, dünya insanlarının anlama, yorumlama, algılama biçimleri mi değişti, bilinmez. Çok bilinmeyenli kavramlar, yorumlar, kararlar, tek yönlü değerlendirmeler, suskun ülkeler, sağlam gözler ve kulaklarla dahi görmezden, duymazdan gelen, aldırmayan, umursamayan insanlar- toplumlar dünyası.
Kim haklı, kim haksız, kimin çıkarları daha önemli, kimin sesi daha yüksek...?
Dünyamızın adalet dengesini kim sağlayabilecek? Hangi cesur yürek güçlülere dur deyip, güçsüzlerin hakkını savunacak?

GÜVEN SERİN dedi ki...


Sanıyorum insanlık yana yıkıla,yine o vicdana erişmeye,o vicdanı aramaya sonsuza kadar devam edecek..Duyarlılığınız için teşekkürler Makbule Öğretmenim..